Bölüm 5 - Oda arkadaşı

47 2 0
                                    

HATIRLATMA

Dolu olup olmadığına bakmak için gardolaplardan birinin kapağını açtığım anda karşıma çıkan V yaka tişörtler,ince sweatler ve koyu renk pantolonlarla beraber yüzüme çarpan parfümünün o harika kokusunu istemsizce içime çektim.
Erkek parfümü mü,hah ?

"Sen kimsin ?"

Arkamdan gelen sesle ikinci şokumu da geçirmiş bulundum.Arkama döndüğümde yanımda hemşireyle beraber eşofman altlı ve kısa kollu V yaka tişörtlü,benim yaşlarımda,kumral saçlı bir çocuğu görmem bir oldu.Hemşire hemen anlatmaya başladı.

"Arkadaşınız bugün geldi.Diğer odalar dolu olduğu için sizinle aynı odada kalacak.Aynı süre zarfında aynı tedavileri de göreceksiniz."

Çocuk başını salladı onaylayarak.Kadın çocuğu bıraktıktan sonra ikimize bir buçuk saat sonra yemeklerin geleceğini söyledi ve gitti.Çocuk kadın gider gitmez yatağına oturdu ve bana dönerek sorular sormaya başladı.

"Adın ne ?"

"Eleanore."

"Tam adın ne ?"

"Eleanore Lavissae."

Birkaç saniye sessizlik oldu.Lafa atıldım.

"Senin adın ne peki ?"

"Leon."

Bekler gibi bakışlarımın ardından tipime hafif gülümseyip tam adını söyledi.

"Leon Gardenias."

"Buraya ne zaman geldin ?"

"Üç hafta önce."

Dudaklarımın arkasından sessiz bir hım sesi çıkartarak birbirine basılı dudaklarımı derin bir nefes alıp vermek için araladım.

Ani bir şekilde "Hangi kökenlisin ? Yani soyadın tuhaf da biraz."

"Büyükbabam fransızmış.Adım ve soyadım bu yüzden fransızca ama annem Ingiliz ve bense saf Amerikan kızıyım..Ya sen ?"

"Ben Ingilizim."

"Pekala."

"Kaç yaşındasın ?"

"17 .Sen ?"

"Ben de."

Birşey soracakmış gibi oldu ama sonra ağzını geri kapattı.

"Ne soracaksın ?"

"Aşırı küstah dururum ve benimle ilgili ilk izleniminin böyle olmasını istemiyorum."

"Sorsana.Birşey olmaz."

Ne soracağını merak etmiştim.Bana doğrulttuğu Cidden mi ? bakışından sonra içtenliğimi görmüş olacak ki konuştu.

"Peki o zaman..Ne kadar zamanın kaldığını söylüyorlar ?"

Bunu hiç beklemiyordum.Öğrendiğim akşam belgeleri biraz daha karıştırdığımda bulduğum bir detayı söyledim.

"1 yıl..Senin ?"

"1 yıl."

Yine sessizlik...

Tekrar ve tekrar süregelen bu sessizlik beni yeterince bunaltmıştı.Sessizliği tek olduğum zaman severdim çünkü kendimle ilgili herşeyi düşünürdüm.Ancak yanımda biri olduğunda bunu yapmam zorlaşıyordu.Dikkatim düşüncelerimi yanımdaki kişiyi alakadar eden şeylere sürüklüyordu.Böylece benim ilgim o kişiye gittiğinden dolayı istemsizce onun özeline giriyor ve merak edip çenemi açıyor,saçma sapan ve beni,yaptığımın farkına vardığımda pişman eden şeyler soruyordum.

Düşünmeyi bırakıp ani bir hareketle yatağımdan indim ve bavulumu açıp yerleştirmeye başladım.Bluz,tişört,gömlek gibi üst giysilerimi,pantolon,şort,tayt gibi alt kıyafetlerimi,iç çamaşırları ve özel eşyalarımı ayrı bölümlere ayırıp katlayarak üst üste sıraladım.

Elbiselerimden pek fazla getirmemiştim.Zaten elbisedense tişört ve tayt gibi kombinler bana göre daha kullanışlı ve rahattı.Bu yüzden sadece özel günlerde giydiğim üç elbisem vardı.

Biri ateş kırmızısı tülden etekli,koyu yeşil kemerli,askılı elbisemdi.Bunu her yılbaşında giyerdim.

Biri lacivert yarım kollu sade elbisemdi.Omuzlarında altın sarısı taşlar vardı.

Diğer elbisemse sırtı kalp şeklinde açık,siyah,straplez,belden aşağısı siyah tül olan Prenses adını verdiğim şirin ama ciddi yerlerde giyilebilecek bir modeldi.Bunu lacivert elbisemle sırayla,bir özel günde birini diğerinde birini giyiyor ve değişiklik yapmış oluyordum.

Kıyafetleri yerleştirmem bittiğinde kalan geniş çekmecelerden birine parfüm ve birkaç kozmetik eşyamı yerleştirip yanına da yarım bıraktığım kitaplarımı koyup çekmeceyi kapattım.Arkamı döndüğümde Leon yatakta ters dönmüş uyuyordu.En sevdiğim iki kitabı alıp yuvarlak masaya ilerledim.Bu kitaplar her daim baş ucumda bulunmalıydı.Masanın üstünde bir defter ve defterden koparılmış ufak bir kağıt buldum.Ufak kağıtta 'Yemek geldiğinde beni uyandır KEDİ' yazıyordu.Kedi ?

Kitaplarımı masaya koydum ve defteri elime alıp sayfalarda parmaklarımı gezdirmeye başladım.Birçok şiir vardı.Her biri farklı renk kalemle yazılmıştı.Teker teker okumaya başladım.En son yazılan şiire geldiğimde onu da aynı ciddiyetle okudum.Ses vurgulaması,virgüllerde dikkat etme,ses gürlemesi gibi detayları atlamaksızın homurdanarak okuyordum.Kopartılan kağıdın bu sayfadan olduğunu belli eden yuvarlaksı yırtık sayfanın köşesindeydi.Bu şiirde sadece bir kıta bile etmeyecek birkaç satır vardı.
Yeni insanlar renk katar hayata
Her nerede tanışmış olsan da
Belki yolda,belki metroda,belki odanda...

Bana şiir yazan biri,hm...Yeni tanıştığı her insana yazıyor muydu ki ?

*************

Yeni bir bölümle tekrar beraberiz.Umarım iyi gidiyordur ve beğeniyorsunuzdur.

Iki gün önce öğretmenime hikaye yazdığımı ve isterse çıktılarını getirebileceğimi söyledim.O da kabul etti.Eskiden de bir öğrencisi varmış,o da hikaye yazıyormuş,her dersin başında yazdıklarını okuyorlarmış sınıfça ve kız şu an yazarmış.Benim de yazdıklarımı okuyacağımızı söyledi ancak ilk iki bölüm çoğunlukla dialog olduğu için onları okurken güzel yazamadığımı düşünürler diye biraz korkuyorum.Bu yüzden düşüncelerinizi lütfen belirtin ki benim de korkum azalsın ya da hocaya götürmeyip vazgeçtiğimi söyleyeyim.Düşünceleriniz çok çok önemli çünkü bu hocam çocukların yetenekleriyle ilgilenip aileleriyle konuşarak yardım eden bir hoca.Bu yüzden benim için büyük bir fırsat ve ben bu fırsatı kaybetmek istemiyorum.Çok uzun konuştum biliyorum ama size en çok burada ihtiyacım var okurlarım lütfen.

6. Bölümün yarısını yazdım ve bugün içinde de tamamlayıp yayınlamak istiyorum.

Bu arada da facebook'ta herkesin özelliklerini anlatmasını istedim ve arasından yaklaşık 8 tane kişi seçtim.Onların özelliklerini alıp herbirini bir kitap karakteri yapacağım.7. Bölümde onlarla tanışmaya başlayacaksınız.Yine fazla fazla konuştuğum için üzgünüm.Düşüncelerinizi belirtin lütfen.Sizleri seviyorum.

İlkbahar Çiçekleri | Son Yıl 1|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin