♧1.BÖLÜM: Biz Artık Düşmanız♧

9 3 0
                                    

Herkese selamlar <3
Şimdiden iyi okumalar dilerim. :)

"Ayda sen neden evdesin daha okulun ilk gününden?" Aha bi sen eksiktin! Zeliş Sultan'ın uzaklastırma vermesi yetmiyormuş gibi senle uğraşmak ah tam bir beyinsizlik olurdu.

"Sanane Semih! Sana hesap vermek zorunda mıyım? Hayır değilim."

"Ben senin ağabeyinim. Evet hesap vermek zorundasın. Ayrıca doğru konuş benle."

Umursamayarak odama doğru çıktım. Önce şu iğrenç formalardan kurtulmalıydım. Dolabımı açıp siyah yandan zincirli shortumu ve üstüne sarı salaş kısakolumu alıp giyindim. Kısakolumun bir kenarı içeri soktum. Çantamın içine siyah spor ayakkabılarımı koydum ve saçıma ikili balık sırtı örmeye başladım.

Aslında saçımı hep ayırdığım için kolay örmüştüm. Genelikle saçımı annem örüyordu. Kendisi koför çünkü. Dolabımı açıp en alta duran patenlerimden mor olanı aldım ve odadan çıkıp mutfağa geçtim. Patenlerim dediğime bakmayın toplamda 4 tane var.

Buzdolabını açıp içerden streç folyo ile sarılan annemin hazırladığı sandiviçlerden alıp bir de portakal suyunu alıp masaya oturdum. Yemeğimi yiyip masadan kalkıp çantamı da alıp patenlerle bahçeye çıktım.

Patenlerimide giyip ana yola çıkacaken öyle bir şok oldum ki. İnsan bazen neye uğradığına şaşar ya şu anda bende öyle baķıyorum. Bu oydu. Gıcık Poyraz. Aslında iyi bir arkadaşlığa başlangıç yapmıştık ama böyle bir insanla bırak arkadaş olmayı arkadaşın a sını bile göremezsiniz. Patenlerimi sürmeye başladığımda duyduğum sesle yerimde durup döndüm.

"Ayda hanımlarda burdaymış. Hemde patenleriyle uuuuu! Patenci Ayda. Doğruyu söyle benimi takip ediyorsun?"

"Salak mısın sen? Seni niye takip edeyim ben ha bir söyle bana."

"Ne bileyim ben. Belki bu yakışıklılığımdan çok etkilenmişsindir."

"Bana bak Poyraz ağzının ortasına bir yapıştırırım görürsün. Etkilenebileceğim onca erkek varken neden senden etkileneyim? Ayriyetten evim benim burda. Yani burda oturuyorum. Acaba senin beni takip etmediğini nerden bilecem?"

"Saçmala be! Benim evimde burda. Şurası benim evim." İşaret ettiği yere baktığımda bizim evin karşısıydı. İçimden yok artık dedim.

*Uuuv yoksa yeni bir aşk mı doğuyor?

#Kapa çeneni iç ses. Plotonik Yiğit'i ne ara unuttun?

*Doğru söylüyorsun. Sahi o nerde?

İç sesim içime yine bir bokluk sokmaya devam ediyordu. Ama bir yandan haklıydı. Yiğit nerdeydi acaba?

"Hey artis kız. Daldın gittin?"

"Sanane be muşmula surat. Senin yüzünden zaten uzaklaştırma aldım. Hayır yani Zeliş Sultan'ın teyzen olduğunu söyleseydin bari. Sayende aylak aylak gezecem bir hafta boyunca saol ama. İşime yarıyacak. Siz ders işlerken ben İzmir'i birbirine katıcam." İçimden kahkaha atım.

"Ne uzaklaştırma mı aldın? Ben ne diyeceğimi bilemiyorum."Bon no doyocogomo bolomoyorom. Sana bir şey söyle diyen olmadı zaten.

"Her neyse Poyraz. Benden artık uzak dursan iyi edersin bundan sonra senle düşmanız." Son lafımıda söyleyip patenlerimi sürmeye başladım. Bugün kafam nereye eserse oraya doğru sürecektim.

♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧

Şu anda kayalıklarda oturmuş öylece denizi izliyordum. Şimdi diyorsunuz ki bu kızın ayağında paten vardı. Nasıl kayalıklarda yürüyor? Değil mi ama? Sırt çantamdaki ayakkabıları ne ara unutunuz? Neyse boşverelim şimdi. Manzaranın tadını çıkaralım biraz da değil mi?

Dalgaların sıralar halinde kıyıya gelişi bile o kadar güzeldiki. Ama içimde buruk bir tebesüm vardı. Çünkü bugün Plotonik aşkım Yiğit'i göremedim. Ve bir hafta daha göremiyecem. Telefonumu çıkarıp kızlarla olan gruba baktım.

^"Dilkopat Kız's" grubundan 416 tane mesajınız var^

Sövsem yeridir. Sadece en son mesajlara baktım.

#Pelo: Ayddddoş!

*Mira: Kız şapşik nerlerdesin? Okula geldin. Yüzünü gören cenetlik valla!

#Aysi: Ayyy! Kı nerden tanıyon yanında ki yakışılıyı?

Yine boş boş saçmalamışlar işte. Hemen hızlıca yazmaya başladım. Her şeyi anlatığımda şok geçirdiler. E tabi Yiğit'i sormayı unutmadım. Ama gelmemiş okula.

Telefonumu kapatıp sessizce denizi izlemeye başladım.

"Oturabilir miyim?" Sesin geldiği yöne doğru baktım. Uzun boylu, beyaz tenli, sarı kıvırcık saçlı, yeşil gözlü hoş tipli bir çocuk duruyordu. "Tabi iki de oturabilirsin. Kayalıkların sahibi ben değilim ya!" Tebesümle yanıma oturdu.

"Uzaktan pek bir düşünceli gibi duruyorsun."

Öyle miyim gerçekten? Çok merak ettim nasıl gözüktüğümü. "Sevgilinden falan mı ayrıldın sen?"

*Ah keşke olsada bir çekiştirme yapabilsem. Ama yok platonikten vazgeçemiyor bu kız.

#Ben sana bir geçirecem bak gör o zaman şanziment.

"Aaaa! Yok sevgilimden falan ayrılmadım. Hata ne yalan söyleyim sevgilim bile yok."

Bu söylediğime şaşırarak "Ciddi misin sen senin gibi kıza kim aşık olmaz ki? Tabi yanlış anlama güzel kızsın. Peki hiç mi olmadı?"

Kafamı hayır anlamında saladım. Neden olmadığını sizde merak ediyorsunuzdur kesin. Erkek gibi büyüdüm ben. Abim daha doğrusu Semih kavga etmenin temel taktiklerini verdi ve ben konuşmak yerine hep yumruklarımı konuşturdum. Erkekler bu yüzden benden korkuyor olabilirdi bence.

"Saat kaç?" Diye sordum.

"Eti kemik geçiyor. Şaka şaka 6'ya on dakika var." Ne okadar olmuşmuydu. Bayağı geç olmuştu. Ve kesinlikle patroniçe eve geleli iki saat olmalı.

"Benim artık gitmem gerek." Diyerek kayalıkların kenarında duran patenimin iplerini boynuma asarak yürümeye başladığımda "Adın nedir acaba?" Dediğinde gülerek arkama döndüm ve "Ayda. Ayda Yalçın."

"Tanıştığıma memnun oldum Ayda görüşürüz." Kafamı salayarak eve doğru yürümeye başladım. Onun adını neden sormadığımı merak ediyorsunuz. Ben size söyleyeyim çünkü o beni bulacaktı buna adımın Ayda olduğu kadar eminim.

♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧

Kapıyı anahtarımla açıp girdiğimde "Aydaa! Sen mi geldin kuzum?"

"Evet patroniçeeem. Kayalıklara kadar paten sürmeye gittiydim."

"İyi yapmışsın tatlım. Bak kim geldi? Yeni komşularımızla tanış istersen."

Yeni komşumu? Kulağa garip geliyor ama neyse. Vestiyerin üzerine çantamı ve patenlerimi bırakıp salona doğru yürüdüm yürümez olaydım keşke. Öylece hayretler içerisinde bakarak Şok'a giriyordum. Tabi siz de Bim'e... Ahahahaha! Anladınız demi esprimi. Neyse onu boş verin şimdi. Durumum vasatı çünkü.

"Kızım hoşgeldin desene misafirlerimize." Tam şu anda karşımda Poyraz ve annesi vardı. Poyrazda pis pis sırıtarak el salıyordu bana. Lütfen şaka olsun lütfeeeen! Gözlerimi açıp kapadığımda o hala ordaydı. Sanırım artık evimide biliyordu.

Tekrar Selamlar Canlar!🥰
Bu bölmü kısa kestim çünkü giriş bölmü bayağı uzundu. Ama hiç merak etmeyin yeni bölmüde yakın zamanlarda yayınlarım.

Sizce en güzel yerler neresiydi? Immmmm! Bence kayalıklarda karşılaştığı yeşil gözlü çocuk ve en sonda poyraz'ın yeni komşuları olarak misafirliğe gelip Poyraz'ın ona sıratarak el saladığı bölümdü. Tabi bana göre.

Tabi ben bölmü yazarken beynimdeki fikirlere hayranlıkla bakıyorum. Nasıl bunlar benden çıktı anlam bile veremiyom.

Peki gelecek yeni bölümde neler olabilir sizce?

Destekleriniz için şimdiden teşekürler. Yorum ve Vote yani yıldız atmayı unutmayınız.




Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 06, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GEÇMİŞİN GÖLGESİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin