-Bölüm 13-

3 0 0
                                    

  ... ve en son duyduğum şey onun "Selen!" diye bağırmasıydı.

*

   Gözlerimi açtığımda tepemde bizimkiler vardı. Etrafa bakınca markette olduğumu fark ettim. "Minik serçe" dedi Yağız. "He" dedim. "Dönmüş bu eski haline" dedi Ece. "Bir daha beni bununla markete gönderin de göreyim sizi" dedim Yağız'ı göstererek. Sonra da "Şimdi Yağız. Ben seni kekledim sen de beni bayılttın. Ödeştik mi?" dedim. Sırıtırken "Ben sana bir şey yapmadım ki sayılmaz. Sonra ödeşeceğiz" dedi. "Yine kurtaramadım ya!" dedim bende.

   "Cilveleşmeniz bittiyse gitsek mi? Bu ayı uyudu da ben uyuyamadım. Vallaha bırakırım kendimi Furkan'ın boynuna yeşilçama döneriz o olur" dedi Bora. 

   "Saat kaç?" dedim. "Dokuz" dedi Ceyda. Yarım saat bayılı kalmışım. "Bir yerin ağrıyor mu hastaneye gidelim mi?" dedi Ece. "Yok bir şey ya gerek yok" dedim. Sonra da "Hadi eve gidelim de Bora bu saatte uyumak neyin kafası?" dedim

   "Bora kes sesini!" dedi Kaan. "Ya abi kırk yılda bir böyle takılacağız işte ne var?" dedi Bora. "Yarın okul var" dedim. "Oylama yapalım" dedi ve kendi fikrine tekçe kendisi oy verdi. "Hep beni hiç sayın zaten ben kimim ki?" dedi yenilince yeşilçamdan kurtarmaya çalışan Bora. 

   Bora yaklaşık yarım saattir bize içki içelim diye ısrar ediyordu. Biz tutmasak bu ısrarına karşı erkekler onu yerdi de işte. Bora hangi kafadan kullanıyorsa bende ondan istiyorum. 

   Marketten bir şeyler alıp eve geçmiştik. Gece yarısına bir saat kalaya kadar konuşmuş dedikodu yapmıştık. Bizimkileri evden gönderirken yerlerin pis olduğunu gördüm ve bayılmamı kullanarak işten kaçarak onlara yeri temizlettim. Onlar gidince biz de yatmıştık.

   Klişe diye tavan yerine pencereye bakarken bugünkü bayılmam aklıma gelmişti. Yağız etrafa bağırırken marketçi Hasan amca gelmiş ve markete taşımışlar. O '-lar' eki fazla çünkü Yağız beni kucağına almış Allahım! Ben kıyamam ki ya keşke uyanık olsaydım. 

*

   Bu sefer değişik bir şey olarak erken uyandım. Ben erken uyandım! Nereden anladım? Yağmur beni hayvancasına uyandırmadığı için anladım. Yatağımın yanında yerdeki telefonumu alıp saate baktım. Dur lan! Saat geç değilmiş ki Yağmur uyandırmamış! 

   "Lan mal!" diyerek odasına girdim. "Selen bir siktir git sabah sabah" dedi ve yatağında yan döndü. "Ben seni sikerim Yağmur geç kalıyoruz hadi" dedim. Gözleri hala kapalıyken "Senin şakana sokarım Selen siktir git" dedi. "Ben gidiyorum okula ne halt yersen ye" diyerek odasından çıktım. Benim bildiğim Yağmur 3 saniye içerisinde saate bakar ve geç kaldığını görerek bir çığlık atardı. 3... 2... 1... ve beklenen çığlık geldi. Ardından da odasından "Geç kalıyoruz lan!" diye anıran bir adet Yağmur çıktı. 

*

   Okula girmemizle bahçede tek tük insan olduğunu gördüm. Bunlar beden dersi olanlardı ve zil çalmıştı. Yağmur'a "Ders ne?" dedim. "Bilmem" dedi ve ardından "Koş" dedi. İkimiz de sınıfa doğru koşmaya başladık. Koşarken merdivenlere vardığımızda kalbime öncekiler gibi bir ağrı saplandı. Bu sefer biraz daha ağırdı. "Yağmur" dedim. Sesimin buruk çıktığını anlamış olacak ki durdu ve bana döndü. Yere çöktüm. Elimi yine göğsüme koydum. Yağmur "Su. Evet evet ben su alıp geliyorum hemen" dedi ve kantine doğru koşmaya başladı. 

   Kalbim sanki gereğinden fazla hızlı atıyor gibiydi. Ağrıyordu. Yağmur suyu getirince hemen içtim. İçince biraz daha rahatladım. 2 dakika kadar da bekleyince çok azalmış olmasıyla birlikte "Sınıfa gidelim daha fazla geç kalmayalım" dedim. Yağmur itiraz edecekti ki "Eminim" dedim. Ayağa kalkarken Yağmur'un koluna tutundum. 

Abla ile Kardeş Arasına Girilmez!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin