**BÖLÜM_1**

95 7 8
                                    

İnsan denilen varlık doğar ve ölür bu herkes için değişmeyecek bir kuraldır  hayatında yaşıycağı ne varsa yaşar ve gün gelir takati kalmaz

Yorulur artık anlar dünyanın ona fazla geldiğini ve boğazına bir düğüm takılır bu öyle bir düğüm ki

Gerçekten sıkmaz boğazını düşünceler gelir aklına ona yapılan acımasızca ithamlar 
Ve takati kalmaz der ki Ben bunca şeyi haketcek ne yaptım.

Ve anlar dünya ona fazla gelmiştir belkide o dünyaya fazla gelmiştir düşünür ve sonunda anlar gerçeği

Fazlalıklar hep giderler hep bişeye fazla geldikleri için.......

Bende fazla geldim hep birini kırmak istemez ken kırılan yine ben oldum hep birine sevgiyle yaklaşırken nefretle karşılanan ben oldum sonra

Bunlara dayanamadim hatalar yaptım tabi bunu yaparken kolay gelen şeyler sonradan ağır geldi

Hep dayanmak istedim ama olmadı onlar bana kıydı gençliğimi en masum halimi elimden aldılar.

Şimdi bir ölüyüm arada kalmış bir ölü son şans verilmiş bir ölü.......

Günlerden çarşambaydı ben her zaman ki gibi okula hazırlanıyordum başıma geleceklerden habersiz çantamı hazırladım ve aşağı indim

Yine mis gibi yemekler yapmıştı annem bilmiydum ki o son mutlu kahvaltım olucaktı.

Kahvaltımı yaptım ve annemi son kez görüp evden çıktım sarılmadan öpmeden keşke diyorum keşke sarilsaydim ama hep böyle olmaz mı elimizden bişey gidince kıymetini anlarız İşte bende de böyle oldu

Şu an anlıyorum kıymetini ve keşke diyorum. Keşke son kez sarılabilseydim.

Okul yolunda başıma geleceklerden habersiz evden çıktım  okula çok az bir yolum kalmıştı  her sabah lanet ederek gittiğim okul şu an gözümde

Harika bir yerdi ama gidemiyodum.

Ve yolda olanlar oldu önümde bir araba durdu simsiyahti camlardan içerde kim olduğu belli olmuyodu

İçimi tarif edemiyeceğim bir korku kapladı sanki olacakları biliyomuşum gibi

Hemen geri çekilip arkasından geçmek istedim ama olmadı izin vermedi şerefsizler ve ağzıma bir bez tuttular ve gerisi koskocaman bir boşluk.

Uyandığımda harabe bir evin içindeydim korkuyodum ölümüne korkuyodum evin her yeri darma dumandı.

Beni eski bir koltuğa yatırmışlardı.
Belki bir ihtimal kurtulabilirdim hızla ayağa kalktım ama kalkmamla ayağımdaki zincirleri gördüm

Evet beni ayağımdan zincirlemişlerdi ne yapacağımı bilmiyodum sadece ağlıyordum sanki ağlamak beni buradan kurtarabilecekmiş gibi

Etrafa bakinmaya başladım belki sert bişey bulurumda bu şeyi kırarım diye ama ayak sesleri gelmeye başliyinca hemen gözlerimi kapadım.

Sonrasıni anlatmam gerekirse tek kelimeyle iğrençlik benim hayallerim her şeyim bu harabe evde bitti ve bu benim ilk ölümümdü.

Gerçekten ölmemiştim ama ruhsuzdum beni yaralayıp ordan kaçmışlardı hareket dahi edemiyodum

Canım yanıyordu bir süre sonra kendime geldiğimde her yerim yara içindeydi yoldan geçen birinden yardım istedim ve hemen polisi aradı

Tabi olanları annemgil duymuş ve hemen yanıma gelmişti

Tabi nasıl olduysa gazeteciler de gelmişti hiç bişey hissedemiyodum
Nefes dahi alamıyodum

Polisler olay yerini araştırırken beni hastaneye kaldırdılar ben sadece ağliyodum bu hastanenin beyazliği bile mide mi bulandırıyodu

ÖLÜM MELEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin