7|Bu seni korkutuyor mu?

158 19 26
                                    

Çokta sikimdeydi bugün ölüp ölmeyeceğim.

Ghostmane - Swan


Selam, son bölümde güzel yorumlar alınca anında kolları sıvadım. Yorumları okurken inanılmaz motive oluyorum.

İyi okumalar dilerim hepinize, umarım beğenirsiniz.

**

Gece yarısını geçeli çok olmuştu. Bir fırtına, Aralık ayında tüm evin her yıldırımla birlikte aydınlanmasına sebep oluyordu. Küçük çocuk, gözlerini dikmiş bu fırtınayı izlemekteydi. Yağmur damlaları şıpır şıpır pencere camına çarpıyor, hemen yerine yenisi geliyordu. Sanki birisi hortumla pencereleri yıkıyordu. Ay, etrafta görünmüyordu.

Küçük çocuk, gece lambasını açtı. Kitaplığına doğru ilerledi. Amacı uykusu gelene kadar kitap okumaktı ki daha bunu düşünürken bile uyuyamayacağının farkındaydı. En ufacık bir seste bile uyanacak kadar diken üstünde olan uykusu, bu fırtınada asla dalmasına izin vermezdi.

Kitaplığa geldiğinde kapının dışından, göz ucuyla gördüğü şeyle dikkati oraya çekildi. Alt kattan ışık geliyordu. Babası gelmiş olmalıydı. Bu saatlerde geldiği çok olurdu.

Terliklerini ayağından çıkardı, ağır ağır merdivenlerden inmeye başladı. Konuşmalar duydu. Babası biriyle konuşuyordu.

"Evet, öldü." Dediğini işitti. "Cenazesine gidemedim, fırtına yüzünden her yer tıkalı zaten. apar topar kaldırmışlar cenazeyi."

Gömleğinin birkaç düğmesi açıktı, kravatını ve ceketini çoktan bir köşeye atmıştı. Uzun bir gün olduğu göz altlarından bile anlaşılabiliyordu. Küçük çocuk, dikkatle onu izledi.

"Bende bilmiyorum, artık hiçbir şey eskisi gibi olamaz." Derken babasının gözleri bir yere odaklanmıştı ancak çok farklı şeyler düşündüğü anlaşılıyordu. "Çok üzgünüm."

Biraz daha konuştuktan sonra telefonu kapattı. Derince bir nefes aldı ve parmak uçlarıyla şakaklarını ovdu. Yorgun ve üzgün görünüyordu. Çocuk keyiflendi, adımlarının duyulmasına özellikle dikkat ederek aşağı indi.

Babası onu görünce fark ettirmemeye çalışsa da tedirgin olmuştu. "Neden uyumadın?"

"Üzgün görünüyorsun babacağım," dedi çocuk gülümseyerek. İnce, pembe dudaklarındaki gülümseme adamın tüylerini diken diken etmişti. "Üzgün olman beni kahrediyor babacığım. Neler oldu? Hadi anlat bana. Seni dinliyorum."

Titrek bir nefes verdi adam. Bir an bugün olanları unutmuştu bile, bu korku daha üstündü. "Önemli bir şey değil."

"Seni duydum babacığım. Birinin öldüğünü söyledin." Dedi çocuk, başını yana eğdi. "Neden yalan söylüyorsun babacığım? Beni kandırmak mı istiyorsun?"

"Hayır, öyle de-"

"Beni aptal yerine mi koyuyorsun?"

"Yok öyle bir şey." Dedi adam, başını iki yana sallıyordu.

"O zaman beni yalanla suçluyorsun. Çok yaramazsın babacığım..." Bir an durdu, iri gözleri bir an karşısındaki babasını inceledi, dudakları büzülüydü. Durdu ancak bu kısa sürmüştü, dudaklarında ağır ağır bir gülümseme biçimleniyordu. Gözleri öyle bir ışıkla parlamıştı ki adam, karşısında Şeytan'ın olduğunu sandı. " Ne yapacağımızı buldum. Yaramaz çocuklara ne yapılırsa onu yapacağım. Seni cezalandıracağım, babacığım."

kill4me |vkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin