Jacob'un kafasını koparıp oraya Finn'i koyucam ŞAÇĞSÇSĞAÇĞSŞSĞ
....Gaten 'Allah ne verdiyse' grubunu oluşturdu.
Gaten Caleb, Finn ve diğer kişileri ekledi.
Gaten: Selamın aleyküm
Sadie: O ne be wşsşşdşsşşsğs
Gaten: Herman yayınları izlemedin miii
Noah: Kara cahil
Sophia: EYVALLAH
Jeaden: NE BAĞIRIYON
Sophia: SANANE
Millie: bi susun amk
Finn: ++
Noah: +finneaşıkolankızlar
Millie: +millieninsinirkatsayısı
Noah: +milieninkıskançlığı
Gaten: +susunamk
Jack: Burası neresi
Jack: Ben nerdeyim
Jack: ananızı sikeyim en son uyuyodum.
...
Paintball günü"Bakın şimdi şu kısımı aşağıya doğru ittirince boya karşı tarafa mermi gibi gidiyor."
"Yapacağınız tek şey karşı taraftan kişi eksiltmek ve vurulmamak." Kafa salladım
"Şimdi takımları seçelim, takım kaptanı olmak isteyen var mı?"
Finn bir adım öne çıktığında içim kıpır kıpır olmuştu. Acaba beni seçer miydi? Dünkü filmden sonra hiç konuşmamıştık. Gaten'da öne çıktığında ikisi seçilmişti, zaten başka isteyen de yoktu.
"Yazı mı? Tura mı?"
"Yazı." Bizi yönlendiren kişi bozuk parayı havaya attığında herkesin gözü paradaydı. Aşağı doğru düşmeye başladığında tuttu ve çıkan tarafa baktı.
"Tura. Gaten ilk seçim hakkı sen de." Gaten kafa sallayıp oyuncular arasında göz gezdirdi.
"Sophia."
"İris." Ne?
"Caleb."
"Sadie."
"Noah." Gaten Noah'ı söylediğinde Noah bağırmaya başlamıştı ve fazla komik görünüyordu gülümsemeden edememiştim.
"Ama Sadie ile aynı takımda olucaktık. Bu cadaloz beni kandırıp vurur." Herkes güldüğünde sıra Finn'e geçmişti.
"Jeaden." Sanırım beni seçmeyecekti.
"Millie." Gaten beni seçtiğinde sevinmiş gibi yapıp onun takımının yanına yürüdüm.
"Millie!" Noah bana seslendiğinde yanına doğru yürüdüm ve takımların oluşturulmasını bekledim.
Sadie'yi gördüğümde gülümsedim ve yavaşca o tarafa doğru ilerledim ve tetiği çektim. Sadie'nin üzeri sarı boya olduğunda yüzüme zafer gülümsememi taktım ve ona bakmaya başladım. Sadie yavaş yavaş arkasını dönerken gözlerini kıstı ve kulaklı tacını çıkarıp bana attı.
"Daha 5 dakika bile olmadı. Biraz oynasaydım bari." onuz silkip yanından geçtim ve etrafımda dönerek yürümeye başladım. Sert bir bedene çarptığımda arkamı döndüm ve çarptığım kişiye baktım.
"Seni vurmayacağım." ona 'ciddi misin' bakışları attığımda kafasını salladı.
"O zaman ben seni vurayım." dedim ve silahı Jacob'a doğrultup tetiğe bastım. Jacob bana şaşkın şaşkın bakarken göz devirip ilerlemeye başladım.
Jacob kolumu tutup kendine doğru çektiğinde kalbimin hızlandığını hissetmiştim. Yüzünü bana doğru yaklaştırmaya başladığında kendimi geri çekmeye çalıştım ama Jacob buna izin vermiyordu. Dudakları dudaklarıma değdiğinde gözlerimden yaşların süzüldüğünü hissetmiştim.
"Siz ne bok yiyorsunuz burada?"
...
Çok kısa oldu ama bu günlerde çok meşgulüm dersanem başladı ve oturmaya bile vaktim yok.
Hikayeye dahil olmasını istediğiniz kişileri yazar mısınız?
Sonda gelen kişi kim?