Londra

3 0 0
                                    


DURU

Merhemi elimin üstüne iyice yedirip sardim. Elimin titremesi yeni yeni geciyordu. Dikkatli olmam gerekti. Bir daha böyle hazirsiz yakalanmamaliydim. Aptallik ettim bir daha olmiycakti. Bana dokunmasina katlanmaliydim. Bu isin zor olucagini biliyordum ama onu o kiyafetler icinde görmek karsimda öyle pervasizca oturmasi hele bana göz kirpmasi. Yeni planim icin ona katlanmaliydim. Eski plan her nekadar daha kolay olsada bu daha hizli sonuc vericekt.Üzerine atlayip bicagi boynuna sokmamak icin kendimi zor tutuyordum. Toplantiya gayet iyi gecmisti. Hatta aksam yemek icin sözlesilmisti.

Dus alip üzerime siyah dizime kadar gelen dar bir elbise giymistim kisa saclarima hafif masa yapmistim. Makyaji abartmadim sadece gözümün üzerine ince bir eyeliner ve gül korusu mat rujumu sürdüm.. Aynadan yansimama baktim. Artik güven kazanmanin ve bastan cikarmanin zamaniydi. Mantigim hazirdi ama Kalbim deli gibi carpiyordu. Yapabilcek miydim? Derin bir nefes alip gözlerimi yumdum. Yapmaliyim yapabilirim. Buraya kadar gelmeyi basardim dahasinida basarabilirim.

Asagi indigimde Lacivert takim elbise icinde Onu gördüm. Arkasi bana dönüktü galiba telefonla konusuyordu. Bana dogru döndügünde yüzündeki saskinlik komikti. Etkilenmisti. Erkekti biraz boya dar bir elbise ve topuklu ayakkabi ayaklarini yerden kesmeye yetiyordu. Simdi sahne benimde ve en iyi oyunumu sergilemeliydim.

ÖMER

"Toplanti cok iyi gecti. Insaat isi iyi yürüyor. Geldigimde Davutla görüscez bakalim derdi neymis?"

"Suyu isinmisti zaten onun abi" güldüm

"Aynen öyle. Hadi Zeynebe selamimi söyle"

"Küsmüs sana gelmemissin yanina"gülümsedim.

"Gelicem en kisa zamanda."

"Yaninda birinide getirsin diyor"dedi Vedat suanda pis pis sirittigina emindim.

"Olur, sarisin esmer"

"Sarisin uzun bacakli olmiycakmis" kahkaha attim birde siparis veriyordu.

Telefonu kapatip arkami döndügümde. Gördügüm sey beni heycanlandirmisti. Bak bu sasilacak seydi iste. Uzun siyah dar elbisesi boyundan baglamaliydi. Ilk gözüme carpan o dudaklariydi. Öpülmek icin hirpalanmak icin vardi sanki. Gözerindeki o karar ve cesaret kahverenginin koyusuna karismis gibiydi. Her ne olduysa dengesini kaybetti. Tam düsücekken refleksle kollarimi öne attim. Kollarima düserken parfümünün tatli kokusu burnumu doldurdu. Ilk defa bu kadar yakinimdaydi. Gözlerim gözlerine degerken nefesini tutmustu sanki. Kollarimda titriyordu. Bu kadar mi masumdu? Kus gibi titriyordu kollarimda. Onun yakinligi beni sersemlestirmisti. Ve bu olmamaliydi. Kendimi hemen toparladim. Onu kendimden uzaklastirdim. Oda kendine gelmis olmaliki kollarimdan uzaklasti.

"Özür dilerim bir an dengemi kaybettim."

Öksürdüm.

"Önemli degil. Cikalim mi"

Basini salladi. Bu gece umarim sorunsuz gecerdi.

Londranin en iyi restouranratlarindan birindeydik. Iceri girdigimizde Bizi bekleyen bir grup erkek vardi. Tek kadin Duruydu. Bu pek hosuma gitmesede asistanim olarak katilmasi gerekti. Hem onu Hotelde yalniz birakmak hos olmazdi. Toplantida pek hoslanmadigim Ingiliz ortaklarimizdan birinin oglu olan ismi James'midir John mudur pekte umrumda degildi ismi zaten. Gözlerini Duruya dikmisti ve bu beni fazlasiyla sinirlendirmeye yetmisti. Duru herkesin elini sikarken adini hatirlamadigim hiyar kizin elini öpmüstü. Ben ona cok güzel seyler öptürürdüm de simdi yeri degildi. Duru'ya özellikle yanima oturmasi icin isaret verdim.

Biraz isten konustukran sonra yemekler geldi.

Adini hala hatirlamadigim gereksiz adam özellikle Duru'ya bakip

Kardesim icinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin