On Dokuzuncu Bölüm

36.5K 1.5K 173
                                    

 "Oğlum vursana!" diye bir kez daha bağırdı, Demokan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




"Oğlum vursana!" diye bir kez daha bağırdı, Demokan. Karşısındaki adamı başını eğmiş, yalvarıyordu.

"Abi ben nasıl vurayım seni?"

"Lan cibilliyetini... Bak güzel kardeşim, canım arkadaşım... Ben senin patronunum, ne dersem o! Hadi!" diye bir kez daha bağırdığında Gökhan gözlerini kapattı ve elindeki tabancayı kaldırdı. Tam tetiğe bacakken birden tabancası elinden alınmıştı. Demokan sinirle baktı Gökhan'a.

"Gerzek! Gözlerini kapatmışsın, göğsüme nişan almışsın mal!" diyerek emniyeti kontrol etti ve gözlerini kapatıp kolunu sıyıracak şekilde tetiğe bastığında adamları şok olmuş bir vaziyette bakıyordu patronuna. Demokan iç çekip, silahın dipçiği karşısına gelecek şekilde namludan tutup adamına uzattı ve arabadan inip hastaneye doğru ilerledi. Affettirecekti kendini sevdiği kadına. Bir haftadır otel odasında olduğunu biliyor, köpek gibi yalvarıyordu ama Duygu Nuh diyordu da peygamber demiyordu. Elini vurduğu yere bastırarak hastaneye girdiğinde tüm çalışanlar başına üşüşmüştü.

"Ya gidin... İşinize gidin..." diyerek sessizce ama otoriter bir tonda konuştuğunda herkes dağılmıştı. Duygu gülümseyerek odasına girecekken kolunu tutan adamı görünce kalbine sanki bir kurşun saplanmıştı. Kadınlık gururu ve kırgınlığı ile usulca o yöne doğru ilerledi ve Demokan'ın önünde durdu. Demokan ise başını yana eğmiş, hülyalı bir bakış ile izliyordu sevdiği kadını.

"Ne oldu sana? Yine kim vurdu seni?"

"Sen vurdun beni... Ama kalbimden... Duygu'm yalvarıyorum kaç gündür dön artık eve güzelim ya..." dedi sessizce. Duygu ise kollarını göğsünde bağladı ve düz bakışlar attı Demokan'a. Kolundan tutarak bir odaya soktu sevdiği adamı.

"Ceketini çıkart."

"Duygu'm... Vuruldum, nasıl çıkartayım?"

"Pekâlâ..." diyerek eline makası aldı Duygu ve siyah ceketi omuz hizasındaki dikişlerden keserek ayırdı. Ardından sol tarafındaki dikişleri de kestiğinde ceket tek omuzunda kalmıştı Demokan'ın. Omuzu silkeleyerek ceketi çıkaran Demokan sedyeye oturdu. Duygu ise bembeyaz gömleğin altından belli olan gergin kaslara baktı. Dar ve tam oturuyordu gömlek üzerine. Arkasına geçtiğinde belinde gördüğü silah dikkatini çekti. Ah o silah kazara kıçında patlasa ya diye düşündü bir anda. Eline aldığı gerekli malzemeler ile sedyenin karşısına oturdu. Yine Demokan'ın gömleğini kesti ve gördüğü yara ile kaşlarını çattı Duygu.

"Demokan... Bu olay nasıl oldu?" diye sorduğunda Demokan yine gerilmişti. Ne deseydi ki şimdi? Derin bir nefes alıp, Duygu'suna baktı.

"Ya yolda gidiyoruz çocuklarla birden önümüzü ve arkamızı kuşattılar. Birkaç kişiyi indirdiğim sırada-" sözünü kesen Duygu'nun beline uzanıp silahı çıkarması idi. Duygu küçük düğmeye bastı ve şarjörün tam olduğunu görünce sinirle Demokan'a baktı.

SON ŞANS - Son Serisi 2 ve 3-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin