(Jeonghan, Hoshi, Wonwoo😍)
Genç kız ve genç adam yürüyorlardı. Genç kız çok yorulmuştu.
-Minjae! Ne yapmak istersin?
-Hummm bilmem. Ne yapsak?
-Ben de sana soruyorum ya!
-Yürüyüş parkına gidelim.
-Olur. Gidelim. Dedi genç adam ve kızın elini tuttu. Genç kız biraz utanmış ama daha çok heyecanlanmıştı ve bunu sorun etmeden susup elini tutmasına izin vermişti.
Yürüyüş parkına varmışlardı. Yürürlerken genç adam bir anda kızın elini bırakıp ellerini cebine koyarak ilerlemişti. Kız gerisinde kalmıştı o ise hızlıca önden gidiyordu.
-Senden 4 yaş büyüğüm Minjae. Ama bunu sorun edemedim. Rahatsız olabileceğini veya sorun edeceğini düşünmemiştim. Seni sıkmayacağım. Rahat davran. Arkadaşın gibi kalırım. Eğer istersen. Eğer yapamam istemiyorum dersen de giderim. Dedi. O yavaş adımlarla ilerlerken genç kız, Jeonghan'ın sözünü bitirmesiyle durdu.
-Yha! Aptal mısın? Sorun ettiğim şey yaşınmış gibi mi görünüyor sana. Dedi genç kız. Jeonghan durmuş ve kıza dönmüştü. Minjae gergin adımları ile genç adama yaklaştı.
-O zaman sorun ettiğin şey ne Minjae?
-Fanlar. Bir zamanlar ben de senin fanındım. Üzülürler ya da sinirlenirler.
-Fanlar zaten bizi sevgili sanıyor Minjae. Çok düşüncelisin. Dedi genç adam ve kocaman gülümsemesini sundu Minjae'ye. Sonra beraber ilerlemeye devam ettiler. Genç kız sevdiğini söylemeyi düşünüyordu ama yapamamıştı.
Yürüyüş parkını bir çok kez turladıktan sonra genç adamın aklına cazip bir fikir geldi.
-Minjae! Üyelerin yanına gidelim mi?
-Ne?
-Zaten geçen gün onlarla tanıştın baya samimi oldunuz. Sıkılmış olabilirler. Beraber onların yanına gidelim mi?
-Olur. Gidelim. Dedi genç kız memnun bir tavırla. Beraber bir taksi tutup yola koyuldular. Stüdyodaydı üyeler. Oraya gidip üyelerle konuşmaya ve takılmaya başladı.
S.coups:
-Herkes sizi sevgili sanıyor. Ne yapacaksınız?Jeonghan:
-Buna Minjae karar verecek. Bu konuyu açmayın. Dedi genç adam. Genç kız içeceğinden bir yudum aldı. Burada söylemesi sanırım doğru değildi.Aradan geçen birkaç saat sonra gece 12'yi bulmuştu. Genç adam, genç kızı kafeye bırakmak için onunla gelmişti. Kafe kapatılmış annesi temizlik yapmaya başlamıştı. İçeri girdikleri zaman genç kız, Jeonghan'ı uğurlamak için arkasını döndü.
-Teyzeciğim. Siz gidebilirsiniz. Ben, Minjae'ye temizlikte yardım ederim.
-Omo! Gerçekten mi? Peki o zaman. Gerçekten çok yorulmuştum. Dedi ve ceketini alıp hemen orayı terk etti hanımefendi. Genç kız annesinin kaçışına şok olmuştu.
Temizliği yapıp mutfağa geçtiklerinde. Genç kız kirli bulaşıkları tezgaha yığıp arkasını döndüğünde hemen dibine giren Jeonghan ile şoka girdi. Genç adam ellerini tezgaha koyup iyice kıza yaklaştı. Genç kız tezgahla bütünleşmiş gibiydi.
-Cidden böyleyken bile heyecanlanmayıp beni sevmiyor musun?
-Şey...bi-biraz heyecanlandım.
-Biraz mı?
-Fa-fazla.
-O zaman sen de beni seviyorsun. İtiraf et. Dedi genç adam. Sonra gözlerini kapatıp kızın dudaklarına yaklaştı. Aralarında 1-2cm kalmıştı ki genç adam durdu. Nefesleri birbirine karışan bu iki kalbi şaşırtan bir hareket yapmıştı. Genç kızın gözleri hala açıktı.
-Lütfen. Dedi genç adam. O, ne gözlerini açmış ne pozisyonunu değiştirmişti. Bu tek kelimelik istek üzerine genç kız da gözlerini yummuştu.
Genç adamın dudakları, kızınkiyle buluştuğunda zafer onun olmuştu. İkisi de aşklarını, uzun bir öpücükle itiraf etmişlerdi...
-Son-