Adrien aniden duyduğu sesle irkildi.Yanındaki lacivert saçlı kız,ona sırıtarak bakıyordu.Galiba kızmamıştı.Adrien aniden olayın etkisinden çıkarak Marinette'den özür diledi.Kız da aniden eski soğukluğuna dönerek önemli olmadığını,ama bir daha olmamasını söyledi ve ''telefonunu çantasına koyarak'', öğretmenin gelmesini beklemeden tekrar kafasını sıraya koydu ve uyumaya başladı.
Ama Marinette, arkasında hala şokta olan bir Adrien bıraktığının farkında değildi.
***
Adrien odasına girdikten sonra çantasını yatağına doğru fırlattı ve camın yanına gidip dışarıyı seyretmeye başladı.Bu sırada Plagg da sahibinin yanına doğru gitti.Bu sırada Adrien aniden;Anlayamıyorum Plagg,Marinette'i bir türlü çözemiyorum.''Aklına bir anda bugün kızın telefonunda okuduğu mesaj geldi.Mesaj Marinette'e babasından gelmişti ve babası kızın doğum gününü kutluyordu,yani bugün Marinette'in doğum günüydü.Ama Adrien o anın şokundan ancak şimdi çıkabildiğinden yeni anlayabilmişti.Adrien düşünmeye başladı,mesajda aynen şöyle yazıyordu:
-Merhaba Marinette!Bu gün doğum günün olduğu için hesabına biraz fazla yatırdım.Ve üzgünüm,bu sıralar gerçekten çok yoğunum.Bu yüzden de hediyeni teslim etmesi için sana birini gönderiyorum,ama bu hediye biraz farklı;Şaşıracağına eminim.Bu arada her ne kadar bana söylemesen de,Chloe ile gizli gizli ehliyet aldığınızı biliyorum. Herneyse,kendine iyi bak-bu arada hediyeni ben seçtim.
Adrien bu sırada bu mesajdan anlam çıkartmaya çalışırken,Plagg'in ona üzgün üzgün baktığının farkında değildi.Dolayısıyla da kwamisinin ne dediğini de duymadı;
Keşke,demişti Plagg,En azından arkana baksaydın,o zaman geride bıraktığın enkazın da farkına varmış olurdun.
***
Marinette bu sırada odasına gelmiş,üstünü değiştirmiş, Tikki ile konuşuyordu.Bu sırada da aklına bu gün telefonuna gelen mesajı kontrol etmediği geldi.Çantasını açarak telefonunu çıkarttı ve mesajı Tikki de duyabilsin diye yüksek sesle okudu(yukarıda mesaj yazıyor,tekrar yazmıcam).Mesajı okuduktan sonra Tikki ile hediye konusunda tartışmaya başladı,en azından babası doğum gününü unutmamıştı.Bu sırada telefonu çalmaya başladı.Arayan kişinin babası olduğunu fark edince hemen telefonu açtı ve babasıyla konuşmaya başladılar...
Marinette hemen üstüne bir ceket giydi ve aşağıya doğru koşmaya başladı.Babası hediyesinin aşağıda kendisini beklediğini söylemişti.Lacivert saçlı kız etrafına bakınmaya başladı,ama yağan yağmurdan ve etrafın karanlık olmasından dolayı hiçbir şey göremiyordu.Aniden Tikki'nin ağzı açık bir şekilde arka tarafa baktığını gördü,ve kendisi de arkasına doğru döndü.Dönmesiyle birlikte''İNANAMIYORUM''diye bağırması bir oldu.
Marinette hediyesine doğru uçarken,Tikki ise hala ağzı açık bir şekilde ve konuşamaz bir halde Marinette'in hediyesine,yani son model siyah spor arabasına bakıyordu.Bu sırada Marinette'de kedili ince pijamalarıyla ''BU GECE UYKU YOK'' diye bağırıp dans ediyordu.Ama Marinette haklıydı,çünkü zaten Tikki'nin de artık uyumak gibi bir planı yoktu.
***
Adrien,ertesi sabah sınıfa girdi ve gözleriyle Marinette'i aradı,çünkü ona bir hediye almıştı ve onu vermek istiyordu.Ayrıca dün Kara Kedi olarakta pastanelerine gitmişti,ama pastaneleri kapanmıştı.Ama hiçbir yerde lacivert saçlı kızı göremedi ve mecburen sırasına oturup arkadaşlarının gelmesini beklemeye başladı...
Okul çıkışında Adrien,yanında Alya ve Nino ile birlikte konuşuyorlardı.Bugün Marinette okula gelmeyince hepsi endişelenmiş,ayrıca Adrien dün kızın doğum günüydü deyince hepsi daha çok merak etmeye başlamıştı.Aniden Alya beraber bir kafeye gitmeyi önerdi,böylece Marinette'i de çağırırlar ve doğum gününü kutlarlardı.Bu öneriyi hepsi kabul edince Alya Marinette'e mesaj attı ve kafeye doğru yürümeye başladılar.
***
Kafeye gelmiş,dışarısı çok soğuk olduğu için içeride yan tarafı cam olan bir masaya oturmuş,Marinette'i bekliyorlardı.Bu sırada da konu aniden Uğur böceğinden açıldı.Alya''Son zamanlarda onu neredeyse hiç göremiyorum,bu arada galiba Marinette geldi''.Hepsi bir anda başlarını giriş kısmının olduğu tarafa çevirdiler,ama gelen kişi Marinette değildi.Bu sırada Adrien,Alya'ya ''Son zamanlarda Marinette'in nesi var? Onu daha önce hiç bu kadar mutsuz görmemiştim.''Alya başını telefonundan kaldırmadan''Bende bilmiyorum Adrien,ama beni asıl şaşırtan şey sana karşı eskisi gibi olmaması''.Adrien aniden ''Ne?''diye sordu.Açıkçası anlamamıştı.Alya da ''Şu ana kadar hiç fark etmemiş miydin?Bu aralar Marinette senin yanın-Ah!Nino!''Aniden Alya sanki az önce ne söylediğini fark etmiş gibi Adrien'a baktı.Ama Adrien anlamamış gibi ona bakıyordu.Alya aniden kaçmak için''Ben bir lavaboya gidip geliyorum''diyerek masadan kalkıp uzaklaştı.Bu sırada da Nino,Adrien'ın dikkatini dikkatini dağıtmak için''Vay canına,şu arabaya bi bak dostum''Adrien da kafasını yana çevirdi.Müthiş güzellikte spor bir araba park yeri arıyordu.Nino''O arabaya sahip olmak için neler vermezdim''diye söylendi.Bu sırada iki erkek de arabaya kitlenmiş bir vaziyette bakıyorlardı.Sonunda araba park etti ve Alya da yanlarına geldi.Tam ''Kendinize gelin'' diyecekken oda neye baktıklarını gördü.Bu sırada arabadan birisi inerken,Adrien kafasını çevirdi ve ''Hadi biz işimize bakalım bu arada Marinette nerede kal-''sözünü ''MARİNETTE!''diye kesen ikiliye kaşlarını çatarak baktı.
Tam bir şey demeye hazırlanıyordu ki,Alya eliyle onun kafasını cama doğru çevirdi.Adrien insanları küçümsemeyi asla sevmezdi,ama şu an bu manzarayla karşılaşmayı da beklediği söylenemezdi;
Adrien'ın aklından geçenler,elinde değildi,Marinette'lerin bir zamanlar küçük bir pastanesi yok muydu?,diye düşündü.Çünkü şu an karşılarında bir adet Marinette,siyah spor arabasına yaslanmış bir şekilde telefonla konuşuyordu.
***
Merhaba Canlarım!
Bu aralar belki bölümlerde gecikme olabilir,çünkü resmen her gün sınavım var.Ama ben yinede bölümleri atmaya çalışacağım.
Kendinize çooooooooooook iyi bakın ve yorumları unutmayın.
~River
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blue Star~Adrienette
Fanfiction"Bence..Bence sen çok cesursun"."Neden?Bir sorunun varken sadece var olmak cesaret işi mi?"."Hayır.Çünkü bazen var olmak bile cesaret işidir".. ...