Tanrı beni yarı yolda bıraktı.
Ghostmane – Polaris
Merhabalar, umarım bölümü beğenirsiniz bu bölümü. (okuyan ve yorum yapan çok az olduğu için kendi kendine konuşuyormuş gibi hissediyor.)
**
Küçük çocuk oturuyordu. Karşısındaysa ondan birkaç yaş büyük bir erkek çocuğu, Tanrı'nın ona bir hediyesi gibi duran güzel suratına kondurduğu hoş gülümsemeyle konuşuyordu. Küçük çocuk, onu dinliyordu.
"Bak," dedi ince, uzun parmağıyla kağıttaki yazıyı göstererek. "Buna 'a' harfi deniyor. Tekrarla bakalım."
Küçük çocuk tıpkı karşısındaki erkek çocuğu gibi ağzını açtı ve tıpkı onun gibi sesi çıkarttı. Erkek çocuğu, hoş ve yaşının verdiği bir şirinlikle gülümsedi.
"Güzel, kağıttakinin aynısını yaz, bak böyle yapacaksın..."
**
Tanrı dışlananlardan hoşlanmazdı.
Tanrı, her zaman bir diktatör gibi görünmüştü gözüme. Bize belirli kurallar vermişti, asla fikrimizi sormadan yarattığı bu yaratıklara ise emirlerini uymasını beklemişti. Kendisini göstermemişti, varlığıyla ilgili en ufacık bir bilgimiz yoktu ancak ona inanmamızı beklemişti. Onlarca din oluşturmuştu ve eğer yanlışını seçersek cehenneme gideceğimizi söylemişti. Halbuki her bir din, birbirinin aynısıydı.
Tanrı yalan söylemememizi isterdi, isyan etmememizi isterdi, ona ibadet etmemizi isterdi, zina etmemizi, adaletli olmamızı isterdi. Tanrı bizden çok şey beklerdi ve elimize zayıf bir irade tutuşturup kaybolmuştu.
Dışlananlar ise bunları bilir, cesurca bunu söylerlerdi. Çünkü onların kaybedecekleri bir şey yoktu. Tanrı, insanları koloni şeklinde yaşamalarını istemişti ve hepsi bir örnek olan bu insanlardan biri farklı olduğunda direkt lanetli deniyordu, cadı deniyordu, şeytan deniyordu. Birçok deha, yetenek sırf bu yüzden öldürülmüştü.
Tanrı, dışlananları lanetlerdi.
Çünkü dışlananlar farklıydılar, çürük elmaydılar, olması gerektiği gibi olmayanlardı. Tanrı onları sevmezdi, toplum onları sevmezdi ve avuçlarından akıp giden herkesten sonra dışlanan çok farklı yollara giderdi. Kimi bir ipte bulurdu kurtuluşu, kimisi kanda, kimisi ise yalnızlıkta.
Şu son bir haftadır hayatım V ile tanıştığım günden beridir olan garipliklerin aksine, oldukça normal geçiyordu. Hastalarımla ilgilenmiş, Yoongi ile bir kez içmeye gitmiştik. Görünürdeki her bir şey normaldi. Polise gitmiş, ifadelerimizi vermiştik ve her şey tıkır tıkır işlemişti. V çok uysal biçimde ne denirse onu yapmıştı.
Choi ise... V'nin vücudu incelendiğinde iki haftadır birden fazla kez ona tecavüz ettiği anlaşılıyordu ve benim de fark ettiğim gibi birçok yerinde fiziksel şiddet izleri vardı. Ayrıca hastane görevlileri ile de konuşulduğunda Choi'nin bunu ilk yapışı değildi. Kendini savunamayacağından emin olduğu hastalara birçok kez bunu yapmıştı.
Bunu öğrendiğimde nasıl kendi sakin tuttuğumdan emin değilim ancak anında Kore'nin en iyi avukatlarından birini tutmuştum. Davaya bakan hakim ise bir arkadaşımdı ve kendisinin söylediğine göre Choi'nin ağırlaştırılmış müebbet alma ihtimali vardı. Bunu öğrendiğimde ise avukata ağırlaştırılmış müebbetten aşağısı olmayacağını emretmiştim. Choi'nin geberene kadar dört duvardan başka bir şey görmemesi içinden yapayacağım şey yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kill4me |vkook
FanficYıllardır cehennemin en başında canı sıkılan İblis kendine eğlence aramış, kendine bir vücut bulmuştu. Tüm dünyayı alt üst edecek, her şeyi bir sarsıntıya sürükleyecekti. Binlerce can alacak ve o can alan teniyle tenime dokunup bana can verecekti. İ...