Jacob kollarınu gevşettiğinde hemen arkamı döndüm. Ama Jack'i görmeyi beklemiyordum.
"Sorumu tekrarlıyorum burada ne yapıyorsunuz?" Gözlerimdeki yaşlar hızlandığında Jack koşarak yanıma geldi. Bakışları ikimiz arasında ilerlerken ben yere çöktüm ve ağlamaya devam ettim yürüyecek, ayakta duracak gücüm kalmamıştı. Böyle bir şeyi nasıl yapabilirdi. Kafamı kaldırdığımda Jack yumruğunu sıkarak Jacob'a doğru ilerliyordu.
"Jacob böyle bir şey yapmadım de." Jacob gülmeye başladığında Jack ona sert bir yumruk attı ve Jacob'u yere düşürdü. Üzerine çıkıp devam ederken uzaktan gelen sesleri duyabiliyordum. Onları durdurmak için bile ayağa kalkamıyordum sadece izliyordum.
"Jack napıyorsun?" Caleb koşarak Jack'i kaldırmaya çalışıyordu ama o vurmaya devam ediyordu.
"Caleb bırak git Millie ile ilgilen!" Jack bağırdığında Caleb beni yeni farketmiş gibi yanıma koşmaya başladı.
"Millie noldu iyi misin?" Kafamı sağa sola salladığımda beni kucağına aldı ve çıkışa doğru götürmeye başladı. İlerlerken Jack'in yanında durdu ve bişeyler söyledi.
"Bırak şimdi ama bu piçi kaçırma Finn'i çağırıcam."
Gözlerimdeki yaşlar süzülürken çıkışa varmıştık bile.
"Millie noldu?" Noah yanıma koşarak geldiğinde ayağa kalktım ve ona sarıldım. Şuan ihtiyacım olan tek kişiydi sanırım.
"N-noah o ben- beni öptü." Noah birden geri çekildiğinde yüzünü inceledim.
"Kim!" Caleb beni tekrar oturtup Noah'a olayları anlatmak için kenara çekti. Noah'ın yüzü gerilirken birden geldiğimiz yöne doğru koşmaya başladı.
"Noah yanımda dur lütfen." Sona doğru sesim kısılırken beni duymamazlıktan geldi ve koşmaya devam etti.
"Millie sakin ol o orospu çocuğunu fena benzeticez." Kafamı salladığımda Finn buraya doğru koşuyordu sanırım Caleb haber vermişti.
Yanıma çöküp bana sımsıkı sarıldığında ben de ona sarıldım.
"Sana bir şey yapmadı değil mi?" bunu ben den ayrılırken söylemişti ve gözlerini üzerimde gezdiriyordu. En son gözleri bulaşmış rujuma kaydığında gözleri açıldı ve birden ayağa kalktı.
"Finn lütfen gitme." Sesimin bu kadar acizce çıkmasına lanet edip dolu gözlerle ona baktım.
"Caleb benim yerime git ben Millie'nin yanındayım." dedi yanımdaki boş yere otururken o sırada da Caleb kalkıyordu.
"Finn..." Finn ellerimi tuttu ve beni kendine çekti.
"Bak sana inanıyorum hiç bir şey açıklamak zorunda değilsin." Ona kafa salladım ve kollarımı beline sardım.
Noah'dan
"Bir dakika şimdi vuruldun mu?" Kahkahalarım artarken Sadie koluma vurdu.
"Millie yüzünden." Ona baktığımda gözlerimin içine baktığını gördüm. Şuan rüyada gibiydim ve hiç bitmesin istiyordum. Telefonum çaldığında gözlerimi kaçırdım ve cebimden telefonumu çıkarıp yanıtladım.
"Ne var lan."
"Hemen çıkışa gel Jacob Millie'yi taciz etti." Gözlerim dönerken yavaş yavaş Sadie'ye döndüm. Şaka falandı herhalde. Ama bunun şakası mı olurdu?
"Noah kimdi o?" Telefonu sıktığımı yeni yeni farkedip çıkışa doğru koşmaya başladım. Ama siktiğimin yerindeki tüm ağaçlar birbirine benziyordu. Jacob nasıl böyle bir şey yapabilirdi aklım almıyordu. Bağırma sesleri duyduğumda adımlarımı geri çevirdim ve sese doğru koşmaya başladım.
...
"Neredesin lan orospu çocuğu!" sesim ormanda yankılanırken daha çok bağırdım.
"Seni bulduğum yerde sikicem!" Etrafıma baktığımda yere çökmüş Jacob'u gördüğümde ona doğru ilerledim ve sert bir tekme attım. Yere çöktüğü için uzağa fırlamıştı hızla yanına ilerleyip üzerine çıktım ve sayısız yumruk atmaya başladım.
"Noah dur." Altımda bana yalvarırken daha çok yumruk attım.
"Sen durdun mu? Hiç mi acımadın o kıza orospu çocuğu?!"
"Onları isteyerek yapmadım." Elim istemsiz bir şekilde dururken üstünden kalktım ve onu da ayağa kaldırdım.
"Ne istemsiz lan o kız ne halde biliyor musun sen?" Son yumruğunu attığımda yere yığıldı büyük ihtimalle bayılmıştır. Haketti piç.
Millie'den
Ellerimi önümde birleştirdim ve şuan ne kadar acınacak durumda olduğumu düşündüm. Kendimi savunabilirdim ama yapamadım, gücüm yetmedi.
"Hadi eve gidelim bak Noah'da geliyor." Ona kafa sallayıp ayağa kalktım.
"O piç bir daha sana yaklaşamayacak!" sesi fazla sinirli çıkmıştı. Noah böyleydi ne zaman bana bir şey olsa halletmeye çalışırdı bazen kavga ederdi, dayak da yerdi. Ama on kişiye tek başına daldığını bile hatırlıyorum.
Noah'a doğru ilerledim ve kollarımı boynuna doladım.
"Seni çok sevdiğimi biliyorsun değil mi?" kolalrı sıkılaştığında gülümsedim bana Charlie'den daha çok sahip çıkmıştı. Aslında anlatsam belki abim de aynı tepkileri verirdi, ama çekiniyordum.
"Cidden beni bırakıp kaçtın mı Noah?" Sadie yorulmuş bir şekilde yanımıza ulaştığında kollarını bacağına dayadı ve biraz nefeslendi.
Hanımcı Noah hemne benden ayrılıp Sadie'nin yanına gittiğinde ben konuştum. Noah'ı zor duruma sokmak en son isteyeceğim şeydi.
"Sadie cidden kusura bakma Jacob'la biraz olaylar oldu, sana daha sonra anlatırız ama şuan lütfen eve gidelim." Finn kafa salladığında elleriyle beni çıkışa yönlendirdi ve otoparka doğru yürüdü.
"Siz bekleyin arabayı çıkarıyorum. Noah sende bizimkileri ara gelsinler hemen." Noah cebindeki telefonu çıkardığında tek tek aramaya çalışırken oşaya müdahale ettim.
"Konferans yap." Noah yeni aklına gelmiş gibi bir surat ifadesine bürünürken kafasını salladı ve herkesi aradı.
"Benim waffleme kimler bulaşmış. Hepsi korona olsun." Gaten'a gülerken bir yandan da kulağımda yankılanan şarkıyı dinliyordum. Ariana Grande'nin en sevdiğim şarkılarından biri radyoda çalıyordu ve kötü olan günümdeki tek iyi şey olabilirdi.
"Kime gidelim." Annemle babam kısa bir iş gezisinde oldukları için bizim evin uygun olacağını düşünmüştüm.
"Bizim eve gidelim."
"Tamam tarif et." Ona kafa sallayıp etrafı incelemeye başladım.
"Şuradan dümdüz git ilk ayrımdan sağa dön." Finn kafa salladığında aynadan Sadie ve Noah'a bakmaya başladım. Noah yorulmuş olacak ki Sadie'nin omzunda uyuya kalmıştı yada numara yapıyordu. Gaten ise Caleb'in kolunu box torbası gibi yavaş bir şekilde yumrukluyordu. Caleb ise tepkisizce yolu izliyordu, bu hallerine alışmış olmalılardı. Onların bu haline gülümseyip önüme döndüm.
"Bak şimdi şurada patiseri var onun tam arkası." Finn tekrar sağa döndüğünde patiseri önümüze çıkmıştı.
"Arabayı bizim bahçeye park edersin." kafa salladığında gülümsedim, bugün benim için endişelenmişti ve fazlasıyla hoşuma gitmişti.
"Evett geldik." bağırdığımda Noah birden sıçradı ve kafasını arabanın tavanına çarptı. Sadie kahkaha atmaya başladığında bende güldüm. Finn ise ters bakışlarını atıyordu ona anlamsızca bakarken gözleri bana kaydı ve yüzünü düzeltip kemerini çıkardı ve kapıyı açıp aşağıya indi.
...Bana dizi önerin lütfenn film de olur.
Bu arada okumalara göre vote çok düşük, beğenmezseniz tabikide atmayın ama beğenmeyen okumaz değil mi?