Multi Medyada ki canavar bölümde savaşacakları canavar. İyi okumalar.
Usta Wu, hepimizi yeşillik bir bahçede toplamıştı. Bağlaç kurup Usta Wu'nun karşısına oturmuştuk.
"Otur." Dedi, Usta Wu gülerek. Tam olarak ne yapıyorduk? Güçlermizi bağlaç kurup büyük bir ağacın dibinde mi açığa çıkaracaktık? Tüm arkadaşlarım gülmeye başladı. Bu sefer herkes memnundu..ben hariç.
"Usta Wu." Dedim, herkes gözlerini kapatmıştı. Sanki beni duymuyorlar gibiydi.
"Usta Wu!" Dedim, hiç kimseden ses gelmedi. Ayağa kalkıp Usta Wu'ya dokunacaktım ki beni çelme takarak yere düşürdü. Ayağa kalkacağım esnada Kai, Rio, Wanda ve Usta Wu [ Multi Medyada ki canavara ] canavara dönüşmüştü. Hızlıca kaçmaya çalıştım. Bir yandan bağırıyordum.
"Usta Wu!" Dedim, sesimi duyan yok muydu? Tam olarak ne oluyor böyle be!? Bu yaratıklar da ne? Bir tanesi arkamdan geliyordu ve çok hızlıydı. Pençesi ile gömleğimi yırttı. Kolumda yara izi vardı. Rio'yu gördüm. Biraz ilerideydi. Fakat onun gerçek olduğuna nasıl inanabilirdim? Az önce de takım arkadaşlarım ile antreman yaptığımı sanıyordum. Rio bana bakarak bağırdı.
"Kara gel!" Dedi, daha hızlı adımlarla koşmaya başladım. Enka'nın içine girdim. Rio bana baktı. Canavar içeri giremiyordu. A-ama nasıl!? Bir kalkan oluşmuştu. Canavar kalkana vurmaya çalışınca beraber Enka'nın içine girdik. Canavar gitmişti.
"S-sen olduğunu ispatla." Dedim, heyecandan kekeleyerek.
"Bazen, sizden bağımsız hareket ediyorum ve bir dakika anladın zaten işte ya. Devamını getirmek istemiyorum." Dedi. Kolumda ki kanayan yara izini fark etti.
"Kara, iyi misin?" Dedi, Wanda. Enka'nın dövüş salonunda duruyorduk.
"İyiyim. Burada ne oluyor? O canavar da neydi be!?" Usta Wu'ya baktım. Kolum çok fena kanıyordu.
"Kolun fena gözüküyor çaylak..." Usta Wu, ayağa kalkarak yanıma geldi. Kolumdan tutarak elini biraz bastırdı. Canım yandı. Elini çektiğinde yaram gitmişti.
"Havalı!" Dedik, hepimiz aynı anda.
"Sihir herşeyin anahtarıdır çaylak."
"Bana burada ne olduğunu açıklayacak mısınız?" Dedim, Usta Wu'ya bakarak.
"Pekâlâ, çocuklar.. Vendigo isimli bu yaratıklar bir çeşit zombi. Doğanın zombileri olarak bilinmektedir. Şuan da Enka'nın etrafını sarmış bulunmakta. Fakat benim sizleri dıştan gelen varlıklara karşı korumak için aldığım bir önlem..kalkan." dedi. Koluma baktığımda yara tamamen kalkmıştı.
"O-Onlar kılık değiştiriyordu." Dedim, panik atarak. Neredeyse çığlık atacaktım ki Wanda bana teselli amaçlı sarıldı.
"Onlar doğanın ilizyonu. Aslında beyni olmayan yaratıklar sadece."
"Doğanın ilizyonu ne ya?" Dedi, Kai.
"Pekâlâ şimdi sorunumuza odaklanalım Çaylaklar."
"Tabi." Dedi, Rio umursamaz bir tavır takınarak. Wanda Rio'ya baktı.
"Böyle bir durumda bile mi?" Dedi, Wanda.
"Seninle kavga etmeyeceğim." Dedi, Rio.
"Edemezsin!"
Usta Wu, bize baktı ve gözlerini kapatıp bağırdı.
"Hepiniz susun!" Gözlerini açtığında hepimize tek tek göz attı.
"Bugün size güçlerinizi kullanmayı öğretecektim fakat sizin şu çıkardığınız saçma kavga yüzünden hiç birinizin hazır olmadığını fark ettim."
Kai ve Ben Wanda ile Rio'ya baktım.
"Sizin yüzünüzden!" Dedik Kai ile aynı anda. Usta Wu bize baktı.
"Hâlâ mı?"
"Özür dileriz." Dedik, aynı anda. Usta Wu, bize baktı.
"Çabuk öğreniyor gibisiniz. Bu yönünüzü seviyorum."
Hepimizin yüzünde gülümseme oldu. Usta Wu bana baktı.
"Sears'ın sende olduğunu biliyorum Kara."
"O ney?"
"Kitap..."
"Onu alacak mısın?"
"Hayır...sende kalabilir." Dedi, gülerek. Yüzünde ufak bir tebessüm oluştu.
"A-ama ben onu okuyacaktım.."
"Sende kalabilir dedi kızım." Dedi, Wanda koluma vurarak.
Kai ve Rio bize baktı. "Ne kitabı?" Dediler.
"Size sonra gösteririm."
"Pekâlâ çaylaklar şimdi susun ve beni dinleyin."
"Vendigo'ları yüksek ses ile yenebiliriz." Dedi, Usta Wu.
"Ne kadar yüksek sesle?" Dedi Kai.
"Tüm şehrin duyabileceği.."
-
Usta Wu, bizi çatıya çıkardı. Devasa bir aygıt vardı.
"Aaa, Usta Wu?" Diyerek meraklandı Kai. Sadece Kai değil.. hepimiz meraklıydık. Bu aygıt neydi?
"Çocuklar bu aygıt..tüm şehrin duyabileceği bir aygıt. Kıyamet günü silahı gibi.." dedi, Usta Wu. Kai, buz dolabına baktı. Bir dakika, çatıda buz dolabı ne arıyordu? Üstelik içinde de kola duruyordu. Kai, içini açıp bir içecek alıp içti. Rio'da bir içecek alıp tarihine baktı ve güldü. Usta Wu, Aygıtı hazırlarken, Wanda ve Ben Rio'ya baktık. Rio bize tarihini gösterdiğinde gülmeye başladık. Daha sonra Kai'ye gösterdi. Kai, içeceği tükürmüştü. Hep beraber gülmüştük... Çatıdan Petunya'nın zirvesi harika gözüküyordu.. manzaraya odaklanmıştım.
"Kulaklarınızı kapatın." Diye bir ses geldi. Duymadım. Rio, kulaklarımı kapattı. Arkama döndüm ve Rio bana "Kulaklarını kapat." Dedi. Elim ile kulaklarımı kapattım. Devasa bir ses çıkmıştı ortaya..yerden tüm Vendigo'ların yok olduğunu görmüştük...ses 40 saniye sonra bitmişti...
-
Kai ve Rio'ya kitaptan bahsetmiştim. Hep beraber şöyle bir fikir bulmuştuk. Kitabın daha bir sürü boş sayfası vardı. Bizde anılarımızı yazmayı düşündük. İlk anımız Vendigo'lar olacaktı...
"Sonsuza kadar dost olmaya!" Dedik aynı anda. Elimi ortaya koydum. Ardından Wanda ve Kai koydu. En üstte Rio'nun eli vardı... artık dost olabilmiştik...sanırım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Elemental's
FantasyAteş, Hava, Toprak ve Su. Seçilmiş kişilere saf enerjiden oluşan element güçleri verilince hepsi güçlerinde ustalaşabilecek miydi? - KARA - RİO -KAİ - WANDA