"Baba, kitaplığımın rafı kırılmış."
Yeni taşıdığımız ve içeriye girmek bile istemediğim evimizin sevdiğim tek özelliği konum olarak Jaehyun'un evine yakın olmasıydı. Babam devlet çalışanı olduğu için sürekli taşınmak zorunda kalmaktan bıkmıştım. Bu sefer yerleştiğimiz şehirde deniz bile yoktu. Bu yüzden zerre memnun değildim. Ve zaten kitaplığıma zarar geldiği için surat ifademi normale çeviremiyordum.
Odamdan aşağı seslendiğimde hala babamın cevap vermesini bekliyordum. Bir kez daha seslenmeyi denedim. Muhtemelen bahçede olmalıydı. Evet, bir de bahçeyle falan uğraşacaktık.
"Baba, beni duyuyor musun?"
"İşim var, Ten. Az sonra senin odanla da ilgileneceğim."
Gözlerimi devirip tekrar odama girdim. Her yer darmadağın olmuştu ve kaç senelik eşyalarım bile yabancı geliyordu. İlk kez taşınmıyordum ama gerçekten artık bıkmak üzereydim. Neyse ki bu sene son yılımdı ve yurt dışında okuma hedeflerim vardı. Kore'de yeterince yıllarımı çürütmüştüm. Gözlerimi çekemediğim kırık rafı gördükçe sinirlerim bozulduğu için fotoğraf makinemi çantasına koyup boynuma astım. Telefonumu da arka cebime sıkıştırıp odamdan çıktım. Anlık bir kararla Jaehyun'un yanına gidecektim.
Arka bahçeye çıktığımda annemin saksıları yerleştirdiğini gördüm. Fotoğraf makinesini çıkartıp hemen bir tane resmini çektim, habersiz çektiğimde kızıyordu ama çok güzel bir kadın olduğunu bilmiyordu. Makineyi tekrar koyup çitlerin yanına bıraktığım bisikletime adımladım.
"Yine Jaehyun'lara mı gidiyorsun?"
"Evet, kafamı dağıtmam gerekiyor, anne."
Gülümseyip eldivenleri çıkarttı ve yan tarafında duran masadan plastik bir tabağa yaptığı keklerden koydu sonra da poşetleyip elime tutuşturdu. Sayesinde her yaz tatilinde en az üç kilo alıyordum. İtiraz etmeden sepete koyup bahçe kapısından çıktım. Etrafta bizimkine benzeyen bir sürü müstakil ev vardı, güzel bir semtti burası ama ben cidden bıkmıştım. Beş dakika içinde bir sokak ötedeki tek katlı eve gelmiştim. Bisikleti kenara koyduğumda gözlerim direkt Jaehyun'un penceresine kaydı ve orada olduğunu görünce ikimizinde yüzüne geniş gülümsemeler yayılmıştı. Zile bastığımda Bayan Jung kapıyı açtı, keki uzattıktan sonra anında Jaehyun'un odasına gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Burn Baby 'TaeTen
FanfictionOtuzlarına merdiven dayamış ancak profesyonelliğinden ödün vermeyen bir adamın ve on sekiz yaşında, hayata dair hiç bir bilgisi olmayan sevgilisinin hikayesi. [Ten + Taeyong] #1 TaeTen | 110321