Hünkar ali rahmetin gözlerine daha fazla bakamadı kaçırdı gözlerini odada gezdirdi nasıl davranacağını bilemeden yavaşça yürüyüp yatağın yanındaki sandalyeye oturdu Ali rahmet hünkarın sessizliğinden mahçupluğundan dolayı nasıl bi tepki vereceğini bilemiyordu gözleriyle onu izledi oturunca oda bakışlarını üzerinde sabitledi hünkar bakışları üzerinde hissedince dahada heyecanlandı kucağında birleştirdiği ellerini izliyordu Aradan biraz geçti hala sessizce oturuyordular hünkar cesaretini toplayıp başını kaldırdı ali rahmetin gözleri kapalıydı uyuyormu acaba diye geçirdi içinden biraz daha bekleyip yavaşça elini tuttu ellerinin sıcaklığını hissetmek iyi geliyordu hünkara yüzüne yayılan gülümsemeyle onu izledi biraz ali rahmet uyumadığını gösterircesine biraz hareket etti hünkar ellerini yavaşça geri çekti bir süre sonra ali rahmet yine gözlerini açtı hünkar yerinden doğrulup zor çıkan sesiyle konuştu
H.bi isteğin var mı Ali rahmet
Ali rahmet yutkunarak kısılmış sesiyle konuştu
A.yılmaz nerde
Hünkar ali rahmetin cevap vermesine mutlu olmuştu
H.eve gönderdim
A.neden
H.yorulmuştu
A.sen niye gitmedin
H.seni bırakmak istemedim
A.uyuyacam ben sende gidebilirsin
Ali rahmetin sesindeki düzlük ve soğukluk hünkarı ürpertiyordu yutkunup konuştu
H.uyu sen ben beklerim burda
A.gerek yok
H.ali rahmet gitmicem yorma kendini
Ali rahmet sinirlenmeye başlamıştı biraz doğrulmaya çalıştı hareket edince canı acımıştı canın acımasıyla ses çıkarınca hünkar hemen yanına gitti korkuyla konuştu
H.ali rahmet iyimisin
Ali rahmet canın acıdığını belli etmemeye çalışarak konuştu
A.iyiyim tamam
H.niye hareket ediyorsun
A.tamam yok bi şey
H.dikkat etmen gerek Büyük bi ameliyat geçirdin
A.iyiyim dedim sende eve git
Ali rahmetin biraz sert çıkan sesiyle hünkarın gözleri dolmuştu derin bir nefes alıp cevap verdi
H.sen beni bırakıp gittin mi ki ben seni bırakıp gideyim ama istemiyorsan dışarda beklerim Ali rahmet
Ali rahmetin de gözleri dolmuştu hünkar hastayken kendi canın ne kadar yandığını düşündü biliyordu hünkarın da canı en az onun ki kadar yanıyordu ama kıyamıyordu ona burda beklemesini istemiyordu gözlerini kapatıp yutkundu cevap vermedi onun sessizliği hünkarı daha çok üzüyordu kızsa bağırsa onun için daha iyi olurdu en azından bi tepki verse ama ali rahmet tepkisizdi anlayamıyordu onu kızgınmıydı kırgınmıydı yoksa pişmanmıydı hünkar aklına gelen şeyle üzüntüyle oturdu yerine ya pişmansa ali rahmet onunla evlendiği için yanında olduğu için düşündüğü şeyle içini bi hüzün kaplamıştı başını kaldırıp ali rahmete baktı gözleri hala kapalıydı izledi biraz onu ali rahmet gözlerini açıp zor çıkan sesiyle konuştu
A.doktoru çağırsan canım çok acıyor
Hünkar hemen yerinden kalkıp sabahattini çağırmak için çıktı odadan hemen geri geldiler Sabahattin le ali rahmet hünkarın yanında canın acıdığını belli etmemeye çalışıyordu ama pekte başarılı olduğu söylenemezdi hünkar onun yüzündeki acıyı gördükçe istemsiz akıyordu gözyaşları sabahattin ali rahmetin yarasına baktı bi sıkıntı olmadığını görünce bi Oh çekti hemşireye bi ağrı kesici yapmasını söyledi