Bekliyordum saatlerce sadece bekliyordum ve sıkılmıştım ama manzara çok güzeldi bu her zaman elime geçmeyecek çok güzel manzaraydı
Ne kadar bekliycez daha
Valla sen ne kadar dersen kontrol sende yani
Erkek olsan eze eze koştururdum seni dedi
Oturduğu koltuktan kalkıp yanıma geldi yüzüme bakarak ama sana bisey yapamam dedi hoşuma gitmişti doğrusu
Ne yaparsan yap senden korkmuyorum diyerek karşılık verdim
Ben bi kadına el kaldıracak kadar kötü biri değilim dedi o sırada azerin telefonu çalmıştı yüzü gıcık verir gibi sırıtarak telefonu açtı
Efendim akın kardeşim
Beni sormuş olmalı ki yanımda kardeşim bi inat bi inat hic tanımadım böylesini dedi ne dediyse ulan senin bi halt dan anladiginmi var dedi daha sonra olur kardeşim bekliyorum dedi ve kapattı
Kimdi bu adam kafam çok karışmıştı iyi de neden karışmıştı içimde bilemedigim bir etkileşim olmuştu hava soğumuştu saatlerce öylece duruyorduk öylece
iyice hava bozdu
Daha konuşmayacakmısin
Bak konuşmazsan üşürsün
Daha bunun ayazı var
sabaha kadar burdayız nihayetinde
Üşümüştüm içeri gitmesi içinde bir bahanem olmuştu
Sen bi dakka bekle ben geliyorum dedi ve gitti
Fırsattan istifade hemen içeri koştum kırılmış kapıyı iteleyerek içeri girdim karşımda duran telefonu tam alacakken az ilerde kanlar içinde yatan adami görünce şok oldum o anın şaşkınlığıyla ne yapacagimi bilemezken omuzlarıma dokunann bir eli hissettim battaniyenin arasına şefkatle saran eller
Korkma tamam geçti
Ölüsünden değil dirisinden korkucan bunların
Tamam sakin ol
Iyimisin
Tamam bitti gitti sakinlestigimi anladıktan sonra kendine oturdu koltuğa o sırada bir telefon daha geldi küfür ederek açtığı telefonu sesini yumuşatarak devam etti ceylan bacım iyimisin korkma abim gelip alaçam sizi sabret dedi ve sonra sesi gene kabalasti küfür yağdırmaya başladı galiba onunda kardeşlerini kaçırmışlardı
Sinirle dönüp bak kızım benim senle bi isim yok sesini yumusatarak ulan sanada çile bana da çile söyle şu malların yerini iste dedi Bana baktı soylicenmi dedi başımı iki yana sallayarak hayır dedim sinirle dönüp manzarayı izlemeye başladı akşam çöktü hic içeri geçmemiş ti yanımda öylece oturup beni ikna etmeye çabalıyordu boğaz havası çarpmış olmalı ki uyuya kalmışım uyandığımda yoktu yanımda tam hareketlenecekken elinde bir sandiviç ile yanıma geldi yeneceğini belirttim
Sen bilirsin acıkınca yersin dedi ve manzaraya doğru yoneldi tekrar bana dönüp
Süre doldu
Kimseden bir ses yok
Yoksa seni sevmiyorlarmi karaca
Söylesene insan sevdikleri kaçırılınca böyle durabilir mi yamac amcanın haberi yok olsaydı ne yapar eder getirirdi o malları dedi
Tam o sırada telefonu çaldı
Efendim akin kardeşim geliyormusun
Selim kocovali ben geliyorum...
Yüzüm gülmüştü için rahatladı azere ise bir gerilme gelmisti gergin bir şekilde beklemeye başladı o kadar gerilmişti ki benle artık çok farklı bir insanmış gibi konuşuyordu
nerde kaldı bu baban dedi
Nerden bileyim diye cevapladım
Bilirsin bilirsin sen seninde kafanda kırk tane tilki dönüyor bilmiyormu ben allah allah sizinkiler bi dünya adam olmadan gelmez
Çok canımı sıkmaya başlamıştı bu azer gerçekleri söylediği içinmi canım sıkılmıştı yoksa babam ve amcamları aşağıladığı içinmi bilememiştim
Sen olsan nasıl gelirdin dedim
Kendinin göstererek iste böyle tek başına dimdik tam anlamıyla böyle diyerek kendini göstermişti ama senin baban tek gelmez yada adamlarını gönderir yada adamlarının arkasına saklanır dediğinde arkadan tek başına çıkan babam kapak gibi gelmişti
Yada tek başına dimdik çıkar karşına diyerek lafı çarpmıştım silahı direk babama dogrulttu sık yada çekil dedi babam beni öldürürsen malları asla bulamazsın dedi ve silahı çekti azer koşarak babama geldim ve sarıldık çok özlemiştim babamı aşere dönüp teslimat edeceğim adresi ver dedi ve beni de alıp eve doğru yola koyulduk
Bir tuhaf olmuştum sanıyordum ki bu azeri son görüşüm
