Bölüm 2

225 19 0
                                    

Kazada ölen ailemin cenaze törenine bile katılamamaştım. Çünkü hastanede ölsem mi yoksa yaşasam mı diye karar vermeye çalışıyordum. Aslında bana kalsa vereceğim karar belliydi ama doktorlarım sağolsun kurtarmıslardı beni. Zaten hiçbir zaman istediğim şeyler olmadığı gibi istemediğim şeyler de başıma gelmiştir bu hayatta.

Hastanede gözlerimi açtığımda karşımda halam, teyzelerim, amcam ve en yakın arkadaşım olan Asya vardı. Mübarek, herkesi bu küçücük odaya toplamışlar. Daha sonrasında haberi alan anneannemler,babaannem şuyum buyum derken oda doldu.

Sonra.. Sonrası teferruat işte.Meraklı gözlerle beni inceleyen akrabalarımın gözlerinde hem kaderi,hem sevinci,hem de acımayı görmüştüm. Onlara bakmaktan başka hiçbirşey yapmadım. Zaten yeterince konuşuyorlardı.

Asya bana bir ay boyunca uyanmamı beklediklerini söyledi ama ben hiçte bir ay boyunca uyumuş gibi hissetmiyordum ya neyse. Heryerim ağrıyor, yardım almadan kıpırdayamıyordum bile.

Uyandığım günden beri bir hafta olmuştu ve ben ne doğru düzgün birşeyler yiyor ne de konuşuyordum. Yanimdakiler benim toparlanmam için ellerinden geleni yapsalarda, ben zaten yaşayan bir ölüydüm. Ruhunu kaybetmiş, hiçbirşey hissetmeyen bir insana kimse yardım edemezdi ki!

Amcam çıkış işlemlerini hallettiginde nihayet evin yolunu tutmuştuk. Benim Tuba teyzemde kalmamin daha uygun olduğunu düşünmüşlerdi. Aslında doğru da düşünmüşlerdi çünkü sol bacağımı arabanın altında kaldığı için fazla kullanamıyordum hem içmem gereken bir sürü ilaç vardı ve ben hiçbirini ne zaman, nasil alacağımı bilmiyordum ama olmazdı işte. Orası ailemden kalan son yerdi. Heryerde onların izleri vardı. Ayrıca kimseye de yük olmak da istemiyorum. İşte ilk kez o gün konuşarak kendi evimde kalmak istediğimi söylemiştim. Başta Tuba teyzem "Olmaz", amcam "Tek başına yapamazsın bu halinle" dese bile hiçbirşeyi ve hiçbirini istemedim. Ama o kadar çok konuşmuşlardı ki daha fazla dayanamadım ve Tuba teyzemin benimle kalmasını kabul ettim. Bu teklifleri bile beni öyle bir kırmıştı ki gözyaşlarımı görmemeleri için bakışlarımı camdan dışarıya çevirdim.

Araba her sallandıkça midem bulandı,kırılan kemiklerim yeni yeni iyileşiyorlardı ama çektigim acı beterdi. Yüzümde de camın kestigi izler vardı, çoğunun kapandığını söylemişti teyzem ama kaşımın üstünden saçlarımın içine doğru bir tane belli yaram vardı. O da çok dikkatli bakılmadığı sürece fazla belli olmuyordu gerçi. Vücudumdaki yaralar daha bir belirgindi ama Allah'tan kıyafetler kapatıyordu zaten yazın bikini giyip tatil yapma gibi bir şansım olmadığı ve olmayacağı için pek de sorun etmiyordum.

Ben bunları düşünerek ertelemeye çalıştığım sonuma, bizim caddeye girdiğimizi farkettiğimde yavaş yavaş yaklaşıyorduk. Amcam arabayı bizim apartmanın önünde durdurduğunda kalbim sanki yerinden çıkacakmış gibi atiyordu. Korku ve heyecan birbirine karışmıştı. Teyzem arabadan cıktığında, amcam benim ve evinden aldığımız teyzemin bavulunu bagajdan çıkarıyordu. Bir süre sonra teyzem benim kapımı açtığında kafamı ona çevirerek baktım ve bana ağlamaklı bir bakış attığında ben arabadan çıkıp apartmana girmiştim bile. Çünkü o bakışlara tahammül edemiyorum.

Yavaş adımlarla 3.kata çıktığımda evimizin kapısını görmem gözlerimi doldurdu. Teyzem kapıyı açtığında ilk o girdi içeri. Ardından ben girdiğimde korku ve heyecan gitmiş, yerini kalbime saplanan bir acı almıştı.

Evime adımımı attığım an ölüm kokuyordu. Etrafa bakındım. Gözlerim birşeyi daha doğrusu birilerini arıyordu. Gerçeği bilmeme rağmen bir umut aklım " Belki "dedi. Ama hiçkimse yoktu. Biryerden çıkıp "Süpriz" diye çığlık atmalarını beklesem de ne annem,ne babam, ne de kız kardeşlerim; hiçbiri yoktu.Hiçkimse. O an gerçek o kadar ağır gelmişti ki daha fazla kaldıramadım ve ben bununla bir hayat boyu yaşayacaktım ama nasıl?

Oracıkta dizlerimin üzerine çöküp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım...

SON BİR KEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin