Havaalanından çıkınca derin bir nefes aldım. İstanbul ... Tüm hayal kırıklığım. Karşımda duran ilk taksiye atladım ve taksiciye en yakın otele bırakmasını rica ettim. Sonra dayıma vardığımı ve otele gideceğime dair kısa bir mesaj attım. Dışarıda yağmur yağıyordu. Severdim yağmuru, annemin kokusunu hatırlatırdı bana. '' Burası hanımefendi '' taksiciye gülümseyip ücreti ödedikten sonra otele girdim. İçerisi oldukça sade ama bir o kadar da şıktı. Beyaz ve altın sarısı tonları hakimdi. Resepsiyona gidip gerekli olan işleri hallettikten sonra odama çıktım. Kapıyı açtığımda beni çok geniş bir oda karşıladı beni. Yine beyaz ve altın sarısı tonlar hakimdi. Odanın girişinde bir koltuk, küçük bir televizyon ve biraz ileride de yatak vardı. Akşam için giyeceklerimi valizimden çıkarıp balkona çıktım ve bir sigara yaktım. Sadece duş almadan önce sigara içerdim. Kokusunun üzerime ya da saçlarıma sinmesi rahatsız ederdi. O sıra da ağabeyimi aradım '' Canımın içi '' istemsizce gülümsedim. '' Devrimim, ne yapıyorsun? '' Homurdanmaya başladı. Asla yüzüne karşı ağabey demezdim ve o da çok sinirlenirdi. '' Şirketteyim bir iki saate çıkacağım. Sen ne yapıyorsun? '' Hafif şakacı bir ses tonuyla 'İşte Ben de İstanbuldayım. Devrim ne yapıyor diye sorayım, hatta akşam yemeği için bir randevu koparayım demiştim '' dedim. Bir iki saniye sessizlik olduktan sonra '' Şaka yapıyorsun''dedi. Gülümseyip '' Hayır gayet ciddiyim '' dedim. '' Kızım sen saf mısın? Niye benim haberim olmuyor? '' Diye sordu hafif sesini yükselterek. Ben de sevimli bir ses tonuyla '' Sürprizleri sevdiğimi bilirsin '' diye cevap verdim. Biraz daha homurdanıp '' Konumunu at. Akşam şirketten çıkınca alayım, yemek yedikten sonra da konağa geçeriz. Ha bu arada yırttım sanma! Akşam hesabını keseceğim '' dedi. '' Tamam Devrim, şimdiden aradığıma arayacağıma pişman ettin! '' Dedim. Biraz daha konuştuktan sonra telefonu kapatıp Devrime konumu attım. Güzel bir duş alıp telefonun alarmını kurdum ve yatağa uzanıp gözlerimi kapattım.
Alarmın sesiyle uyanıp üstümü giyindim. Saçımı ve makyajımı yaptım.
Gelen mesaj sesiyle telefonumu elime aldım
DEVrim: aşağıya inmek için kraliyetten özel davetiye mi bekliyorsunuz acaba Çisem Hazretleri?
mesajına yanıt vermedim. Valizlerimi alıp odadan çıktım. Resepsiyona kartı teslim edip otelden dışarı adımımı atar atmaz karşımda duran ağabeyime koşup sarıldım. '' Canımın içi '' diye mırıldandı Devrim. Ayrıldığımızda '' hadi arabaya bin, ben alırım valizlerini '' dedi. Arabaya binince yola koyulduk. Yol boyunca havadan sudan sohbet ettik. Araba durunca karşımdaki manzaraya baktım. Hiç şaşırmamıştım çünkü Devrimin en sevdiği restorandı burası ve hep burada yemek yerdik. Devrim önden arabadan inip kapımı açtı. Bu hareketine şaşırıp elimi alnına koydum. ''Ateşi de yok'' dedim. Sonra elimle kafasını yokladım. ''Şişlik felan da yok. Kafasına bir şey düşmüş de olamaz'' diye mırıldanınca Devrim sinirlenip elimi kafasından çekti. ''Size iyilik edende suç!'' kahkaha atıp ''Sen? İyilik?'' dediğimde ''Çisem sus, alacağım ayağımın altına'' dedi. Onu daha fazla kızdırmayıp ''Of Devrim, ne çok konuşuyorsun ya hadi açlıktan midem karnıma yapıştı'' diyerek koluna girdim. O da 'ya sabır' diyerek yürümeye başladı. İçeri girdiğimizde bizi karşılayan personel ''Hoş geldiniz Devrim Bey, Çisem Hanım. Masanız hazır lütfen beni takip edin'' diyerek bizi masamıza yönlendirdi ona teşekkür edip masamıza oturduk.
Garsona siparişlerimizi verip karşıdaki boğaz manzarasına baktım. Devrime dönüp '' Hatırlıyor musun? Birlikte Boğaz Köprüsünden yürüyerek geçmiştik '' dedim o da kafasını sallayıp '' Babamdan da çok güzel azar işitmiştik -hafif kaşlarını çatıp gerinerek- koskoca Ali Karanın çocuklarısınız siz. Hiç mi düşünmediniz gazeteciler görürse diye? Bu kadar mı sorumsuzsunuz siz? Hiç mi şöhretimizi düşünmüyorsunuz? diyerek taklit ettiğinde kırgın bir şekilde gülümseyip '' O zamanlar bile bizi değil, şöhretini düşünüyordu. '' dedim. Devrim cevap vereceği sırada garson siparişimizi getirip 'afiyet olsun' diyerek uzaklaştı. Garsona tekrardan teşekkür ettikten sonra yemek yemeye başladık. Yemek yerken sohbet etmeyi sevmediğimiz için yemek boyunca konuşmadık. Karnımızı doyurduktan sonra Devrim peçeteyle ağzını silip '' temelli döndün değil mi? ' diye sordu. Kafamı olumlu anlamda sallayıp '' Burada düzenimi kurduktan sonrada şirkette çalışmaya başlarım. Yeteri kadar benim yerime idare ettin zaten. '' Dedim. kafasını sallayıp '' Oh be! sonunda işlerim hafifliyor. Senin yüzünde saçımda beyazlar çıktı bak. '' dedi hafif kafasını eğip. Kıkırdayıp kafasını geriye ittim '' İnsan yalandan da olsa bir canım kardeşim sen hiç canını sıkma ben hallediyorum der! '' Diye sitem ettim.O da '' Bunca yıl arkanı yeteri kadar topladım zaten çisem. O yüzden çeneni kopa uslu uslu otur. '' Dedi. Ona cevap veremeyince kaşlarımı çattım. Sonra derin bir nefes alıp '' Konağa gideceğim için çok gerginim. '' Dedim. O da '' seni görünce çok şaşıracaklar ve verecekleri tepkiye de hazır ol '' dedi kafamı salladım. '' Kızgınım Devrim. Özellikle de Buğranın beni suçladığı için, dayımın beni almaya geldiği gün 'bir daha gözüme gözükme benim Çisem diye bir ablam yok!' demesine kızgınım. Annem janseliyi bana emanet etti ama bak koruyamadım onu. Ablası olarak bile görmüyor beni. Bir sen biliyorsun, bir sen inanıyorsun bana. Annem üzüldüğünü hiç belli etmiyordu ama janselinin beşiğinin önünde hıçkırarak ağlamalarına ben şahit oldum! O adamdan nefret etmeyeyim diye 'o senin baban. Bak ben üzülmüyorum, buradayım, mutluyuz. Hem sen abla isterdin hep, Bak baban getirdi sana 'derken sesin titremesine, yutkunamamasına ben şahit oldum. herkes kaçtım sandı ama kızgındım hepsine. O kızı abla bildikleri yetmezmiş gibi annemi de şizofren bildiler Devrim! Ben gittim çünkü onlar gibi anneme ihanet edemezdim şimdi de buradayım çünkü anneme verdiğim sözü tutmak zorundayım. Anneme bunu yapanların intikamını almak zorundayım. '' Dedim dolan gözlerimi saklamaya çalışırken. Devrim bir şey demeyip sımsıkı sarıldı bana. Alnımı öpüp '' Alacağız güzelim. Hem de öyle bir alacağız ki kendilerini affettirmek için dizlerine kapanacaklar '' dedi. Burnumu çekip burukça gülümsedim. Sonra ayağa kalkıp elimi uzattım '' hadi ağabeyciğim ailemiz beni çok özlemiştir. '' Dedim
*****************************************************************************************
1007 kelime.
yeni bölümü beğendiniz mi?
sizce kardeşleri Çisem'i görünce nasıl tepki verecek?
çisem hakkında düşünceleriniz ne?
devrim hakkında düşünceleriniz ne?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜLHEM
Teen FictionÇisem KARAN Annesinin intikamını almak için uğraşan güçlü kadın. Peki annesinin intikamını almak için kendi ölüm fermanını imzalamaktan çekinmezken,bir ağustos gecesi kalbi, soğuk bakışlı bir adam için yeniden canlanabilecek miydi? ~~~~~~~~~~ KARANL...