O bir katil

2 0 0
                                    


DURU

Sabah uyandigimda yorgundum. Yolculuk beni yormustu. Ömer beni dahada yormustu. Onun yaninda olmak katlanilmazdi. Hele birde o ilgili, karizmatik is adami rolü midemi bulandiriyordu. Gercek yüzünü cok gecmeden göstermisti. Adama öyle bir yumruk atmistiki adam tekrar yerden kalkamamisti. Buydu iste mafya babasi Ömer Karasan. Gözünü kirpmadan adam öldüren Ömer Karasan. Kendime hakim olmayi ögrenmeliydim. Ona karsi cikmamali aptal kiz rolüne bürünmeliydim. Ama gösterdi yakinlik ilgi kafami karistiriyordu. Özellikle kokusu dikattimi dagitiyordu. Cevresinde ki kadinlardan farkli olmaliydim. Farkinda degilmis gibi yapsada cevredeki bir cok kadin kendini ona belli etmek icin büyük caba sarfediyordu. Onlari asip ona nasil ulasacagimi bilmiyordum. Ama merdivenlerden sahte düsüsüm sayesinde aramizda kisada olsa bir baglanti olusmasini saglamistim. Kollariyla beni tuttugunda kalbim yerinden cikicak gibiydi. Bana dokunmasina o kadar tahammül edemiyordum. Onu hergün yavas yavas zehirleme yöntememimden daha etkiliydi ask acisi.Nasil olucakti daha ileriye nasil gidicektim bilmiyorum. Bir aylik deneme sürecini atlatip güvenini kazanmaliydim. Sonrasi corap sökügü gibi gelicekti. Aynadaki yansimama baktim.

"Yapabilirsin. Kimin icin yaptigini unutmadigin sürece yapabilirsin. Onun kokusunu gülüsü bakisi seni etkilemez. Hersey sahte göz boyama o bir katil. O adi bir pislik. Amacini unutma."

Aslinda amacim bütün gün evde oturup yorganin altinda kalmakti. Ama muhasebeci cocuga söz vermistim. Suan o ana dönüp sözümü geri almak istiyordum. Birlikte aksam yemegine gidicektik. Ayaklarimi sürüyerek dolabin karsisina gectim. Aynadaki yansimam bile bana yabanci gibi bakiyordu. Bu bakislara tahammül etmemek icin dolaptan sade bir beyaz gömlek altinada jeans bir pantolon sectim. Besiktasta bulusucagiz diye kararlastirdik.

Besiktasa geldigimde beni durakta bekliyordu.

"Hosgeldin" dedi ve elini uzatti gülümseyerek elini siktim.

"Hosbulduk."

"Burda cok güzel bir köfteci var gidelim mi?"

"Ya aslinda ben hic ac degilim. Birseyler icmeye gitsek sadece olur mu?" Ahmet itiraz etmedi.

"Bende biraz heycanliyim. Mideme bir sey giricek durumda degil. Cok güzel bildigim canli müsigi olan bir yer var." İlk söylediklerini duymazdan gelip basimla onaylayim onu takip ettim. Geldigimiz yer tiklim tiklimdi. Sahnede rock müzik yapan iki genc adam vardi. Müsigi duyunca gülümsedim tamamiyle benim tarsimdi ve sahnedekilerin sesi cok iyiydi. Iki kisilik bir yer bulup oturduk, ikimizde bira söyledik.

"Begendin mi?"

"Evet cok güzel bir yermis. Müzikte cok iyi."

"Haftada iki kere cikarlar. Ama fazla gürültülü seninle sakin bir yerde konusmak istiyordum." Ahmet güzel bir gülümsemeyle bana bakiyordu ama kesinlikle onun benimle konusmasini istemiyordum. Aslinda böyle bir geceyi hic söz vermemem gerekiyordu. Ahmet iyi birine benziyordu kalbini kirmak istemiyordum. Normalde Ahmet zaman gecirecegim ve tanismak istiycegim biriydi ama zamanlama yanlisti iste. Ahmet ile konusmak icin agzimi actimki iceriye hic girmemesi gereken kisi girdi. Sakaydi heralde bu. Ömer ve yaninda bir kac kisi iceri girdiginde üzerinde deri ceketi olan Ömeri baska biriyle karistirdigima emindim ama yaklastikca öyle olmadigini anladim. Ahmet benim oldugum yöne dönünce oda en az benim kadar sasirmisti.

"Ömer bey degil mi o?" basimi salladim. Karsimizdaki masaya oturdugunda bizi görmemesi imkänsiz bir hala gelmisti. Ömer garsonun gösterdigi yerine gecerken gözleri ilk beni sonra Ahmeti buldu. Bakislari bu görüntüden memnun olmadigini belli ediyordu. Ikimizde farkli nedenlerden rahatsiz bir sekilde basimizla selam verirken Ömerde hafif soguk bir gülümsemeyle selam verdi.

"Ömer beyin buralara geldigini bilmiyordum." Al benden de o kadar Ahmet. Serinlemek icin biramdan bir yudum aldim. Kafami sahneye cevirdim ve sanirim baska hic biryere bakmiycaktim.

"Eee, nerelisin Duru?"

"Izmir."

"Cok güzel oralar." Gülümsedim özlemle.

"Hic gittin mi?" Ahmet basini salladi.

"Evet Kadifekaleye gittim gecen yaz."

"Öyle mi? Ben bile gitmedim oraya."

"Muhtesem bir yer. Bugün belki Izmirli kizi alip götürürüm izmirli olduguna utanir." Güldüm.

" Peki sen nerelisin?"

"Ankaraliyim. Ama cok uzun zamandir burda yasiyorum. Senin ne kadar oldu geleli" Ahmet yanindan gecen garsona iki bira siparisi daha verdi. Gözüm otomatik olarak Ömere kaydi ama bana bakmiyordu gözleri sahnedeydi sigarasindan bir nefes cekti ve nefesini verirken dumanini benim oldugum yere verdi. Onu takip ettigimin sanki basindan beri farkindaymis gibi alayci bir carpik gülümsemesini bahsetti utanarak önüme dönerken Ahmetin cevap bekleyen yüzüne bos bos bakiyordum.

"Pardon ne sordun." Ahmet anlayisla gülümsedi.

"Cok fazla ses var degil mi'? Istersen daha sessiz bir yere gidebiliriz."

"Yok hayir burayi sevdim. Ne sormustun?"

"Ne kadardir Istanbulda yasiyorsun."

"Cok olmadi bir kac sene. Is icin geldim." Kapidan giren iki güzel sarisin biza dogru yaklasiyordu ah pardon bize dogru degil Ömerin oldugu masaya yaklasiyorlarmis. Kizlar masadakilere selam verip yerlerine otururken biri tam Ömerin dibine oturmustu. Kiz Ömeri yanagindan öperken bakislarimi önümdeki biraya cevirdim. Ahmet bana soru soran gözlerle bakarken ikinci biralarda gelmisti iki büyük yudum aldim.

"Eeee kac senedir Ömeri beyin yaninda calisiyorsun?"

"5 sene olucak."

"Baya uzun bir süre."

"Evet öyle. Ama memnunum Ömer Bey ile pek zaman gecirmedigim icindir."

"O nedemek simdi."

"Yanlis anlama lütfen ama Ömer bey baya biraz hyusuz gibi" yerinden rahatsiz kipirdanip Ömerin oldugu yere kacamak bir bakis atti.

"Merak etme bizi duymaz"dedim.Güldü.

"Aslinda o kadar da huysuz degil. Sert bit adam"dedim.

"Sana kaba davranmadi umarim?"

"Hayir bana karsi cok nazik. Dedigim gibi sert bir adam sadece."

Karsi masamizdan yükselen kakkaha seslerine ikimizde dönüp baktik. Sarisinlardan biri ömerin kolunu tutmus birseyler anlatiyordu. Ömer pekte ilgili olmayan bir dikkatle kizi dinlerken bakislari beni buldu. Sigarasindan uzun bir duman cekti. Bakislari beni delip gecerken bakislari bu sefer ahmete döndü ahmeti bogazliycakmis gibi bakiyordu.

"Ben bir lavobaya gidiyim" diyip ayaklandim. Hizla merdivenleri asagi inip kadinlar tuvaletine girdim. Ellerimi yikayip boynumu islattim. Tuvallete biraz oyalandiktan sonra kapidan ciktigimda Ömeri merdivenlerin basinda buldum.

"Meraba Duru hanim?"

"Meraba Ömer bey" dedim yanindan gecip gitmeye hazirdim ki kolumdan tuttu. Gözleri gözlerimi bulurken öfkeyle bana bakiyordu. Kokusu sigara ve parfüm karisimi bir kokuydu beni heycanlandiran ayagimin bagini cözen. Sonunda kendime geldigimde kelimelerde dilimin ucuna gelmisti.

"Birsey mi var?" diye sordum meydan okuyan bakislarimla.

"Dügmen, acilmis." Gözlerim hizla gömlegimin dügmelerine kayarken kolumu birakti merdivenlerden yukariya cikarken bir an durup bana döndü. Suanda ne kadar seksi göründügünün farkindamiydi acaba üzerindeki beyaz t-shirt kesinlikle altta yatan kaslari gizleyemiyor hatta ortaya cikariyordu.

"Fazla icmeyin Duru hanim yarin is günü"

Kardesim icinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin