Higa Hiromi,okulun kötü kızı,buzlar kraliçesi,o okulun hem nefret ettiği hemde hayran olduğu kötü Japon.
@thelivarina| 2020
Dong Si Cheng,Winwin
Tamamlandı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Neden patenli bir diskoya geldiğimizi sorabilir miyim acaba?" Winwin, Hiromi'nin pembe simli patenlerin bağcıklarını bağlarken kıza alttan bakış attı. "Fazla sorguluyorsun."
"Sadece merak ediyorum." Hiromi anında savunma yaparken Winwin onun patenlerime bakıp gülümsedi.
Ayaklarını sallayıp durmadı ve dudağını büzüp etrafı süzmesi... çok tatlıydı. "Hadi eğlenelim."
"Bana bak düşersem senin suçun Çinli çocuk." Winwin ayağa kalkarken ona yardımcı olmak için ellerinden tuttu.
"Merak etme,ben seni tutarım." Renkli spot ışıkları ikisinin yüzüne vururken aynı zamanda romantik bir ortam oluşturuyordu. "Eee şey yapalım? Kayalım hadi." Heyecan ve panikle konuştuğunu anlayan Winwin hafifçe gülümsedi.
Hiromi ise bakışlarını ondan kaçırıp yutkunurken eliyle pisti gösterdi. "Kayalım."
"AğĞ-&&:&/&!!*\*##\^\€{${{£!~!|?\!\$" Hiromi düşmemek için Winwin'in beline sarılırken Winwin'de çenesini kızın kafasının üstüne koydu. İster istemez bu posizyonu almışlardı. "Sürebiliyor musun?"
"Neden normal bir kafeye gidip oturmuyoruz ki?" Hiromi yüzünü kaldırarak ona baktığında Winwin'de kafasını hafifçe eğdi ve o an Winwin onu o kadar öpmek istedi ki Hiromi az daha yere düşmüş gibi olmasaydı bu isteğini gerçekleştirecekti. "Normal şeyleri sevmem."
"Bunu anladım zaten,hep garip biriydin." Sonunda tüm cesaretini toplayıp ahtapot gibi sarmaladığı Winwin'i bıraktı. "Nasıl yani?"
"Okula iki sene önce geldim ve iki sene önceki gibi benimle hiç konuşmadın. Benden hep kaçıyormuşsun gibi hissetmiştim ama yapın çekingenmiş." Hiromi dürüstçe kendini ifade ederken Winwin bir kez daha korkaklığına küfür etti.
Hiromi sınıfa girdiği an hızlanan kalbinde bir terslik olduğunu fark edip kızdan iki yıl boyunca köşe bucak kaçmıştı. Ve bu süre içerisinde günden güne güzelleşen Hiromi'nin bir sürü erkek arkadaşı olmuş Winwin'in hassas kalbinin sıkça kırılmasına sebep olmuştu.
Eğer omzuna sertçe vurulup düşülmesine sebep olmasaydı,yavaş olsada sürebilecekti. Löp diye yere düşerken Winwin endişe ile yanına çöktü. "İyi misin papatya?" Hiromi sızlayan kalçasına tutunarak aynı zamanda Winwin'den destek alarak ayağa kalktığında ona hızlıca vuran adama baktı.
"Biraz daha dikkatli olun lütfen Bayım." Winwin gülümseyip arkasını döneceği anda yirmilerinde olan adam alayla güldü. "İlk önce sürmeyi öğrenin,kız arkadaşına da söyle önüne baksın. Velet." Adam kaba bir dille Winwin'i rencide edip omzuna vurduğunda bu sefer alayla gülen Hiromi olmuştu ve adamın dizlerinin arkasına sertçe geçirdi.
"Erkek arkadaşımla doğru konuş be!" Adamın yerden şaşkın şaşkın ona bakması ile sinirle küfür etti. "Sürtük." Winwin bu lafla sinirlerine hakim olamadı ve adamın üstüne oturup,tüm gücüyle ona saldırdı.
Keyifle onları izleyen Hiromi'nin sefası adamın kız arkadaşının saçlarına yapışmasına kadar mükemmel bir şekilde sürüyordu. "A-aaa yelloza bak!" Hiromi'de sinirle ona saldırdığında işler çığrından çıkmıştı.
Winwin'in kaşı ve dudağı patlamıştı üstelik elmacık kemiğinde hafif bir morluk vardı. Hiromi'nin ise çoğunlukla saçları zarar görmüştü,kaşı birazcık kanıyordu,kollarında tırnak izleri vardı.
"Senin yüzünden rendavum mahvoldu amına koyayım!" Yeniden adamın üstüne çıkıp ona vurmaya başladığında artık Hiromi'nin gözü kararmış ve çıldırtmıştı.
"Bu manikür ne kadar pahalıydı biliyor musun sen!" Kıza tüm gücüyle yeri yalatırken Winwin daha fazla dayanamamış Hiromi'nin belindeki kaptığı gibi dış alana sürüklemişti.
"^\%|>\>~$~*|>!|'£\£|$|£|£|')/)/)₺&:&:!:?/!/₺):₺%#*=£€|?<>_€>|?|?.>|*£\£###!!!!!!!" Hiromi gelişi güzel küfürler ve akla gelmeyecek lanetler okurken Winwin hem onun hemde kendisinin patenlerini çıkarmakla meşguldü. "Daha fotoğraf çekinecektim ya! Bir daha gelir miyiz?"
Hiromi küçük bir çocuk gibi dudağını büzdüğünde Winwin adrenalinle gelen heyecanla başını salladı. "Yaparız,yaparız ancak buradan tüymemiz lazım."
İkisi ellerinde ayakkabıları ve yalın ayak bir şekilde dışarı kaçarken Hiromi acıyla bağırdı. "Ayaklarım acıyor!"
Winwin telaşla arkasına baktığında boğa kadar delirmiş olan çiftin onlara doğru son hızla koştuğunu gördü. "Hay sikeyim!"
Hiromi'yi kucakladığı gibi tüm hızıyla yokuştan aşağı koşarken Hiromi ise arkasındaki çifte orta parmak çekip onları daha çok gaza getiriyordu. "Koş aslanım koş."
Hiromi,Winwin'in göğsüne vurup gaz verirken Winwin artık koşmaktan nefes alamayacak gibi hissediyordu,üstelik üstünde artı bir ağırlık vardı.
Winwin otobüs durağına koşarken boş bir otobüs görmesi ile oraya koştu. "Ne yapacağız otobüste ya?"
"Dayak mı yemek istiyorsun?"
"Yoo." Otobüs kapılarını açtığında Winwin son gücüyle merdivenleri çıktı. Ve şöför onlara garip bakışlar atarken Winwin kartını okutarak Hiromi'yi kucağından bıraktı.
"Ne ekşınlıydı ya..." Hiromi kahkahalarla gülerken kendini en arkaya attı,Winwin'de yanına geçtiğinde Hiromi bacaklarını Winwin'in dizine attı. İkiside o kadar yorgundular ki,hiçbir şeyi umursamıyorlardı. "Bak mor mor oldu bacaklarım ya,yarın etek giyemeyeceğim..."
Hiromi tüm üzüntüsüyle konuşurken Winwin sevinçle yumruklarını sıktı. "Yes be!" Hiromi ona garip bakışlar atarken Winwin, "ayy yani çok üzüldüm..."
İkisi ayakkabılarını giyerken Hiromi aklına gelen soruyla tekrardan ona baktı. "Biz nereye gidiyoruz?"