Papatyaların suçu ne?

910 72 59
                                    

Hiromi'yi temsil eden şarkı, Doja Cat- Boss Bitch

1/10

"Eğer iyi bir erkek gibi görünüyorsa emin ol,değildir." Hiromi havalı bir şekilde sayını geriye atıp ojeli tırnaklarına baktığında çokta yakın olmadığı arkadaşı Minseo itiraz edercesine ona baktı. "Ama Hiromi,sana gösterdiğim hiçbir erkeği beğenmiyorsun!"

"Ne yapayayım tatlım? Flört ettiğin erkeklerin hepsi boktan." Kısa eteğinin kırışan kısımlarını düzelttiğinde Minseo ona gözlerini devirdi. "Sürtük. Çok biliyorsun sen."

Trip atar gibi dudağını büzdüğünde Hiromi dişlerini göstererek ona gülümsedi. "Biliyorum ki söylüyorum canım,eski erkek arkadaşlarımdan yola çıkarak söylediğim şeyler bunlar. Hepsi boktan heriflerdi." Yüzünü buruşturdu.

Higa Hiromi,okulun kötü kızı,buzlar kraliçesi. Yakın arkadaşı yok,ayaklı dedikodu makinesi. Kısa okul eteği sayesinde görünen pürüzsüz bacakları herkesin ilgi odağıdır,giydiği hafif topuklu siyah botları ile çokta kısa olmayan boyu daha da uzun gözükür. Patavatsızca konuşur,küfür etmekten asla çekinmez. Kocaman gözleri ve dolgun dudakları kızların en özendiği şey. Aslında kızlar onun yüzüne bayılıyor,küçücük yüzü ve hafif pembe elmacık kemikleri ile kusursuz.

O okulun hem nefret ettiği hemde hayran olduğu kötü Japon.

"Sürtük Haeun'un kabinde Wooseok ile kırıştırdığını duydum. Doğru mu?" Minseo sakince çikolatasından bir parça ısırdığında kafasını sallayarak yeni flörtü olan Cha Eunwoo'ya baktı. "Doğru. Of çok yakışıklı ya!"

Hiromi onun baktığı yere baktıktan sonra gözünü devirip bacak bacak üstüne attı. "Kızım,o Tzuyu'nun. Sırf Tzuyu'yu kıskandırmak için seni kullanıyor,dikkat et,dayak yeme." Dalga geçercesine kıkırdadığında Minseo sinirle ona baktı. "Gerçekten sana gıcık oluyorum."

"Siktirip gidebilirsin çok istiyorsan." Sır verircesine eğilip konuştuğunda orta parmağını gösterip gülümsedi. "Gerçekleri yüzüme vuruyorsun. Bu hoşuma gidiyor."

"Ah,bayılacağım sanırım. Bu lisedeki tüm erkekler çok yakışıklı!" Minseo elini kalbine götürerek,gözlerini heyecanla kıstı. "Gerçekten salaksın."

"Hiromi neden okuldaki kimseyi sevmiyorsun ki?" Sorarcasına ona döndüğünde Hiromi umursamazca omuzlarını silkti. "Neden seveyim ki?" Minseo onun umutsuz vaka olduğunu düşünerek kafasını iki yana salladı. "Çok kötüsün."

Masaya koyduğu kitaplarına uzanıp göğsüne bastırdığında ani bir haraketle ayağa kalktı. "Nereye?"

"Boktan fiziğimi düzeltmeye." Bıkkın bir şekilde konuşurken Minseo garipçe ona baktı. "Matematiği harika olan ama asla fizik yapamayan bir şizofrensin. Özellikle iki ders iç içe."

"Bana laf söyleyeceğine erkeğini kaptırmamayı öğren sen." İmalı bir şekilde gülüp gözünü kırptığında kafeteryadan çıkıp yapay gölün oraya gitmek için haraketlendi. Orası her zaman sessizdi ve ders çalışmak için çok uygun bir yerdi.

Köprüden geçtiğinde önünün aniden kesilmesi ile durdu ve anında sorgulayıcı bir ifade ile karşısındaki Çinli çocuğa baktı. "Ne var?" Kaba bir dille bir ona bakıp birde elindeki papatyaya baktığında hafifçe gözlerini kıstı. "Aşk itirafı falan mı yapacaksın Winwin? Hiç havamda değilim."

Dong Sicheng,namı değer Winwin. Uzun boylu,siyah saçlara sahip. Hiromi ile aynı sınıftılar ancak hiç iletişim halinde olmadılar. Çünkü Higa Hiromi'nin 'masum görünüp masum olmayan erkekler' listesinde bir numaraydı.

Yanından geçip gidecekken Winwin onu engelleyerek utangaç bir ifade ile ona baktı. "Şey... rendavuya çıkalım mı?" Çalıların arkasında kıs kıs gülen erkek grubunu fark eden Hiromi histerik bir şekilde güldü.

"Çıkalım Winwin,akşam ev boş. Bize gelmeye ne dersin?" Flörtöz bir tavırla konuşup çocuğu kravatından tutup kendine yaklaştırdığında Winwin şaşkınca ona bakıyordu,üstelik kızarmıştı. "N-ne?" Hiromi sinsi bir sırıtışla ona baktıktan sonra sertçe kravatından geri itip papatyayı göğsüne attı.

"Siktir git ve papatyayı götüne sok. Arkadaşlarınla bir daha üzerime de iddiaya girme. Yakarım canını." Omzuna vurarak yanından geçtiğinde Winwin dağılmış bir şekilde arkasından baktı.

"H-hayır öyle değ-" Ona sesleneceği anda pes edip saçlarını karıştırdı.

"Yanlış anladı beni!"

"Winwin kardeşim çok sorry." Mark korkarak ona yaklaştı çünkü Winwin kızgın bir boğaya dönüşmüştü. "Kız kimseye güvenmiyor amına koyayım." Doyoung yerdeki taşı tekmeleyerek konuştu.

"Bende olsam bende yanlış anlarım. Orda ayı gibi güldük yani." Yuta çok büyük bir marifetmiş gibi konuştuğunda Winwin sinirle onun omzuna vurdu. "Kalbim kırıldı,kalbim!"

Elini kalbine koyarak kendini çimenlere attığında Ten umutsuzca ona baktı. "Sadece normal bir liseli olarak iki yıldır platonik olduğum kıza açılmak istemiştim ama bana siktiri çekti."

"Gidip Hiromi'ye vurulduğun içim tebrik ediyorum seni gerizekalı kardeşim. Başka kız yok sanki,çok büyük bir şeymiş gibi gidiyor buz gibi kıza vuruluyor. Yani vurulması da doğal aslında,ölçüleri güzel."

Winwin sinirle doğrulduğunda Ten hafifçe geri adım attı. "A-a bu benim sevdiğim kıza yürüyor resmen. Sikerim seni yavşak!" Winwin,Ten'i büyük ağaçların arasında dövmek için koşarken,yerdeki papatyaları gördükçe üzülüyordu.

"Papatyanın suçu ne?" Büyük bir umutsuzlukla yere çöküp papatyalara baktı. "Götüne sok dedi resmen bana." Ten tedbirli adımlarla ona yaklaştığında Winwin aniden arkasını döndü. "AĞ-ğAa!"

"Sıra sana gelecek Ten Hanım,bekle sen."

Liseli aşık Winwin 💗

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Liseli aşık Winwin 💗

daisy ➽ winwin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin