#2

31 7 17
                                    

                                                      27.09.2010/Pzts

  Bugün yeni okulumda ilk günümdü. Çok okul değiştirmiş olmama rağmen bu sefer farklı bir heyecan vardı üzerimde. Gece uyuyamadım biliyor musun? Karanlıkta uyuyamam zaten. Korkmuyorum dersem yalan olur. Hal böyle olunca sabahladım. Erkenden hazırlandım. Saçlarımı taradım, dişlerimi fırçaladım. Formam zaten geceden ütülenmişti. Yola çıktım. Yolda bir köpek gördüm. Yeni doğmuş olmalı. En fazla 3 aylıktır. Ben okula gidene kadar beni takip etti. Haylaz ve bayağı bi' oyuncu bir köpek. Onun türünü okulda yarın sorup öğrenmeye çalışacağım.

Okula giriş yaptıktan sonra yine sıralara dizildik. Bunu artık çocuksu buluyorum. Lise son sınıftayız ve hala birilerinin peşimizde koşması, bizi hizaya sokması gerekiyor. Sınıfımı öğreneceğim için sabırsızlanıyordum. 2010 eğitim öğretim yılı başlayalı 1 hafta oldu. Umarım kaynaşmak için geç değildir derken bir baktım müdürün kapısındayım. Öğrenciler sınıflarına doluşurken ben müdürün odasına gitmiştim. Beni o çağırmıştı. Ailemle ilgili sorular sordu. Cevaplamak istemediğimde ise kabalaştı. "Babamın şu an nerede olduğunu neden umursuyor?" dedim içimden.

  Odasından ayrıldım. Sınıfım 2. kattaydı. Müdürün odası ise 3. katta. Bir kat merdiven indim. Sınıfım ,merdiveni takip eden koridorda  4. sınıftı. Her kapının önünden geçtiğimde heyecanım daha çok arttı.

1. Kapı...
2. Kapı...
3...
Şimdi sınıfımın önündeyim.

Kapıya orta parmağımın kemiğiyle 3 kere tıklattım. "İçeri gel!" Bu ses pek yumuşak değildi.

Kafamı içeriye uzattım ve tüm sınıf bana bakıyordu. İçeriye adım attım.

"Merhaba. Ben yeni öğrenciyim. Böldüğüm için üzgünüm. Geçebilir miyim?"

"Geç bakalım!" dedi öğretmen masasında oturan kadın. Üzerinde su yeşili bir elbise, bir ton koyusu bir şal, hafif bir makyaj ve topuklu ayakkabılar vardı.

2 kişinin yanı boştu. Biri erkek diğeri ise kız. Çok tehlikeli bir tercihti bu Gofret. İkisi arka arkaya oturmuşlardı. Onlara doğru yürürken düşünüyordum. "Sanırım kızın yanına oturacağım."

Çantamı koydum.
Yanına oturduğum kız: "Hoş geldin! Zil çalınca sohbet ederiz. Candan hoca derste konuşulmasını pek sevmez." derken hem fısıldıyordu hem de sesinde heyecan vardı. Dersi dinlemeye başladım. Ders edebiyattı. Zaten sevdiğim bir derstir. E anlatan kişi de beni derse öyle çekti ki zile kadar gözlerimi ayırmadım.

Zil çaldı.
"Selamm! Ben Nazlıcan. Lise 1'den beri bu okulda ve bu sınıftayım. Sınıfla, okulla veya herhangi bir konuyla ilgili bir sorun olursa hiç çekinme. Bana sorabilirsin. Ben şimdi arkadaşıma bakıp geleceğim. Ben gelene kadar sınıfa göz at istersen."
Söyleyeceklerini bir çırpıda bitirip kayboldu Gofret. Çok komik kızmış. İyi ki onun yanına oturdum. Beni güldürdü.

İlk teneffüs bitene kadar sınıfın kitaplığındaydım. İşaret parmağım yan yana sıralanmış kitapların kapaklarında geziyor ve keyfim isteyince duruyordu. Kitapları birer birer o sıradan çekip kurtardım. İnceledim. Arka kapaklarını okurken zil çaldı ve tekrar yerime döndüm. Nazlıcan geldi. Ellerinde defterlerle.
"Bunlar geçen hafta yazdıklarımız. En üstteki turuncu defterin son sayfasında da ödevler yazıyor. İşin bitince alırım. Ya telaştan sormayı unuttum. Adın neydi?"
Adımın Kadir olduğunu söylediğimde yüzünü görmeliydin Gofret. Şaşırdı ve ismimin Berke ya da Cem falan olabileceğini düşündüğünü söyledi. Güldük. İlgimi çeken şey arka sıradaki çocuğun sürekli bize bakıyor olmasıydı. Biraz rahatsız oldum açıkçası.

Ders yine edebiyat. Bir çırpıda geçti. Yine yürüdüm kitaplığa doğru. Sevdiğim bir kitap olan Franz Kafka - Milena'ya Mektuplar'ı çıkardım. Rastgele bir sayfa açıp okuyordum ki
arkamdan biri omzuma elini koydu. O an nasıl korktuğumu tarif bile edemem Gofret. Geçmişimde yaşadığım bir olaydan dolayı arkadan biri beni dürttüğünde çok korkuyorum.

Döndüm ve "Ne yapıyorsun?!" diye sordum. Arkamda oturan çocuktu o.
"Sadece bir şeye ihtiyacın var mı diye merak ettim." diye mırıldandı.
"Teşekkürler. Yok!" dedim ve yerime koştum.

Şimdi düşünüyorum da biraz kaba davrandım ona. Bunu telafi edeceğim endişelenme. Yarın yine sana yazacağım. Şimdi uyku vakti. O yüzden, iyi geceler dostum.

Anı Defteri   //   LGBTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin