Hayatımın En Güzel Şeyi

1.2K 105 183
                                        

Selamss bölüm direkt düzyazı ve uzun bir bölüm oldu ama ben çok sevdim lütfen siz de sevin olur mu? Yorum yapmaktan çekinmeyin ve lütfen mutlaka oylayın. Ayrıca yazım yanlışlarına aşırı dikkat ederim ve yayımlamadan önce 5 defa kontrol etmeme rağmen kelimeleri yanlış ya da eksik yazmışım bazı yerlerde her kontrol edişimde aklımdaki şeyi gördüğüm için gözden kaçıyor yanlış kelime, hepsini düzelteceğim asla gelişi güzel yazdığım için değil 😔
Çoook öptüm iyi okumalar🥺




_______________________________

Taehyung, Jin'in ona attığı konuma gelmiş ve kocaman sitenin önünde ufacık kalmıştı. Tek yapması gereken binaya girip 8. kat 32 numaraya gitmekti ama bir an arkasını dönüp gitmek istedi. İçinde garip bir heyecan vardı, keşke mesajlarda olduğu gibi sakin kalmayı bilseydi gerçi orada da pek sakin kaldığı söylenemez ama ez azından yüzü görünmediği için istediği kadar utanıp kızarabiliyordu. Derin bir nefes aldıktan sonra sakin adımlarla binaya girip asansöre binmeden tek tek 8 katı çıktı sanki ne kadar geciktirirse o kadar az heyecanlanacakmış gibi... Nihayet 32 numaranın önündeydi sakince zile basıp bir adım geri gitti ve içinden saymaya başlamıştı ki 5e geldiğinde nihayet kapı açıldı. Jin tüm zerafeti, güzelliği, çekiciliğiyle karşısındaydı. Siyah bir kumaş pantolon ve buz mavisi bir gömlek vardı üzerinde saçlarıysa gelişine bir karmaşadaydı ama oldukça nizamlıydı her tutam.

"Hoşgeldin."

Taehyung cevap vermek yerine bir süre daha izledi karşısında duran eşsiz yüzü.

"Yemin ederim içerde insan yemiyorum."

"Hımm ne, ne yiyorsun?"

"İçeriye geçelim mi diyorum yoksa kapı önünde kalmaya devam mı edeceksin."

Taehyung nihayet girdiği transtan çıkıp Jin'in sonuna kadar açtığı kapıdan içeri girdi. Girmesiyle büyülenmesi bir oldu, tüm eşyalar sadece siyah ve beyaz renklerden oluşmaktaydı ve bu kesinlikle çok cooldu. Amerikan mutfağı, tamamen siyah deri kanepeler ve yere kadar inen pencereler... Taehyung kesinlikle Jin'in evi diye geçirdi içinden. Jin, Taehyung'a kapıyı açtıktan sonra hızlı adımlarla kaynayan suyu kapatmak için mutfağa yönelince Taehyung da istemsiz onun peşinden mutfağa ilerledi. Jin, nihayet misafirine hak ettiği hoş geldini sunmak için müsaitti. Elini kolunu nereye koyacağını bilmeden annesini kaybetmiş çocuklar gibi arkasından mutfağa gelen Taehyungun beklemediği bir anda kocaman bir gülümsemeyle ona yaklaşıp minik bir öpücük bıraktı dudaklarına.

"Tekrardan hoşgeldin sevgilim."

"Oupsii hoşbuldum sanırım."

"Taehyung senden bir şey isteyebilir miyim? Ben içecek bir şeyler hazırlarken kanepede küçük bir şey vardı? Hala orada mı diye bakar mısın?"

Taehyung, Jin'in neyden bahsettiğini anlamasa da çok az ileride duran deri kanepelere doğru ilerlediğinde gördüğü şeyle ufak çaplı bir şoka girdi.

"Jin burada bir şey var gözlerini dikmiş bana bakıyor."

"Ne varmış?"

"Ufacık bir şey, kediye benziyor."

"Aslında o bir kedi Taehyung."

"Tamam bu bir kedi, peki senin kedin mi var?"

"Hayır yok hala da yok?"

Trouvaille ~ Taejin texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin