Neden buradaydı ki gitmesi gerekirdi.
Özellikle de benimle ilgili düşünceleri gittikçe daha çirkin bir hal alırken.Ellerimi göğsüne koyup kendimden uzaklaştırdım hızla.
Daha fazla beni aşağlamasını istemiyordum.
"Bu eve nasıl girdin? "
"Aras aldı."
Aras tabi ya ona bazı şeyleri eksik anlatmalıydım. Şimdi sürekli bana Nedim için umut verecekti."Nasıl ikna ettin yada o seni neden eve aldı ?"
"Tam tatil zamanı gelmişsin karıcığım bende yer bulamadım."
"Sen yer bulamadın... Ve iğrendiğin karının yanına geldin."
"Ben senden iğrenmiyorum"
İçimden kahkaha atmak geliyordu. Bu saçmalıktı.Nedim'in burada kalacığı belliydi bende o yüzden ona başka bir oda da yer hazırlamıştım.
Yatağımda oturup sabaha kadar düşündüm bu işi çözmem gerekiyordu. Bir yanım ondan kaçarken bir yanım çığlık çığlığa ona kavuşmak istiyor.
Yatağımdan kalkıp yavaşça onun yattığı odaya ilerledim.
Orada masum bir çocuk gibi yatıyordu işte yavaşça yatağın yanında ki sehpaya oturup onu izledim.Ona baktıkça acı içinde istanbuldan kaçışım aklıma geliyordu.
Son... ilk ve son kez öptüğüm dudakları, parmak uçlarımın saçlarını ilk hissedişi...
Sessizce kalkıp kollarının arasına girdim, bir yanım nasıl böyle aptalca davranabildiğimi sorgularken kollarının beni sarmasıyla düşüncelerimi kenara attım.
Yüzüm boynunda saklıyken ilk defa huzurun kokusunu hissetmiştim.
Keşke yapmasaydım. Keşke orada yok olsaydım ama ben ona zarar vermeseydim.
Belki biraz yüzüm olurdu ona karşı, umut etmeyi hak ederdim.
Kıpırdandığında uyanıcağını anladığım halde kalkmadım.
Bir kolunu üzerimden çektiğinde derin bir nefes aldığını duydum.
Gözlerimi açtığımda bir kolu başımın altında sırt üstü uzanıyordu.
O bana döndüğünde bende ona bakıyordum.
"Özür dilerim" diye fısıldadım.
Hiç birşey söylemedi elini başımın altından çekerek yatakta doğruldu.
Düşünceli bir hali vardı.
Ne düşündüğünü çözmek isterdim.Yavaşça yataktan kalkıp odadan çıktım doğru düzgün konuşamız gerektiğinin ikimizde farkındaydık ama olaylar hiç öyle gelişmiyordu.
Giyinip çıktığımda kapıdan çıkan Nedimi gördüğümde hızla kolundan tutup durdurdum.
"Nereye?"
"Eve gidiyordum"
Buruk bir tebessüm yolladı.
"Hadi sana ilk maaşımla kahvaltı ısmarlıyım."
Dirseğimle hafifçe koluna vurdum, şımarık küçük kız çocukları gibiydim.
Bu sefer gerçekten gülmüştü.
Bana ilk defa böyle gülüyordu.
"Senin paranla çerez bile alamayız sen kesin ilk günden gidip alışverişe yatırmışsındır paranı?
" Beni tanıyorsun, ama bu defa öyle değil "
Atışarak evden çıktık. Aras'tan öğrendiğim birkaç manzarası ve kahvaltısı güzel yer biliyordum.
Güneşin doğuşuyla yükselen balonların manzarası o kadar güzeldi ki uzun süre onları izleyerek susup oturduk.
Yaşadığım an o kadar özeldi ki benim için, gülümsememi tutmak için yanaklarımın içini ısırıyordum.
İlk defa benimle izliyor bu balonları bu şehri ilk defa benimle görüyor.
Küçük bir çocuk gibi masum bense...
Onun hayatının kötü karakteri."Ceren neden birden bire gittin, biliyorum kötü bir haftaydı ama sen..."
" Ama ben yine de para için susar gitmezdim dimi Nedim?"
"Hayır öyle değil-"
Yine öfkelenmiştim işte.
"Belki de yeni bir para babası bulduğum içindir ha?"
"Öyle olmadığını biliyorum... O gün söylediklerim yanlıştı sinirle söyledim."
"Hepsi düşünülmüş şeylerdi gözlerinde gördüm... Benden nasıl iğrendiğini"
Sinirle sandalyesini öne çekip bana doğru eğildi.
"Kafanda kurma, öyle bişey yok"
"Yaa tabi"
" Asıl gitme nedenini söyle normalde umurasamadığın şeyler yüzünden mi yani?"
"Çünkü canım yandı! "
"Anladım mı sen, ailem herkes bir ucubeymişim gibi bakıyor bana sanki tek suçlu benmişim gibi sanki ben değil onlar yaşadı benim yaşadıklarımı. Benim olan ne varsa aldılar benden acımı bile, bana yapılan söylenen herşey yok sayılıyor ve ben buna katlanamıyorum artık!"
"Sadece sana yaptıklarım için pişmanım başka hiç bir suçum yok.
Hayat benim hayatım.. Yanlışlarda benim."Başını başka tarafa çevirmiş dinliyordu.
"Eğer benden intikam almak için geri gelmemi istiyorsan canımdan başka hiçbirşey kalmadı. Eğer buysa isteğin senin yerine ben kendimi öldürürüm"
Genç kız boş gözlerle baktı karşısındaki adama ikiside yorgun ve mutsuzdu.
Genç adam hidettle kalkıp kızın kolundan tutup kaldırdı.
Boş bir yer bulduğunda durdu.
"Neden gittin?"
İnanmamıştı, belkide seziyordu birşeyleri.
"Sen neden geldin?"
"Neden gittin?"
Genç kadın dolu gözleriyle sordu.
"Neden geldin?!"
" Sen neden gittin Ceren?!"
Her şey bir anda oldu ellerini genç adamın yüzüne koyup kendine çekti.
Halbuki o gün ilk ve son demişti.
Yine kalbi dudaklarındaydı.
Genç adamın dudaklarından ayrıldığında fısıldadı ağlayarak.
"Bu yüzden"
~ 💜 ~
10.06.2020
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON- Nedcer
Hayran KurguSevmek keman çalmak gibidir, bilmeyen kötü sesler çıkarır... Ceren sevmeyi yeni öğrenmişti kimilerine göre, belki de onlar sevmeyi bilememişti bu hoyrat kızı...