School || TREASURE

Park Jeong Woo

"Hyunsuk! HYUNSUK OKUL KROKİSİNİ BULDUM!" diye bağırdı Jihoon.

Hyunsuk çakmağı cebine attı ve aradığı sınıftan çıkıp Jihoon'un yanına koştu.

"Sınıftan mı buldun?!" dedi hayretle.

"Hayır bu kattaki hademe odasından."

"İyi o zaman çantana koyda aramaya devam edelim."

"Tamam."

***

"Junkyu sence bu anahtarlar bir işe yarar mı?"

Mashiho elindeki anahtarlığı salladı.

"Kaç anahtar var orada?"

"Yirmi-otuz tane vardır herhalde."

"Yanına al bence yarar."

"Tamam."

***

"Junghwan nerdesin sen?!" diye bağırdı Doyoung.

Kaç dakikadır arıyordu ama Junghwan ortalıkta yoktu.

Başka bir sınıfa girdi. Gördüğü ile durdu. Junghwan kanlar içinde yerde yatıyordu.

"JUNGHWAN!"

Yedam ve Haruto duyduğu ses ile aşağı koştu.

"DOYOUNG N'OLDU?"

Haruto olduğu yerde durdu. Doyoung, Junghwan'nın kanlı bedeninin başında ağlıyordu. Yedam'ın konuşması ile transtan çıktı.

"Sen diğerlerini çağır."

"Tamam."

Haruto üst kata koşarken Yoshi ve Asahi de sese gelmişti.

***

Herkes toplanmış durgun bir şekilde Junghwan'ın öldürüldüğü yerde duruyordu.

"Hyunsuk yanındaki ne?" dedi Jaehyuk.

Hyunsuk oturduğu sıranın üstüne baktı. Bir not vardı...

Eline aldı ve okumaya başladı;

"İntikamımı alıcağım. Hepinizi bu dünyadan göndereceğim. Teker teker... Veda edeceksiniz."

"Ne yani cidden okulda bir katil mi var?!" dedi Mashiho.

"Ama her yeri aradık kimse yoktu." dedi Jaehyuk.

"Kamera odasına baktık mı?" dedi Yoshi Asahi'ye

"Hayır neden ki?"

"Eğer okulda bir katil varsa kameradan görebiliriz."

"Mantıklı gidelim." dedi Hyunsuk.

Herkes ayaklanırken gözleri Junghwan'nın bedenin de kaldı.

"Bir şey örtebilir miyiz?" dedi Jeongwoo.