Kadın gözlerini zorlanarak açtı. Odadaki ışık gözlerini yakınca hızlıca geri kapattı. Biraz bekledikten sonra yavaşça tekrar açtı ve aynı hızda doğruldu. En azından çalıştı.
"Hey, yavaş ol." dedi panikle bir ses ve kadının doğrulmasına yardım etti.
"Ah!"
Acıyla inledi. Kafasını sanki demir ile eziyorlardı. Elini alnının üzerine koydu ve biraz ovuşturdu.
"Eminim ki birazdan geçecektir." dedi adam ve bir bardağa su doldurdu. Ardından ağrı kesici ile bardağı kadına verdi.
"Neredeyse bir haftadır baygınsın. Ağrının olması çok normal."
"Aman Tanrım."
Kadın adamın verdiği ilacı ve suyu aldı ve hemen içti. Sonra da bir teşekkür mırıldandı ve adamı baştan aşağı süzmeye başladı.
Saçlarının bir kaç tutamı ağarmıştı. Orta yaşlarda olduğu çok belliydi. Kahverengi gözleri merakla kadına bakıyordu. Sakalları yeni çıkmaya başlamıştı. Bakımlı birisiydi. Siyah gömlek, altına da siyah bir pantolon gitmişti. Yanındaki sandelyenin üstündeki önlüğün ona ait olduğu belliydi.
"Ben Bruce. Bruce Banner."
İsmi oldukça tanıdıktı. Kadın kendini tanıttı.
"Tasiella. Kısaca Tasi diyebilirsiniz." dedi kadın ve elini Bruce'a uzattı. Tokalaştıkları sırada içeri yenilmezlerin geri kalanı geldi. Hepsi uyanan kadını süzüyordu.
"Nasıl hissediyorsun?" diye sordu Natasha.
"Uh, garip." diye yanıt verdi Tasi.
"Bu Tasi." diyerek kadını tanıttı Bruce.
"Sana ne oldu?" dedi Tony ve kollarını bağladı. Bir hafta baygın kalacak ne yaşamış olabilirdi ki?
"Bunları daha sonra konuşuruz." diye çıkıştı Kaptan Amerika. Tasi'yi zorlamak istemiyordu. Garip bir durumun içerisindelerdi.
"Seni odana götürelim. Anlatacak fazla vaktin olacak."
Steve, Tasi'nin ince kollarından tutarak ona kalkmasında yardım etti. Ona bir oda hazırlatmışlardı. Kadın aniden gözlerini yumdu. Fark eden Kaptan kadını daha sıkı tuttu. Gözlerini yavaşça açtı aniden ayağa kalkınca başı dönmüştü.
"Ah, yürüyebilecek misin?"
"Evet, evet yürüyebilirim." dedi kadın ve Steve'den destek aldı.
Steve ile asansöre geldiklerinde sarışın adam kadına binayı tanıtıyordu. Asansöre bindiler ve Steve odaların bulunduğu katın düğmesine bastı. Kadını odasının önüne getirdiğinde kolunu nazikçe bıraktı.
"Odam soldan ikinci. Bir şeye ihtiyacın olursa gelebilirsin. Akşam yemeğinde konuşuruz sen biraz daha dinlen istersen." dedi ve kadının kapısını açtı.
"Teşekkürler Kaptan." dedi Tasi. Onun kim olduğunu elbette biliyordu. Ah, müzeleri defalarca gezmişti.
Kaptan tebessüm edip, bu kadın ile ilgili konuşmak için toplantı salonuna yol aldı.
•••
geçiş bölümü. aklımdakini bir türlü yazamıyorum. :(
oy vermeyi unutmayın. <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
butterfly/bucky barnes
FanfictionMinik kelebek, ne kadar da güzel kanatların var! Onlara bakmaya doyamıyorum. Parıltılı, renkli kelebek kanatların. Beyaz elbisen ve minik ayaklarına tam oturan beyaz babetlerin seni hem tatlı hem çekici gösteriyor. Pembenin en güzel tonu olan mis k...