15

144 19 12
                                    

*24.02.20


Salonun açık kapısından içeriye girerken Jongin'e ve Jeon'a baktım. İkiside koltuğa oturmuş, boş gözlerle duvara bakıyordu. Yaşadıklarımız  gerçekten hem çok tuhaf hem de bir o kadar gerçekti. İnanmakta zorluk çeksekte öyleydi.

Televizyonda bir haber kanalı açıp koltuğa geçtim. Olay yerine gitmemiz çok riskli olurdu bu yüzden haberlerden takip etmemiz gerekiyordu. Bir kaç haber sonunda beklediğimiz haber çıkmıştı, sesini açıp dikkatle dinlemeye başladım.

"Şimdi sıradaki haber Kore halkını gerçekten derinden sarstı. Sabah 7 sularında edilen bir ihbar üzerine polisler olay mahalline gidip ve A.B.'nin cansız bedeni ile karşılaştılar. A.B. önce bıçaklanmış daha sonra bir iple boğulmuş, kim veya kimlerin cesedi taşıdığı merak konusu. Sorumlunun bir an önce bulunmasını diliyoruz. Sıradaki haberimiz... "

Neden bunları yaşıyorduk? Artık gerçekten anlamıyordum ama bu böyle devam edemezdi, ben bir kukla değilim tüm ipleri eline verip keseceği günü beklemeyecektim.

Bir yolu olmalıydı ama ne?

*****

Ne yapacağımı düşündükten uzun zaman sonra sonunda karar vermiştim. Jungkook ve Jongin'in hiçbir şey yapmaması dan sıkılmıştım. Sürekli bir psikopatın dediklerini yapıyor, yaptıkça hayatlarımızı mahvediyorduk. Artık dediklerini yapmayacağıma emindim.

"Artık dediklerini yapmamalıyız. Yaptıkça başımız daha çok belaya giriyor." dedim. Ardından kaşlarını çatmış, bana bakmaya başlamıştı.
"Ne yani," dedi, sinirle ayağa kalkarak. Ses tonu yükselmişti. dediklerini yapmayıp hapse girmeyi mi isterdin?!"

Bende sinirlenerek ayağa kalktım. "Anlamıyor musun?" dedim. "Eğer biz bir şey yapmazsak zaten hapse gireceğiz hem de suçlarımız da büyür belki, ne dersin?!"

"Haklısın, var mı bir fikrin?" dedi.

Başımı onaylarcasına salladım. "Bize karşı hiçbir delil yok eğer başka bir ülkeye gidersek onların koruması altında oluruz. Hem belki o da peşimizi bırakır. Ne diyorsunuz?"

"Ya herşey daha kötü olursa?" dedi. Suratımda hüzünlü bir gülüş yayılmıştı. "Her şey daha ne kadar kötü olabilir ki?" dedim.

"hazırlanalım o zaman, gece yarısı yola çıkarız." diyerek kapıdan çıktı.

******

Havaalanına oldukça yaklaşmıştık. Kararımızı vermiştik, annemlere Amerika'daki bir voleybol takımına girmek istediğimi ve okulda artık mutlu olmadığımı söylediğimde izin vermişti. Jongin'de aynı yalanın  basketbolla ilgili olanını söylemişti. Gittiğimizde herşeyden kurtulacaktık.

Arabadan eşyalarınızı alıp indik. Biletlerimizi alıp pasaport kontrolünden geçtik. Tam uçağa binmek üzereydik ki gür bir ses durmamızı sağladı.

"Jeon Jungkook uçağa binemezsiniz. Bizimle karakola gelmek zorundasınız."

İf I Killed Someone For You /JenkaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin