4.Bölüm: Bundan sonra sen benim Anka kuşumsun

24 5 1
                                    

"Sen hiç ağladın mı?"
"Hayır. Sen?"
"Ağladım..."
"Bende zaten o gözyaşlarını silmek için varım ya."

İyi okumalar...

--
Şimdi hepimiz farklı sıralarda birbirimizi izliyorduk. Herkes sınıftaydı. Öğretmen henüz gelmemişti. Kızın yokluğunu da henüz farkeden yoktu. Üçümüzün de gözlerin de "korku" yazıyordu.

Gerçeklerin öğrenilmesinden korkuyorduk. Sonumuzun kötü olmasından korkuyorduk.

Ve içeri öğretmen girdi. Yüzü telaşlı gözüküyordu. Hemen dersi anlatmaya başladı. Tabi ki de hiç bir şeyi dinlemedim. Tek kelimesini bile. Aklımda sadece Arda ve Ulaş vardı.

Ulaş eminim ki şu an kardeşinin bir yanlış yapmasından korkuyordu. Arda ise korkudan ölüyordu.

Dersin ilerleyen saatlerinde içeri Müdür girdi. Kalbim o kadar hızlı atmaya başladı ki yerinden çıkacaktı sanki. Yutkundum.

"Çocuklar dersinizi böldüğüm için özür dilerim. Bir sorunumuz var onun için geldim. Kızım kayıp dünden beri arıyorum. Okuldan çıkış görüntüsünü de bulamadım. Onu gören oldu mu?"

İşte bize en korktuğumuz şeyi soruyordu. Ne yazık ki Müdür bey kızın öldü. Orda bağırıp her şeyi itiraf etmek istedim. Yapamazdım. Kızın yokluğunu fark etmişlerdi. İşler daha da zor olmaya başladı.

Müdür mendille terini silerken kimseden ses çıkmıyordu. Üçümüz de biliyorduk ama bir şey diyemiyorduk.

"Kimse bilmiyor demek.", tehdit edercesine konuşmaya devam etti.

"Peki. Zaten polisler okulu inceliyecek."

Ve şimdi birbirimize ne yapacağız? diye bakıyorduk. Sadece hiç bir şeyi öğrenmesinler diye dua ediyordum.

Ulaş derin derin sinir nefesleri alıyordu. Arda ise kendini sıkıyordu. Sanki her şeyi bağırarak söyleyecek gibi.

Müdür Arda'ya dikkatle baktı. Konuşmasına devam etti.

"2 ders sonunda eve dağılabilirsiniz."

Kimseden ses çıkmıyordu. Tüm sınıf susmuştu. Herkes başını evet anlamında salladı.

Müdür sınıftan ayrıldı. Öğretmenimiz de ders yerine bu konudan bahsetmeye başladı.

"Çocuklar gördüyseniz lütfen söyleyin. Kızdan haber alamıyoruz. Babası her yere soruşturuyor. Okuldan çıkış görüntüleri yok. Silinmiş. Herkesin okuldan çıkış görüntüleri silinmiş. Lütfen aranızdan birinin suçu varsa söyleyin."

Kimse cevap vermedi. Arda söylememek için kendini zor tuttuyordu. Öğretmen umutsuzca dersi anlatmaya devam etti.

Dakikalar sonra zil çaldı.

"Evet çocuklar. Başka bir derste görüşmek üzere hoşçakalın."

Dolmuş gözlerle ayağa kalktım. Herkes ayağa kalkmıştı. Arda,Ulaş ve ben ne olduğunu biliyorduk. Fakat diğerleri onlar ne olduğunu bilmiyordu. Artık kendilerine de zarar verilmesinden korkuyorlardı.

Gittikçe dibe batıyorduk. Aklımda geçen tek bir şey vardı.

"Her şeyi öğrenecekler" sadece içten içe bunu söyleyebiliyordum.

Ulaş hızla sınıftan ayrıldı. Arda hemen peşinden ilerledi. Ben ise sırama geri oturmuş şokuma devam ediyordum. Peşlerinden gidemedim çünkü yürümeye cesaret edemedim.

Bir anda bir el omzuma dokundu. Yerimde sıçrayarak başımı çevirdim.

Bu Volkan'dı. Geçen seneden beri sınıfımızda.

CinâyetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin