Broken Hearts Team ➵ seulgi + taeyong ✔

0.6

"Sonunda Sehun ve Yeri sevgili oldu da, derslere devam edebiliyoruz!" Taeyong'un bıkmış bir tonda çıkan cümlesine Seulgi güldü. "Aynen öyle." Kahvelerinden aldıkları yudum ardından Taeyong'un gördüğü beden ile Taeyong ağzındaki kahveyi hızla yuttu. "Geliyor, şerefsiz."

Seulgi, Taeyong'un baktığı yere bakmak için başını çevirdiğinde Du Shik'in masalarına yaklaştığını görmesiyle göz devirdi. "Seulgi, biraz konuşabilir miyiz?" Du Shik'in sorusu ardından Seulgi önüne dönerken Taeyong güldü. "Neyi konuşacaksınız, Seulgi'yi aldattığın kızın nasıl biri olduğunu mu?" Du Shik kaşlarını kaldırdı. "Bu da nereden çıktı? Sadece ayrılma nedenimizi konuşmak istiyordum."

Taeyong güldü. "Salağa yatmak için sence de çok geç değil mi? Hadi ikile, Du Shik." Du Shik ensesini kaşıdı. "Buraya seninle tartışmaya değil, Seulgi ile konuşmaya geldim." Seulgi derin bir iç çekmenin ardından başını kaldırdı. "Benim konuşacak bir şeyim yok. Bir daha karşıma çıkmanı istemiyorum, Du Shik." Taeyong güldü. "Ne güzel konuştunuz öyle!"

Du Shik göz devirdi. "Sana buradan bir çakarım-" Taeyong güldü. "Ben de sana buradan bir çıkartırım!" Du Shik göz devirdi. "Umarım, Seulgi'nin yanında olmadığın bir gün konuşabilirim Taeyong." Taeyong omuz silkti. "Olmadığım zaman bile konuşabileceğini sanmıyorum." Du Shik kafa salladı. "Bu burada bitmez."

Seulgi iç çekti. "Yeter. Uzaklaş Du Shik." Du Shik sinirle dudağını dişleyerek yanlarından uzaklaştığı anda Taeyong göz devirdi. "Az önce söylediklerim kötüydü kabul ediyorum, özür dilerim." Seulgi kafasını olumsuzca salladı. "Neyi hakediyorsa onu söyledin."

Kahvelerinden bir yudum daha almanın ardından Taeyong kendi kol saatine bakarak konuştu. "Dersinin başlamasına yalnızca üç dakika kalmış Seulgi. Saat üçte dersin yok muydu?" Seulgi masanın üzerinde duran defter ve kalemliğini eline alıp ayağa kalktı. "Tamamıyla unutmuşum!" Koşarak kafeteryadan çıkarken Taeyong, kafeteryadakileri takmadan bağırdı. "İyi dersler!"