°Özet;
A× Evet, esirim. Canımdan çok sevdiğim bir esir. Bunu eleştirmek sana düşmez aykızı! Hâlâ misafirimken sabrımı sınama!
Diye bağırdı. Sen kim köpek bana bağırıyorsun ayol!
Yardıracaktım ki büyük bir cam parçalanma sesi duyuldu...Devam ediyor...👣
Ben bu adamla tanıştım tanışalı cam-çerçeve ne var ne yok indikçe iniyor arkadaş. Hayır yani onda da değilim çabucak koşa koşa aşağıya indi ben burada kaldım. Kıpırdayamadım bile öyle salak salak bekledim.
5 dakika sonra Ateş yanında Anka'yla yanıma geldi, Anka hemen boynuma atladı;A.N×Ablacım, ne oldu sana böyle?
Dedi, sesindeki hüzünü sadece ben anlayabilirdim. Biz Anka ile birbirimizin dünyasıydık. Ben Anka olmadan, Anka da ben olmadan bir hiçti. Annemizle babamız bize hâlâ hayattalarken "Biz olsak da olmasak da siz birbirinizin ailesi olacaksınız. Yeni bir aileniz olsa bile siz iki kişilik, kocaman yürekli bir aile olacaksınız. Biriniz bile diğeri seslendiğinde yardımına gitmezse, bizim emeklerimiz boşa çıkmış demektir" demiştiler. Bizde onların emeklerini hiç boşa çıkarmamıştık.
Ama ben şuan Anka'nın burada olmasını istemiyordum. Ateş'le resmi olarak tanışalı birkaç saat olmuştu ki vurulmuştum, ve biz şuan onun esir tuttuğu kız kardeşinin evindeydik!
Başımıza neler gelebileceğini tam olarak kestiremiyorum açıkcası bu çok daha fazla korkmama neden oluyor.
Düşüncelerimden sıyrılıp kardeşime sarıldım.D×Tamam kedicik, sakin ol. Ölmedik henüz, maalesef daha başımın etini yiyecek çok zamanın var.
Dediğimde benim sümüklü kardeşim gözyaşları eşliğinde gülerek;
A.N×Abla ya, vurulmuşsun bir de hâlâ bunun üzerinden şaka yapıyorsun, aşkolsun!
D×Aşk olsun olsun da, az önceki ses neydi öyle?
Diye sorunca, Anka mahçup bir şekilde ellerini saçına atıp;
A.Nת-şey...
D×Ney?
Dedim tek kaşımı kaldırıp şüpheci bir şekilde, Anka tam ağzını açmış cevap verecektiki;
A×Kardeşimle aynı yaşlardasın herhalde, hadi git aşağıya hem oraları toplamasına yardım et hemde biraz konuşursunuz, pek arkadaşı yoktur.
Dedi soğuk bir şekilde, bende gözlerimi kısıp;
D×Kardeşime emir veremezsin Ateş!
Ateş sinirle soludu, sakin kalmaya çalışıyordu ama ben sabrını sınıyordum. Bunun farkındaydım ama bu nedensizce aşırı hoşuma gidiyordu.
A×Konuşmamız lazım Dolunay!
Dedikten sonra kardeşime bakarak kafasıyla odadan çıkmasını işaret edince Anka onay istercesine bana döndü, bende kafamı usulca sallayarak dışarıya çıkmasına izin verdim.
A×Sen görmedin ama bizim salonumuzda köşeli olan 2 yerde duvar yerine cam var.
Aynalı cam olduğu için dışarıdakiler içeriyi göremiyorlar. Bu yüzden Sancar sürerken camı fark etmiş ama senin kardeşin o sırada bir tartışmada oldukları için Sancar'ın üzerine atlamış Sancar da bodoslama bizim salona dalmış.Diye bir açıklamada bulundu, benim takıldığım yer onu buraya getirenin Sancar olmasıydı çünkü Ateş'in bana söylediğine göre onu Görkem getirmeliydi.
D×Anka'yı buraya Görkem getirecek sanıyordum.
Dedim gayet sakin bir ses tonuyla.
A×Kimin getirdiğinin ne önemi var? Kız geldi işte sonuçta.
Tanrım! Bu çocuk nasıl bu kadar sorumsuz olabiliyor anlamıyorum kafayı yedirtecek ama bana.
D×Ateş
Diye seslenince Ateş'in pencereye dönük olan yüzü yavaşça bana doğru döndü. Efendim demesini falan beklemiyordum zaten, o kadar da salak değilim... Değilimdir herhalde diye düşünüyorum.
D×Güzel işlerin içinde olmadığına dair hisler var içimde.
Diyince Ateş'in yüzünde sinsi bir gülümseme oluştu, yavaşça gelip yanıma doğru eğildi;
A×Sana hiçbir zaman güzel işlerin içinde olduğumu iddia etmedim, Aykızı.
Dedi, dedi demesine ama bi sorun bana sen ne dedin diye, sordunuz mu?
Hiçbir bok diyemedim. He vallaha bi bok diyemedim baktım öyle aval aval çocuğun suratına. Ama şimdi burada gene onun suçu var (biliyorsunuz suç kürk olsa giymem) gelmiş o kadar dibime girmiş yani ben şuan nefes aldığımı bile hissetmiyorum ki cevap vereyim, dimi ama?
Evet, aynen öyle yine ben haklıyım.
-Haklı mıyım haksız mı tartışmam bitince fark ettim ki Ateş çoktan odayı terketmiş-
Ama esas önemli olan zaten simsiyah olan odada ışığı da kapatmış olmasıydı...*Flashback
21 Aralık 2012
Burası gerçekten soğuk, ayrıca çok karanlık.
Anka'nın seslerini duyabiliyorum, ama ona ulaşamıyorum.
Yine onun gülüşlerini duydum, benden kardeşimi, annemi-babamı çaldığı için çok mutluydu. Karşımda dikildi,×Seninle bir oyun oynayalım mı?
*Flashback
Yazardan;
Yukarıdan gelen çığlık sesleriyle herkes yukarıda koştu. Ateş, herkesten önce koşarak girdiği odada yerde kafasını ellerinin arasına almış çığlık atıp, titreyen bir Aykızı görmeyi beklemediği çok açık olduğundan şaşırmış olsa da hızlıca yanına gidip burada olduğunu belli etmek istercesine omuzuna dokundu;
O sırada kızın çığlığı duyuldu;D×DOKUNMA BANA!
Diye haykırdı genç kızDevam edecek...👣
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN & KURAL
Teen Fiction"Bu oyun benim kurallarımla oynanacak küçük" dedi azmim karşısında delirirmişcesine. Benimse o an tek düşündüğüm daha öteye gidebilmekti... Soğuğun ötesine geçmek istiyordum. ben bu oyunu oynamak istemiyordum. bunu bildiğine emindim. Ama onun tek i...