0.1

1.1K 32 1
                                    

Cemal Can neler getireceğini bilmediği bir sabaha daha uyanmıştı. Gözlerini ovalayıp etrafına bakındı. Odasındaydı. İçeriden Nisa'nın son ses dinlediği müzik geliyordu. Bu sese kendi kendine güldü. Nisa hep böyle enerjikti.

Rutin işlerini halledip oturma odasına gitti. Nisa'ya bağırdı. "Nisa,sen ne anlıyorsun bu kadar yüksek sesle müzik dinlemekten ya sabah sabah"
Nisa gözlerini devirerek cevap verdi. "Cemal sen ne anlarsın ki müzikten falan rahat bırak beni. Hem zaten Burak da beni azarladı gelip."

Cemal, Nisa'nın bozuk Türkçesi ile kurduğu uzun cümleye gülme ihtiyacı hissetti. Onu kızdırmak çok hoşuna gidiyordu. Cemal tekrar konuşmaya başladı." Burak demişken nerede bu ya?"
Nisa onun sorusunu cevapladı."İşim çıktı dedi koşa koşa çıktı. Gelir şimdi za-

Nisa konuşmasını bitiremeden kapı çaldı. Cemal Can hemen kapıya doğru ilerledi. Burak asık bir suratla geldiğinde şöyle söyledi. "Ne oldu Burak?"

Burak sıkkınca cevap verdi. "Abi ya benim bir arkadaşım vardı ya hani işte onun bir sevkiyatı varmış İstanbul'da . O da İzmir'de oturuyor. İşi benim yapmamı istedi daha kolay olması için."

Cemal onun söylediklerine kafasını sallayarak konuştu: "E yap o zaman en fazla ne kadar zor olabilir ki?"

Burak tek kaşını kaldırdı. "O kadar kolay diyorsun yani."

Cemal "Evet, diyorum."

Nisa onların yanına geldiğinde hala konuşuyorlardı. Nisa hemen olaya atlayarak şöyle söyledi. " Hadi iddiaya girin. Cemal Can sevkiyatı yapmaya çalışsın. Eğer başaramazsa bir hafta boyunca senin istediğin her şeyi yapsın."

Cemal bunda bir sakınca görmedi çünkü Burak'a yenilse bile -ki yenilmeyecekti- ondan zor bir şey yapmasını istemezdi. Bunu düşünerek konuştu." Tamam, ver bakalım şu dosyayı. Gösterelim millete sevkiyat nasıl yapılırmış."

Burak hiç itiraz etmeden ona elindeki dosyayı verdi. Cemal Can kahvaltısını ettikten sonra bakarım diye düşünerek dosyayı odasındaki beyaz masaya bıraktı.

Nisa onlara seslendi. "Haydi kahvaltı yapacağız, gelin."

Burak, Nisa ve Cemal kahvaltılarını ederken birbirleriyle konuştular, tartıştılar, kahkaha attılar. Bu onların her zamanki haliydi.

Fakat Cemal'in odasındaki dosyada tüm dengeleri değiştirecek bir isim vardı.

Cemal kahvaltısını ettikten sonra odasına gitti. Dosyayı aldı, sandalyesine oturdu ve incelemeye başladı.

Ters giden bir şeyler vardı bu dosyada. Barış Murat Yağcı ismini okuduğunda gözleri ona ihanet ediyor gibiydi.

Bu o Barış ise neden silah sevkiyatı yapsın ki diye düşündü.

Cemal hemen telefonunu aldı. Onun lisedeki Barış olup olmadığından emin olmak istedi ve onun hakkında her bilgiye ulaşabilecek olan arkadaşını aradı.

Ardahan, merhaba Barış Murat Yağcı'nın adresini bulabilir misin bana?

Ardahan'dan olumlu cevap gelince rahatladı.
Bu işin peşini bırakmayacaktı.

wrong guns // cembarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin