Mehtap olsun olmasın oranın geceleri ne güzeldi!..Kalabalık içinde yalnız yaşamak,içinde gezip beraber bir köşeye kaçmak,işte asıl zevk budur. "Bırak kalsın,"diye mırıldandı bir erkek sesi ensemde. "Bizim sıcaklığımız bize yeter.”
Sonra kolu beni sardı,vücudumu sağlam,güvenilir göğsüne doğru sıkıca yasladı.Şans değildi.Olanların şansla hiçbir ilgisi yoktu.Bunu daha sonra öğrendim ancak her şeyi fark ettiğimde insanın kaderini kendisinin belirlediğine olan sağlam inancım yüzünden gerçeği kavramam zor oldu.
O ana kadarki hayatım bunu doğrular gibiydi. Belirli yolları seçmiştim ve bunların hepsi iyi sonlara ulaşmıştı. Yolda karşılaştığım küçük engelleri ise kötü şans olarak değil, sadece mükemmel olmayan muhakememin ürünü olarak kabul ederdim.
Kendime bir felsefe seçmek zorunda kalsam bu, William Henley'in cesur dizeleri olurdu: Ben kaderimin efendisiyim,Ben ruhumun kaptanıyım.
Böyle bir felsefe ne kadar güzel,değil mi ?.. Ama aslında gerçekler farklıydı. Kendi kaderimi ben belirleyemiyordum,hatta gökyüzüm gelene kadar yalnızdım, bitmiştim.
Kendi kaderimi yazamasamda her şeyi onunla yaşamaya vardım. Onun sesi, gülüşü, hareketleri, her şeyi ama her şeyiyle onu sevdim.
Neydi sevgi? Uğruna her şeyi yapmak mı? Eğer buysa ben buna varım. Her şeyi yapmaya varım,her engeli onunla aşmaya varım. Yeter ki benim olsun,nefesi ensemde olsun,gözlerine baktığımda yokluğa dalsam, orda kalsam ve kalbinin sessizliğinde boğulsam yeterli.
Bir kitap yazalım sayfaları yırtılmayan,en baştan başlayalım hayata. Sadece sen ve ben,Gökyüzüm benimle birlikte buna var mısın?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzüne Yolculuk
RomanceGökyüzünün en derinliklerinde bir yerdeyim, kimsenin göremediği bir aşk denizinin içinde mesela..