Günler geçiyor ve acım alışkanlığa dönüşüyordu.
Akşamları Aras'la yürüyüşler yapıyorduk.
Aklımda bir sürü soru vardı böyle bütün şehri dolaşabilirim.İçimdeki sıkıntı asla geçmiyor ama bazı anlarda gidiyordu. Kendimi meşgul etmenin bir yolunu bulmuştum hayatımda olumlu şeyler de oluyordu, bir pastahane de işe başladım bu beni hayata bağlıyor yeni yüzler geçmişi silmemde yardımcı oluyordu.Beynim de beni yiyen sorular asla bitmiyordu. Nedim o ne yapıyordu boşanma davasını açmış mıydı ? Evdekiler zaten gitmeme sevinmişti bundan emindim. Kendi ailemin dahi büyük bir üzüntü içinde olduklarını düşünmüyorum, aslında öğrenebilirim neler olduğunu. Aras haftada bir kaç gün İstanbul'a gidip geliyor ama sormaya korkuyorum sevilmediğimin yüzüme vurulmasından , hoyrat davranışlarımın ve ( gençliğimin de etkileri olan) hatalarımın yüzüme vurulmasından yoruldum artık.
Sabah kalktığımda kendimi daha enerjik hissediyordum. Kahvaltımın ardından hızlı adımlarla yürümeye başladım pastahanenin kapısını açtığım da gelen şıngırdama sesiyle gülümsedim çok hoşuma gidiyordu bu ses. Hemen işimin başına geçtim fazla yoğun olmasada yorulmuştum.
Çıkışta Arasla beraber güzel bir Nevşehir turu yapmıştık. En çok görmek istediğim balonların uçuşuydu düşüncesi bile yüzümü gülümsetiyordu.
İster istemez hayallere dalıyordum Nedimle sabahın erken saatlerinde heyecanla bindiğimiz o balonda sarılarak etrafı izlesek, ben onun güzel boynuna burnumu yaslasam ve kokusunu içime çeksem...
Hayaldi işte...
Bütün gece Arasın şakaları ve beni götürdüğü yerlerdeki anılarını anlatmasıyla geçiyordu.
Günlerimiz böylece geçiyordu. Yaralarım iz olarak kalmaya başlıyordu.
Bir gün kalktığımda farklı birşey oldu.
Aşağıdan gelen bağırma sesiyle hızla aşağı indim salonun kapısını açmamla olduğum yerde durup baktım sadece ne tepki vermem gerektiğini bile bilmiyordum.Bana bakan gözleri yine birer ateş topuydu ama yanında farklı birşey daha vardı,çözemediğim.
"Nedim"
" Oo Ceren hanım beni bırakıp gittin bu herif için mi? "
Verdiği tepkiler beni şaşırtıyordu.
Söylediği şeylerde..."Iki haftadır neredesin sen? Nasıl beni bırakıp gidersin?"
Sakince Arasa dönüp bizi yanlız bırakmasını istediğimde emin olamasada çıktı.
"Ne oluyor sana beni aradığını söylemiyeceksin heralde"
İçimde yeşermek için can atan o umutu susturamıyordum.
Nedim susturmuştu.
"Aradım tabi benim üstüme bıraktın gittin herşeyi."
Sussun istiyordum ilk defa benim yeşertmeye çalıştığım ne varsa kasırgayla kökünden koparılıp gidiyordu çünkü o konuştukça.
"Hemde ne için..."
Bana iyice yaklaşıp gözlerimin içine baktı.
"Doğru söylemişim dimi bunuda tuzağına düşürdün benim kadar zengin değil ama olsun dimi... bir ev biraz para sustun... Cenkle olduğu gibi onunlada..."
İlk defa anladı beni nasıl baktım ne oldu bilmiyorum sustu.
Acıdan yerde kıvranacaktım sanki hıçkırıklarımı salıp ağlamak istiyordum.
Oysa ağzımdan tek çıkan duyulup duyulmayacağından emin olmadığım sesimle git diyebildim.Kapı sesini duyduktan sonra bıraktım kendimi yere gurursuz tarafım bir defa ona doyasıya sarılmak için can atıyordu ellerim bir kere olsun o yüzünede gezinmek.
Yapamıyordum.
Ne yapsam yanlış oluyordu bıraktım işte aşkına kavuşsun kimseye hesap vermek zorunda kalmasın diye yaptım.
Bıraktım...
Aras beni gördüğünde sıkıca sarılıp destek oldu.
Beni kucağına alıp odaya kadar taşıyıp yatırmıştı.
Sonra sessizce çıktı.Uyuyamıyordum ki benim için düşündüklerini düşündükçe kendimi öldüresim geliyordu.
Perdenin arasından sızan ışığı izledim bir süre beni sakinleştiriyordu.
Ne çabuk akşam olmuştu öyle yavaşça kalktığım yataktan pencereye ilerledim kenardan gök yüzünün güzelliğini izlerken arabasını fark ettim hala buradaydı.Neden gitmiyordu ki, neredeydi neden beni bırakmıyordu?
Yatağıma geçip uyudum düşündükçe herşey daha çok birbirine giriyordu.
Rüya görüyordum...
Saçlarımda gezinen ellerle uyandığımda ilk önce karanlıkta kim olduğunu anlayamasam da Nedim olduğunu fark etmemle hızla dikleşmiştim.
Ve yine elimi unutup acıtmıştım.
İnsan rüyasında da acı çekiyormuş...
Elleri omuzlarımda geziyordu.
Kısık sesiyle fısıldadı."Özür dilerim"
O an gözümden düşen yaşları tutamadım.
Kollarım yine benden önce gitmişti boynuna, sarılıp ağlamıştım kokusunu derince içime çektim ne düşüneceği umrumda değildi rüyamda özgür olacaktım.Saçıma değen dudaklarıyla gerçek olabilirmi şüphem kalmamıştı.
Huzurlu geçen dakikalardan sonra artık uyanabilirim dedim ama bitmiyordu.Çok güzeldi ama bitmesi gerekirdi.
Gözlerimi açıp ona baktım gözlerinde gördüğüm şeyleri görmemeliydim.
Gerçekti.
~ 💜~
08.06.2020
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON- Nedcer
FanfictionSevmek keman çalmak gibidir, bilmeyen kötü sesler çıkarır... Ceren sevmeyi yeni öğrenmişti kimilerine göre, belki de onlar sevmeyi bilememişti bu hoyrat kızı...