"Bana bir amaç vermesi için içimde bir katil taşıyorum."
In This Moment - In Beetwen
Merhabalar.
Öncelikle önemli bir uyarıda bulunmak istiyorum. Kill4me +16 olan bir fictir. Ayrıca katı ahlak kuralları olan, çabuk etkilenmeye meyilli, şiddete karşı hassas olanlar, küfürden ve cinsellikten hoşlanmayan kişiler içinde uygun değildir.
Kill4me kafamda "Her zaman biri kötü karakter, diğeri iyi karakter oluyor. Neden ikisi de kötü olmasın ki?" diye bir fikrin aklıma düşmesiyle oluşmuştur ve buradakiler kötüdür. Bunu bilin ve şunu söylemeden de edemeyeceğim aralarında seme uke ayrımı bulunmuyor. Eğer böyle bir takıntınız varsa (olan var mıdır cidden?) okumaya devam etmesin.
Pekala, uyarılar bittiğine göre, başlayabiliriz.
Keyifli okumalar dilerim.
**
Bir şeyleri kavramak zordu. Özellikle üst katlardan gelen sanki eti koparılıyormuş gibi gelen çığlıklara rağmen kuş cıvıltıları işitiyormuşçasına rahatlıkla yürüyen önümdeki rakun kılıklı herif, hemen yanından geçtiğim girişteki kadın görevliye sarkan güvenlik görevlisinin yüzümü buruşturmama sebep olan flörtleşmesi... Ah, evet. Bazen hayatı kavramak oldukça zordu.
Çok sevgili arkadaşım Min Sikik Yoongi ile şerefim üzerine yemin ederim ki bir daha asla iddiaya girmeyecektim. Bu lanet iddia yüzünden bu çığlıkları duymak zorunda kalıyor, göz zevkimi bozan bir flörtü izlemek durumunda kalıyordum ve lanet olsun ki burnuma oldukça keskin bir amonyak kokusu geliyordu. Evet, böyle bir yerde bulunmamın sebebi tamamen Min Yoongi'ydi ve eğer bu iddiayı kaybetmiş olmasaydım şu an geri dönüşü olmayan bir uçak bileti ile birlikte bavulumu topluyor olurdum. Fakat şerefsiz herif burada kalabilmem için bana oyun oynamış ve ben de bal gibi oltaya gelmiştim.
Uzun, elmacık kemikleri zayıflıktan iyice çıkıklaşmış bir adamın peşinden ilerlemekteydim. Adam neredeyse benden on santim uzun olmasına rağmen sağlıksız bir biçimde zayıftı. Hasta bakıcısı kıyafetinin içinden görünen zayıf, çırpıyı andıran kolları ve benim bileğimin kalınlığına sahip olan bacaklarıyla üflesem uçacak gibiydi. Tüm bunlarla birlikte yüzü de tıpkı vücudu gibiydi. Fazla tıraş olmaktan tahriş olmuş cildi tıpkı bir kemik kadar beyaz olmasıyla beraber çökük göz çukurları onu adeta bir ölüye benzetiyordu. Sanki her an o gözlerinin içinden bir kurtçuk çıkacak gibiydi çünkü hastanenin karanlık ışıklandırması onun yüzüne iyice gölge düşürmüştü. Adam Corpse Bride'daki Victor'ın aynısıydı.
"Efendim," dedi bu Rakun Suratlı, zayıf herif bir anda bana dönerek. "Merakımı mazur görün fakat hangi hasta için buraya gelmiştiniz acaba?"
Bana bir iki adım yaklaşıp ellerini önünde birleştirmiş adama bir an bakıp Min Yoongi'nin beynime sokmak için özel bir çaba sarf etmesine gerek kalmayan ismi söyledim:
"V."
Ne bekledim bilmiyorum. Kafasını usulca sallayıp önüne dönmesini, yüzünü buruşturmasını hatta hiçbir tepki vermemesini bile beklemiştim. Fakat Tanrı şahit, zaten beyaz olan yüzünün tamamen sararıp solmasını ve sanki karşısında Şeytan belirmiş gibi gözlerini irileştirip gözbebeklerinin kaymasını beklememiştim.
"Yüce Tanrım..." Adam bir anda, hiç beklemediğim bir biçimde öylece yerinde kalakalmış fakat bu uzun sürmeden sanki ayaklarının altındaki yer sarsılıyormuş gibi dengede durmakta zorlanarak hemen yanındaki hastane sandalyelerinden birine oturmuştu. Tüm vücudundan anlık bir ter boşanmıştı ve yüzünün parlamasına sebep olan ter tabakasıyla birlikte avuçlarını birbirine sürtmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kill4me |vkook
FanfictionYıllardır cehennemin en başında canı sıkılan İblis kendine eğlence aramış, kendine bir vücut bulmuştu. Tüm dünyayı alt üst edecek, her şeyi bir sarsıntıya sürükleyecekti. Binlerce can alacak ve o can alan teniyle tenime dokunup bana can verecekti. İ...