0.5

135 19 3
                                    

Hazır Jongho "Happy Ending - IU" cover yaptığına göre, onu ekleyeyim yukarıya. İyi okumalar.


Seonghwa başını Hongjoong'un omzuna bastırdı. 

"Özür dilerim, senden başka bir şey saklamayacağım."

Hongjoong gözündeki yaşları silip ellerini Seonghwa'nın sırtında gezdirmeye başladı. 

"Özür dileme, kim olsa aynısını yapardı. Ben sadece bilmeni istedim."

Başını omzundan çekip ayrıldı. Hongjoong yüzünde hafif bir gülümsemeyle Seonghwa'nın ellerine uzandı. Onları yavaşça ellerinin arasına alırken Seonghwa'nın kulakları kendi kalp atışlarıyla uğulduyordu. Yavaşça dudaklarını ıslatıp Hongjoong'un gözlerine baktı. 

"Numaramı biliyorsun, hadi işine dön sen. Zaten epey aksatmana sebep oldum."

Hongjoong kalkıp gitmeye hazırlanırken Seonghwa elini daha sıkı tuttu. Hongjoong ona geri dönüp baktığında ister istemez kocaman bir gülümseme belirmişti yüzünde. 

"Jongho'yu aramak isterim, konuşmak istiyorum onunla."

Honjoong hafifçe kaşlarını çatıp etrafa bakındı. Sonra bakışlarını Seonghwa'ya çevirip, 

"Sende numarası vardı diye hatırlıyorum. Bana bir şey demedi numaramı değiştireceğim diye. Eğer bulamazsan akşam yaz bana, sana atarım numarasını."

Seonghwa başıyla onaylarken hala ellerinde olan elleri yavaşça okşamıştı. Hayatının hiçbir döneminde bu kadar mutlu olduğunu hatırlamıyordu. Hongjoong'un ellerini istemeye istemeye bıraktı. Sonra hafifçe el sallayarak bir süreliğine geri geri yürüdükten sonra sevinçle hızlı adımlar atarak dükkanın kapısından içeri girdi. Wooyoung hala onunla göz göze gelmemeye dikkat ediyordu. Seonghwa vardiya bitişinde zaten onu evine bırakırken bunları çoktan anlatacaktı ona. İçindeki sonsuz keyifle birer birer bütün müşterilerin kahvelerini yaptı. Bu saatler içerisinde Wooyoung ile tek kelime konuşmamışlardı. En son vardiyanın bitişine gelmelerine yakın bir anda Wooyoung lafa girdi.

"Yeosang yurtdışından dönüyormuş. Üniversiteyi bitirmiş."

"Yeosang?"

Seonghwa şaşkın bir ifadeyle Wooyoung'a bakmıştı. 

"Yakındınız. O üniversiteye gittikten bir sene sonra hepimizle ilişkiyi kesmiştin. Neyse ne, geri buraya geliyor işte, iş bulana kadar bizimle çalışacakmış."

Wooyoung keyifsiz keyifsiz anlattığı sırada Seonghwa onu dikkatli bir şekilde dinlemişti. derince bir nefes alıp başıyla onayladıktan sonra gelen giden olmadığı için kenardaki sandalyeye oturdu Wooyoung gibi.

"Menajer aradı mı seni?"

"Evet," dedi Wooyoung, kestirme bir cevap vererek. "Bir daha olursa işimden olacakmışım."

Seonghwa Wooyoung'un yüzünde gezdirdi bakışlarını bir süreliğine. Daha sonra hafifçe iç çekip parmaklarına çevirdi bakışlarını.

"Yani... bana her zaman kartını bırakabilirsin. Hatta San'a da bırakabilirsin. Ben onun da bir şey diyeceğini sanmıyorum. Ha tabii... her zaman babanın teklifini kabul edip üniversiteye de devam edebilirsin." dedikten sonra bakışlarını Wooyoung'un yüzünde gezdirdi. Duyduğu şeye sinirlenmiş gibi bir ifadeyle gözlerine bakıyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 06, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

One Last Americano • SeongjoongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin