Şekersiz - En Güzel Yaşımdı
Kardelen'le boş boş okulu turluyorduk. Zil çalınca hızlı adımlarla en üst kata çıkmaya başladık. Ne yazık ki 9'lar en üst kattaydı. İşkence gibi 5 dakikada hop aşağı hop yukarı. 10.sınıflardan bi' kız bizi durdurdu.
Ceren(10.sınıflardan bi' kız.): Kardelen Edebiyatçı seni şiir için çağırdı. Yanında bi kişi daha istedi.
Kardelen: Şimdi mi? Yanıma kimi bulayım?
Bende fizik dersini hiç sevmem. Anlamamda. Halihazır kaçma yolu bulmuştum resmen. Hemen "Ben gelirim." Dedim. Ceren "Konferansa gelin hemen." Dedi ve gitti. Neyseki güzel şiir okuyabiliyordum.
Hoca hepimizi bi masanın etrafına topladı. Herkese tek tek şiirden kıtalar okuttu. Benim okumamı beğendiği için bi' kaç kıta ayırdı bana. Kardelen utandığı için biraz okumada zorlandı. Hoca ona küçücük bir yer vermişti. Tabi haklı olarak Kardelen küçücük bir yer için bu kadar dersten men olmayı istememişti. Ama ne hoca birimizi çıkarmaya niyetli ne de ben tek kalmaya.
Zorla da olsa Kardelen'i çıkmaması için ikna ettim. Dersler sıkıcıydı. Dikkat sorunum olduğu için derslerde aklım hemen başka yerlere kayar, uyuya kalırım. Sonra hocalar şikayetçi olur. Ailem sürekli bana okumaz muamelesi yapar. Sırf bunlardan kaçmak için şiire katılmıştım. Tabii bana neler getireceğinden haberim yoktu...
Şiir için tekrar toplanmıştık. Hoca kim nerde ne yapacak diye planlama yapıyordu. Sahnenin karşısındaki kırmızı koltuklara oturmuş Kardelen'le gıybet yapıyorduk. Hoca bazı öğrencileri çağırması için birini gönderdi.
Hoca: Ceren 10'lardan bana "Ahmet, Semih, Eray git üçünü çağır."
Ceren hızlı adımlarla konferans salonunu terk etti. Birkaç dakika sonra Eray'la geldi. Herşey normaldi. Kardelen'le gıybet yapmaya devam ettim.
Hoca planlamasını bitirdi. Ardından Erayları sahneye dizdi. Anlaşılan onlarda bu programdaydı. Sonra hoca anlatmaya başladı "Evet çocuklar biz Ahmetlerle derslerimde çalıştık. Onlarla bi küçük tiyatro hazırladık." Diye anlattı. Ardından tiyatroyu sahnelemeye başladılar. Eray ve Ahmet serseri Semih ise yaşlı bi amcaydı. Komik ve eğlenceli bi tiyatro sergiliyorlardı. Tiyatroyu izlerken gözüm sürekli Eray'a kaydı. Çok iyi rol yapıyor ve harika bi ses tonuyla konuşuyordu. Aşırı etkilenmiştim. Kardelen'e dönüp "Eray çok-"
Kardelen benimle aynı anda "iyiiii" Dedi. İkimizde güldük. Ama aklım istemsizce onda kalmıştı. Konuşması, arada komikliği, hepimizi güldürmesi, ses tonu adeta beni benden almıştı.Tam böyle gönül işleri filan umrumda değilken bir anda karşıma çıkması bi mucize gibiydi. Şiire katılıp bir anda bunları hissetmem ve ardından sürekli yollarımızın kesişmesi bana kalırsa Allah'ın bi' lütfu olmalıydı... umarım öyledir de
1 gün sonra
Okullar arası bilek güreşi turnuvasına katılmıştım. Ortaokulda özel antrenörle eğitilmiştim. Türkiye maçlarına bile çıkmıştım. Fakat Türkiye'de derece alamamıştım. Herneyse işte bugün de Türkiye maçlarına çıkabilmek için şehrimde 1.olmam gerekiyordu.Beden hocamız hepimizi bi araya topladı. Erkekler çoktan otobüse yerleşmişti. Ardından biz bindik. Kim var kim yok görememiştim. Bi anda otobüs hareket etti ve yola koyulduk. Erkekler arkada bağıra bağıra sohbet ediyordu. Sonra bi anda biri "Eray! Cam yok mu? Cam aç ölüyoruz sıcaktan!" Dedi. Bi anda gözlerim pörtledi. Ne! Bu Eray yoksa benim Eray' mıydı? Heyecanlanmıştım. Deli gibi arkama dönüp bakmak istemiştim. Ama yanlış anlaşılabilirdi. Dönüp bakamadım.
Spor merkezine varınca hemen otobüsten indim ve inenleri dikizlemeye başladım. Ardından aradığımı buldum mavi hummel bi tişört, siyah eşofman ve Eray'ın yüzü. Aşırı şaşırdım. Bu kadar mı denk gelirdim?
Saatler geçti. Kilo,yaş derken sonunda maçlar başlatılıyordu. Ne hikmetse ilk benden başladı. Ellerim titredi. Kendimi güçlü göstermeliydim. Sonuçta Eray'da izliyordu. Tabi Eray'ın hiç birşeyden haberi yok. Beni bi yabancı kadar uzak tanıyordu. Rakibimle karşı karşıya geçtik. Bi elimi desteğe bi elimle rakiple tutuştuk. Herkes izliyordu. Ready Go! Sesini duyduğum anda bağırmaya başladım. Bu bi taktikti. Rakibi ürkütmeli kendimi de daha çok hırslandırmam içindi. Sonuna kadar savaştım. Ama maalesef kendi kategorimde yarışmıyordum. Ben 45 kilo kategorisinde olmam gerekirken gram farkıyla 50'ye koyulmuştum. İşim zordu. İlk maçımı verdim. Eray baya etkilenmişti savaşmamdan. Ve alkışlayarak "Helal!" Dedi. Tabi yanlış anlaşılmasın diye yüzüme bakmıyordu ama baya etkilenmişti. Belliydi. Aslında sadece o da değil tüm okul beni ayakta alkışlamıştı.
Maçlar devam ederken toplamda 4 yenilgi 4 zafer sayım vardı. Arada okuldan arkadaşlarıma taktik öğretiyordum. Lastik çektiriyordum. Ama bir gözüm Eray'daydı. Sıkılmış bi hali vardı. Arada telefonuna göz atıyor arada arkadaşının omzuna yaşlanmış uyuyordu. Son maçlar yapılırken aramızda bir sandalye vardı. Etrafımızda söylenenler falan filan derken bi anda gözgöze geldik. Utandığım için hemen kafamı çevirdim. Ben çevirince Eray'da çevirdi. Sonra içimden "Aptal niye uzun uzun bakmadın! Bu fırsatı başka nerde bulacaktın?" Dedim. Eray'la konuşmam için uygun bi vakit kollamaya başladım.
Maçlar bitti. 3.olmuştum. Yani Türkiye maçına elveda. Madalyam takıldı. Sıra erkeklere geçti. Eray biraz cılızdı. Ama güçlüydü. Maçlarda uzun uzun direndi ama sonrasında uğraşmayıp bilerek karşıya verdi. Yani anlayacağınız madalya alamadı. Alanları izliyordu. Tamda yanımda. Hemen fırsatı değerlendirip "Bizim okulun erkeklerinde 1.olan var mı?" Diye sordum. Eray eli ayağı dolaştı. Arkadaşına doğru giderek yaslanıyordu. Biraz eee ledi. Ardından "Ben alamadım ama başka var mı bilmiyorum." Dedi. Bu hali çok komikti. Arkasına dönüp telefonuna filan baktı. Duvar kağıdında anime görmüştüm. Yani anime izleyen biri demek hmm. Aslında onu stalklamıştım. Whattsapta bilek güreşi videoları atılması için grup açıldığında hemen onunkini buldum. Bir anime karakteri ppsiydi. Ardından animeyi bi arkadaşıma hemen ss atıp animenin adını sordum. O animeyi izlemeye başladım...
Merhaba sevgili okurlar!
Bazı yazım hatam varsa lütfen belirtin. Arada klavyemin çevirdiği kelimeler oluyor. Gözden kaçırabilirim. Bir de anlam bozan cümleler kurmuşsam onları da bi belirtiverin. Oy vermeyi ve bol bol yorum yapıp önermeyi unutmayın! Sizleri seviyorum...Girişlere yazdığım şarkıları da bi dinleyin derim muckkk :)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Hayal
SaggisticaBüyüdük ve çirkinleşti Dünya, Yıkık kaldırımlar üstünde attığımız adımlar, ilk aşklarımız, saf çocukluğumuz ve daha nicesi. Geriye kalan düşlerdi, hayallerimizdi. Artık onları da kaybettik sevdiğim...