7. Bölüm

4.5K 303 155
                                    

Jimin 1 yaşında

Sabah gözlerimi açtığımda meleğim göğsümde uyuyordu. Dün çok yorulmuş olmalıydı çünkü saat 11'di. Jimin bu saatte çoktan uyanmış olurdu ve beni de uyandırırdı.

Dün karnelerimizi almıştık ve de bizimkiler ile kutlamıştık. Bebeğim de benimle olduğu için hali ile yorulmuştu.

Bebeğim huzurlu bir şekilde uyurken onu yan tarafa yavaşça bıraktım ve yataktan kalktım. Lavaboya gidip işlerimi hallettim ve yatak odasına döndüm.

Jimin'in yanına gittim ve yumuşacık saçlarını okşamaya başladım. Ben açlarını okşarken mırıldanmaya başladı ve bana doğru yaklaştı.

Bir yaşına girmesine rağmen diğer bebeklere oranla daha küçüktü ama sağlıklıydı. Jimin özel bir bebek olduğu için her hafta onu kontrole götürüyordum ve her seferinde bebeğim daha da sağlıklı çıkıyordu ama boyu hiç uzamıyordu.

Kilo alıyordu. Kilosu olması gerektiği gibiydi ama boyu çok kısaydı. Boyu kısa olduğu için de tombiş görünüyordu.

O kadar tatlıydı ki. Tombiş yanakları ve küçük tombiş elleri. Bebeğim dünyadaki en sevimli varlıktı.

Ben düşüncelere dalarken telefonum çalmaya başlamıştı ve hali ile de jimin korku ile uyanıp ağlamaya başlamıştı. Bebeğimi hemen kucağıma aldım ve sakinleştirmeye çalıştım.

Bir müddet sonra sustu ve ben de telefonunu açtım. Arayan Hoseok'tu.

"Jungkook kalk yürüyüş yapalım."

Dedi. İnsan bir hal hatır sorardı ya.

"Sana da günaydın hobidikim."

Dedim. Hoseok'da

"Aaa günaydın. Neyse hadi bizimkilere haber verdim ben. Sen de Jimin'i hazırla da gel."

Dedi ve kapattı. Bebeğime baktığımda omzunda uyumaya devam ettiğini gördüm. Galiba çok fazla yorulmuştu. Jimin'in saçlarını öptüm ve

"Bebeğim, güzelim hadi uyan bir tanem."

Demeye başladım. Miniğim ise sadece mırıldanıp göğsüme daha çok sokuldu. Jimin eğer böyle uyanmıyorsa başka nasıl uyandırabilirim diye düşünmeye başladım.

Aklıma gelen fikir ile Jimin'i yatağıma koydum ve

"Sana iyi uykular küçük prens ben gidiyorum."

Dedim. Jimin hemen gözlerini açtı ve bana baktı. Sonra da yatakta oturur pozisyona gelmeye çalıştı. Bir kaç düşüşten sonra oturur pozisyona geldi ve uykulu uykulu bana bakmaya başladı.

Saçları dağılmış,gözleri hafif kapalı ama şiş,dudakları normalden de kalın ve bir yanağı yatmaktan dolayı kızarmış olan jimin beni öldürecekti.

Hemen yanına gittim ve

"Günaydın meleğim."

Diyerek saçlarını öptüm. Geri çekildiğimde şapşal bir şekilde güldüğünü fark ettim. Sonra gözlerini açtı ve o da beni öptü. Bunu her sabah yapıyorduk. Onun bana günaydın deme şekliydi. Beni öptükten sonra geri yattı ve gözlerini de kapattı.

"Hadi bakalım yemek yiyeceğiz. Hem bu kadar uyunur mu? Hadi gezdireceğim seni."

Dedim. Son cümleme kadar hiç tepki vermedi ama son cümlemi duyunca hemen gözlerini açtı. Daha demin ki uykulu halinden eser kalmamıştı.

Bebeğime

"Sen bu kadar çok mu istiyorsun dışarı çıkmayı?"

Dedim. O da sadece bana ellerini uzattı. Bebeğimi koltuk altlarından tutarak kucağıma aldım ve alt kata indim. Herkes yemek yiyordu.

BERCESTE/JİKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin