Deniz'in beni aradığını görünce şaşırdım. Beni neden aradığını merak ederek telefonu açtım.
- Alo Kayra - Efendim Deniz - Günaydın, nasılsın? - Sanada günaydın, iyiyim sen nasılsın? - İyiyim. Ben seni şey için aramıştım daha evden çıkmadıysan okula birlikte gidelim. - Çok isterdim ama bugün beni annem okula bırakacak belki sonra. - Tamam, rahatsız ettim kusura bakma okulda görüşürüz. - Görüşürüz.
Telefonu kapatıktan sonra banyoya gidip işlerimi haledip, makyaj yapıp odama döndüm. Okulda giymek için kıyafetlerimi seçip giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kayra'nın kıyafetleri
Ece'yi arasamı diye düşündüm, bana çok kızmış olmalıydı dün telefonlarını açmadığım için. Ama aramaktan vazgeçtim en iyisi dün olanları herkese birkereden açıklayıp kurtulmak diye düşünüp odamdan çıktım. Aşağı indiğimde annemi kahvaltı yaparken gördüm. Hemen oturup bende yemeye başladım kahvaltımız bitince evden çıktık. Okula varınca annemle vedalaşıp okula girdim. Sınıfa girdiğimde sınıfta kimse yoktu. İlk dersin beden olduğunu hatırlayınca soyunma odasına gidip dolabımdan kıyafetlerimi çıkarıp giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kayra'nın giydikleri
Giyinme odasından çıkıp hemen spor salonuna gittim. Ece biraz tirip atı ama benim bir suçum olmadığını anlayınca herkes gibi oda bana hak verdi.Deniz'le bugün hiç konuşmamıştım. Hoca derse gelince yine daire oluşturup o sacma esneme hareketlerini yapmaya başladık daha doğrusu kankam Ece ve ben yapıyomuş gibi yapıp sohbet ediyorduk.Sonunda hoca bizi serbest bırakınca Ece seninle bir şey konuşmam gerekiyor deyip beni köşeye çekti.
- Kanka ne oluyor? - Ne olcak Ece hiç birşey olmuyor. - Ne demek birşey olmuyor. Denizler geldiğinden beri bir tuhafsın, Denizden hoşlanıyorsan şöyle.
Denize baktığımda bize bakıyordu.
- Saçmalama 2 günlük çocuktan mı hoşlancam, ben şıp sevdimiyim. - Tamam sen öyle diyorsan.
Konuştuktan sonra hep beraber kantine gittik. Herkes nescafe içerken ben ve kankim tabikide çikolatalı süt içiyorduk. Burcu konuşmaya başladı.
- Bugün okuldan sonra bize gelsenize.
Deniz de Burcu ya destek çıkarak
- Aynen gelin ders çalışırız, film izleriz.
Herkes onaylayınca okuldan sonra Denizlere gitmeye karar verdik. Öyle arasına kadar hepimiz uyuduk geri kalan derslerde. Öyle arasında da okulun yanındaki bir cafeye yemek yemeye gittik. Yemeklerimiz geldi tam yiyorduk cafeye Kuzeyler geldi ben görmezden gelerek yemeğimi yemeye başladım. Deniz de benim aksime Kuzey den gözünü ayırmıyordu. Biraz geçtikten sonra Deniz masadan kalkıp Kuzeylerin masasına gitti. Konuşmaya başladılar konuşurken ikide bir bana bakıyorlardı bir müddet sonra Deniz konuşmasını bitirip yanımıza gelip.
- Kalkalımı artık.
Dedi herkes yemeğini bitirmişti ben ve Deniz hariç Deniz Kuzeyle konuştuğundan bende onları izlemekten yiyememiştim. Masadan kalkıp okula doğru yürümeye başladık. Yürürken ben Berke'nin yanına gidip konuşmaya başladım.
- Bu ders Deniz'in yanında ben otursam sende Ece'nin yanında otursan senin için sorun olurmu. - Benim için sorun yok ama Eceyle konuş istersen. - Tamam ben eceyle konuşurum.
Dedim zaten okula varmıştık sınıfa çıkınca Ece'ye durumu açıklayıp çantamı aldım. Deniz'in yanına oturunca Deniz bana şaşkın bir şekilde bakıp konuşmaya başladı.
- Burda Berke oturuyor. - Biliyorum, Berkeyle ben konuştum oda Eceyle oturcak bu derslik.
Berke' ye bakıp tamam anlamında başını sallayıp önüne döndü. Ama ben konuşmaya devam ettim.
- Kuzeyle ne konuştunuz. - Önemli bir şey değil. - O zaman neden ikide bir bana bakıyordunuz? - Sana öyle gelmiş. - Son kez soruyorum ne konuştunuz. - Bizi sevgili sanmış onun hakkında konuşuyorduk. - Sevgili olmadığımızı söyledin umarım. - Hayır söylemedim. - Ne demek söylemedim, neden peki. - Sevgili değiliz desem seni rahatsız etmeye devam edicekti. - Sanamı kaldı beni korumak.
Biz konuşurken sınıfa hoca girdi mecburen sustuk. Deniz ayağı kalkıp sınıftan sinirli bir şekilde çıktı. Senirlenmesi gereken kişi bendim neden o sinirlenmişti anlam vermiyordum. Bende dayanamayıp sınıftan çıktım tabi ki hocanın azarlama sözleri eşliğinde. Sınıftan çıktığımda Deniz'in korudorun sonuna doğru yürüdüğünü gördüm. Bende beşinden gittim. Deniz durunca konuşmaya başladık tabi artık bağırarak konuşuyorduk.
- Neden sinirleniyorsun, sinirlenmesi gereken kişi benim sen değil. - Bizi sevgili sanması seni neden bu kadar rahatsız ediyor. - Çünkü biz sevgili değiliz!
Arkamı dönüp gittim. Sınıftan girip çantamı alıp tekrar çıktım. Deniz arkamdan sesleniyordu duymazdan gelerek ilerlemeye devam edip okuldan çıktım.
