İnci göz yaşları

974 52 3
                                    

Jimin jungkook ile konuştuktan sonra düşünmeye başladı. Acaba söylediklerinde ciddi miydi? Saçmalama diye kendi kendine kızdı sonra. Abi- kardeş arasında böyle şaka olabileceğini düşünüp çok irdelemeden geçiştirdi konuyu.

Jimin pijamalarını çıkarıp yerine daha düzgün ve evde giyilebilecek kıyafetler seçip yatağa bıraktı. Yaraları canını yaksada üzerini çıkarıp arkasını döndü. Tam karşısındaki aynalı dolapın kapaklarını kapatıp birkaç adım geriye adımladı.

Yaralarına baktı, sargılı yaralarına. Canı çok acısada bunu çok fazla belli etmemeliydi. Zaten buraya yabancıydı birde evdekilere zırlayan çocuk gibi görünmek istemiyordu.

Üzerini değiştirip yavaş adımlarla banyoya ilerledi jimin. Elini yüzünü yıkayıp aynada kendisine baktı. Ardından işlerini halledip yavaş adımlarla aşağı kata inip gördüğü hizmetlileri gülümseyerek selamladı. Eğilirken canı acıyordu ama bunu çok fazla sorun etmemeye çalışıyordu.

Salona vardığında gördüğü kahvaltıyla gülümsemişti. Aç olduğunu o sırada fark etti jimin. Masaya olabildiğince yavaşça oturup, masanın en başında olan üvey babası ve kendi karşısında oturan üvey annesine bakarak gülümsedi.

J.A: bizimle ilk kahvaltın jimin nasıl hissediyorsun bakalım.

Jimin: Heyecanlıyım efendim bunca yıl sonra bir aileye sahip olmak hem heyecan verici hem de aşırı derecede mutluluk verici.

Jimin bunları gözleri parlayarak ve en içten şekilde söylemişti. Ailesine Anne veya baba demekte zorlanacaktı fakat alışacağına emindi.

J.b: o zaman artık bize efendim deme olur mu oğlum?

Jimin gülerek ve başını sallayarak cevap vermişti. Annesi ve babası yemeğe başladığında kendi tabağına birkaç şey alıp yemeye başladı. Kabalık etmek lstemiyordu o yüzden karnı doymadan yemeği bırakıp aile büyüklerinin yemeğini bitirmesini bekledi. Yemekleri bittiğinde izin isteyerek masadan kalktı. Annesine doğru dönüp gülümsedi.

Jimin: efendim eğer izin verirsenin abimin yanına gitmek istiyorum.

J.a: tabii ki gidebilirsin oğlum ama bir şartım var.

Jimin: nedir efendim?

J.a: bize anne ve baba demeni istiyoruz.

Jimin: Tamam a-anne artık istediğiniz gibi sesleneceğim.

Jimin korkuyordu hemde deli gibi korkuyordu. Ailesini kaybetmekten korkuyordu. Bunca yıl sonra bir aileye sahip olmuştu onları kaybedemezdi, tekrar yurda dönemezdi. Dolan gözlerle yavaş adımlarla odasına çıkıp birkaç dakika düşündü. Aile üyeleri ne isterse yapacaktı artık.

Jimin kendine geldiğinde omuz silkip dolabını açıp hastaneye gitmek için birkaç şeye bakındı. Beğendiklerini alıp yatağa koydu ve arasında kombin yaptı.

Siyah boğazlı altına da koyu yeşil pantolon giyen jimin boynuna kolye beline de kemer takmıştı. Bu haliyle bile çok güzel görünüyordu. Dar pantolon bütün bacaklarını sarmış ve kusursuz kalçasını tapılacak hale getirmişti. Bir süre kendine bakan jimin üzerine sarı ceket almıştı.

 Bir süre kendine bakan jimin üzerine sarı ceket almıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gizli AşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin