Üsse vardığımda 1 saat geçmişti. Tabi zamanla Türkiye'den Rusya'ya gidiş süresi ancak bu kadar azaldı. Arabamı üssün önündeki uçan araba otoparkına bırakıp inmeden önce yağmurluğumu giydim. Neden mi? Çünkü iklim değişikliğinden Rusya da etkilenmişti. Artık soğuk ve karlı değil ılık ve yağışlı bir iklime sahipti. Özel giysiyi giymeme sebebim Üs ve etrafında giyilmesi yasak. İçine silah saklamak daha kolay oluyormuş. Arabadan küçük valizimi alıp çıktım. Hafifi hafif yağmur çiseliyor ve soğuk bir rüzgar esiyordu. Hızlı adımlarla Üsse girdim. Kontrol noktalarından geçip asansöre bindim. Günümüzde asansörler de hızlanmıştı. Toplantı salonuna girdim. Ülkemin adı yazan masanın en başındaki yere geçip başkanın gelmesini bekledim.
Toplantı salonundaki diğer insanların üzerinde gözümü gezdirdim. Tam önümde oturan koyu kumral saçlı,mavi gözlü adamın önünde Fransa yazıyordu. Giyinişi ve duruşuna bakılırsa zengin bir doktordu. Masanın üstüne koyduğu ellerine baktım. Parmakları arasındaki boşluk fazlaydı. Boş zamanlarında piyano çalıyor olmalı. Parmağında kristal kuvars bulunan bir yüzük vardı. Yüzüğü sayesinde Aslan burcu olduğunu anlamıştım. Çaprazımdaki siyah saçlı siyah gözlü kadının önünde Norveç yazıyordu. Saçlarını şekillendirirken içe doğru kıvırdığı için asosyal bir insan olduğunu gösteriyor. Makyajını düzgün ve renkleri uyumlu kullanmıştı. Önündeki kağıda bir şeyler yazarken tutuş şekline baktım. Bu da bilim insanı olmalıydı. Sol yanımda oturan kıvırcık kahverengi saçıyla uyumlu kahverengi gözleri olan genç adam oturuyordu. Önündeki kağıtlarda bir makinenin çizimleri vardı. Makine mühendisi veya yaşı küçük olduğu için teknisyen olmalıydı. Ülkesi de Amerika'ydı. Diğerlerini inceleyemeden Başkan Виктор(Victor) geldi.
Kısa bir hoşgeldiniz konuşmasından sonra görevlerimizi anlayabilmemiz için kendimizi tanıtmamızı istedi. Masanın en başına olduğum için başladım...
