Sen Benim Kaderimsin

O günden sonra artık Poyraz için iş hayatı bitmişti. Poyraz artık kendini sınavlara vermişti üniversite için bu sınavları başarıyla geçmesi gerekiyordu, başardıda Poyraz tüm sınavları başarıyla geçerek Yeditepe Üniversitesin'de Gazetecilik ve Medya Yönetimi bölümünü okumaya hak kazanmıştı. Ama tabiki bir yandanda bir ek işe ihtiyacı vardı çünkü oturduğu gecekondunun kirasını çıkarması gerekiyordu, Poyraz bir restoran'da garsonluk yapmaya başlamıştı tabi o işe girmesindede iyilik yaptığı yaşlı adamın parmağı vardı.

Ve o gün gelmişti, Poyraz yine herzamanki gibi okul çıkışı işin yolunu tutmuştu. Poyraz'ın çalıştığı lüks ve sadece zenginlerin geldiği bir restorandı, Poyraz günün yarısını okulda yarısını çalıştığı restoranda geçiriyordu o gün biraz farklı geçmişti onun için.. bir masadan seslendi biri .... " lann garson baksana buraya !" Diye bağırmıştı biri Poyraz bu duruma nekadar sinirlensede müşterinin yanına gidip ... " buyrun efendim" dedi, Poyraza seslenen Ferhat Doğanogluy'du hayatını baba parası yiyip geçiren zengin bir sübbe Babası ise ünlü iş adamı ve Poyraz'ın okuduğu üniversite'nin sahibi Çetin Doğanoğlu...

Ferhat yine seslendi Poyraz'a ... " iki saatir çağırıyorum seni ne sallanıyosun lan" ... Poyraz ise kaşlarını çatarak cevap verdi .. geldim işte ne artistlik yapıyosun" ... Poyraz nekadar sinirlerine hakim olmaya çalışsada bunu başaramıyordu.