(Sabah-Cumartesi)
Marinette,resmen ulaşılmazı oynuyordu.
Adrien,kıza ders çıkışından beri ulaşamamıştı,en az 20 kez aramış ama kız telefonlarının hiçbirine cevap vermemişti. Adrien da haliyle endişelenmeye başlamıştı,çünkü kızın telefonu açıktı ama telefonlarına bakmıyordu.Şu anda ise yatağında,elinde telefonuyla kıza mesaj atıyordu.Aniden Plag'a,''Hey Plag,sence Marinette iyidir,değil mi?Bence biraz işi var,o yüzden telefonlarıma cevap vermiyor.'' Plag ona artık cevap vermiyordu,çünkü zaten Adrien ona sormuyordu;Sarışın çocuk kendi kendini teselli etmeye çalışıyordu.
***
(Dün,dersten sonra)
Marinette,üşüyordu.Elbette bu kadar üzülmesi,onun hatasıydı.O,inanmıştı;Her ne kadar 'Adrien dan vazgeçtiğini ' düşünse de,onu hala seviyordu.Ama Adrien da hatalı değil miydi? Genç kız, oğlan uzun bir süre Kagami ile görüşmeyince,doğal olarak ayrıldılar diye düşünmüştü.Ve her ne kadar Adrien'dan vazgeçtiğini düşünse de,gerçekten çok mutlu olmuştu.
Ama Adrien'ın yaptığı da hatalı değil miydi? Marinette'e gereksiz umutlar vermişti;Doğum gününde aldığı fotoğraf makinesi ve ikisinin beraber çekindiği fotoğraflarını çerçeve şeklinde bastırması,onu merak edip kimse aramazken onun araması. Genç kız hafifçe gülümsedi.En azından sahte de olsa önemsendiğini hissettirmişti..
Bu sırada arabasının yanına geldiğini fark etti.Arabaya yavaş hareketlerle,o an ne yapabileceğini düşünerek bindi.Bu sırada da telefonunu titreşime almıştı.Aniden aklına gelen fikirle gülümsedi ve arabayı çalıştırdı,biraz kafa dağıtmaya ihtiyacı vardı.
Alışveriş merkezine doğru Tikki ile birlikte babasının verdiği kredi kartının limitini öğrenmeye giderken,arabada hareketli bir müzik açtı.Aynı zamanda yüzünü bir mendille silerek,arabanın aynasından yüzünü kontrol etti ve hiçbir şey olmamış gibi gülümseyerek Tikki ile birlikte şarkı söylemeye başladı.
***
(Pazartesi-Okul sabahı)
Adrien sınıfa girer girmez etrafına bakındı,gözleriyle Marinette'i arıyordu.Bu sırada kızın çantasını görmesiyle aniden rahatladı,onunla konuşmak istiyordu.Ve bunun içinde öğlen yemeğini bekleyecekti,o zaman onunla rahat rahat konuşabilirlerdi..
Adrien,öğlen için yemekhaneye gitmeden önce ilk olarak kitaplarını dolabına koymaya karar verdi,zaten çok sıra oluyordu.Bu sırada dolabının yanına geldi ve kitaplarını dolabına düzenli bir şekilde yerleştirmeye başladı.
Tam işini bitirmişken,Marinette'in birisiyle konuştuğunu duydu ve hiç ne yaptığını düşünmeden dinlemeye başladı;Marinette,Adrien konuşmanın sonlarına denk gelmiş olacak ki,''Evet,sanki senin benimle çıkmak istemenin sebebini bilmiyorum.Sırf babam şirket işletiyor diye değil mi?''.Yanındaki sarı saçlı çocuk,muhtemelen okula yeni gelmişti çünkü Adrien böyle birini okulda hiç görmemişti,''Ama Marinette!Sen hiç anlamıyorsun.Ben seni seviyorum,baban için değil yani''.Marinette de aniden yumuşayarak,''Üzgünüm Mike,teklifini reddetmek zorundayım.Ama istersen arkadaş olabiliriz?''.Adı Mike olan çocukta hafif bir iç çekerek,''Peki Marinette,öyle olsun.Bu arada seninle tanışmamı babam istemişti,ona da senin baban söylemiş.Ne de olsa iş ortakları.Ama beni de diğerleri gibi sandın,bunu ancak bana bir dondurma ısmarlarsan affedebilirim''.Marinette de buna kıkırdayarak karşılık verdi ve ''Okulun karşısına gidelim,oranın dondurmaları çok güzel''.Mike da hafifçe başını salladı ve Adrien'ı fark etmeden oradan ayrıldılar.
Adrien'ın Marinette ile konuşma planı suya düşmüştü,ama onun aklından şunlar geçiyordu;Demek Marinette o yüzden o arabaya biniyor.Babasının şirketi varmış.O çocukta kimdi öyle?..
***
(Akşam)
Marinette hafif bir iç çekerek kendini yatağa bıraktı ve gözlerini kapattı.Bu sırada Tikki de çantasından çıkarak;''Emin misin Marinette? Yapacağın şey için seni suçlayamam ama..Her neyse emin misin?''.Marinette de gözleri kapalı bir şekilde''Evet Tikki,eminim.Zaten işimiz çok uzun sürmeyecek''.Tikki başıyla onayladı.Sahibine güveniyordu ve yapacağı şey iyiliğe hizmet ediyordu,yani galiba...
***
Adrien,Plag'ın onu aralıksız dürtmesiyle uykusundan uyanabildi.Tam ne olduğunu soracakken,Plag tahmin ne diyeceğini etmiş gibi ''sadece dönüş,sonrada onu bul''.Sarışın genç yeni uyanmıştı ve sersem bir şekilde ''Plag,pençeler''dedi. Dönüşmesiyle de aniden ne yaptığını yeni anlamış gibi ''Ne?Neyi bulmam gerekiyor?'' Ama Plag ona artık cevap veremezdi,çünkü yüzüğünün içine girmişti.Kara Kedi hafifçe bir iç çekerek camını açtı ve dışarı çıktı.Dışarıda polis arabalarının renkli ışıkları yanıyordu.Kara Kedi aniden içinde bir ürperme hissetti,kötü bir şey oluyordu.
Kara Kedi'nin gözleri,Eyfel Kulesi'nin alt tarafına takıldı.3 tane silüet görüyordu;Hawk Moth,Mayura ve Uğur Böceği.
Kara Kedi tam ne yaptıklarını düşünürken,Hawk Moth,Uğur Böceğine saldırdı.Ama Uğur Böceği geri çekilmek yerine ona karşılık verince işler değişti,artık Hawk Moth zor durumdaydı.Bu sırada da Mayura Uğur Böceğinin yanına geldi ve Hawk Moth'u kurtarmak için ona saldırdı,ama Uğur Böceği'de bunu gördü ve Hawk Moth'u bırakıp yo-yosuyla Mayura'nın etrafını sardı.
Bu sırada da Kara Kedi şok olmuş bir vaziyette Uğur Böceği'ni izliyordu.
Uğur Böceği hafifçe güldü ve kısa saçlarını havalı bir şekilde yana savurdu.Şımarık bir çocuk gibi:''Çok kolay oldu ama,ben daha uzun dayanırsınız diye düşünmüştüm,değil mi?Nede olsa ben genç,tecrübesiz,güçlerinin farkında bile olmayan bir süper kahramanım.Ama aynı zamanda güzelim de''.Ani bir hareketle Mayura'nın yüzünü kendi yüzüne çevirdi.''Değil mi Mayura?Sence bu saçlar bana yakışmış mı? İstersen sana da aynısından yapabilirim,ama önce bana küçük broşunu ver, şu saçına taktığın şey çok kötü gözüküyor''.Ufak bir kahkaha attı ve Mayura da ''Sen delisin''dedi.Uğur Böceği''Merak etme,kullanacağımdan değil,sadece bir daha işime karışmanızı istemiyorum''.
Bu sırada Kara Kedi de Uğur Böceği'nin kendinde olmadığına karar vererek olaya karışmaya kara vererek olay merkezinin tam ortasına atladı.
Ama Uğur Böceği gayet kendinde gözüküyor ve ona gülümseyerek bakıyordu,aynı zamanda da gecenin içinde resmen parlayarak çok güzel gözüküyordu.Tam onun yanına gidecekken,Hawk Moth'un ona nasıl baktığını fark etti.Bakışlarındaki ifade;Kendisinin ve Mayura'nın işinin zaten bittiğinin,en azından onun şu an şansı varken kaçması gerektiğini anlatıyordu...
*****
Merhaba Pıtırcıklarım!
Umarım bölümü beğenmişsinizdir.Farkındayım, bu bölüm biraz karışık oldu,ama umarım beğenmişsinizdir.
Kendinize iyi bakın!
~River
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blue Star~Adrienette
Fanfic"Bence..Bence sen çok cesursun"."Neden?Bir sorunun varken sadece var olmak cesaret işi mi?"."Hayır.Çünkü bazen var olmak bile cesaret işidir".. ...