minniejae:
Jeonghan...
Sormayayım sormayayım diyorum ama meraktan çatlayacam.
Dün çimlikte otururken kolyeni neden bana taktın?
yoonchu:
Kıyafetlerinle çok hoş duruyordu. İstiyorsan senin olabilir.
minniejae:
Cidden mi?
Tabiki isterim.
Artık benim oldu.
yoonchu:
Peki.
Sonra konuşuruz.
minniejae:
Peki.
Genç çocuk kızın mesajına görüldü bırakıp telefonu yanına bıraktı. Dirseklerini dizlerine koyup elleriyle yüzünü kapattı. Menajeri birden bire telefonları toplamıştı. Minjae ile konuştuğunu öğrenince bu mesele hakkında bir şeyler yapacağını açık bir dille söylemişti. Tabi üyeler de öğrenmişti. Jeonghan daha öncesinde çok ceza almıştı. Minjae'ye ne diyeceğini bilmiyordu. Onunla bir daha konuşamamak nedense onu korkutuyordu. Tekrar ceza alacağını bilmesi de cabasıydı. En iyisi şimdi Minjae'ye bir şey söylememekti.
*2 gün sonra*
Bu iki gündür Minjae ile neredeyse konuşmamıştı genç adam. Ve bu 2 gündür bir takım cezalar almıştı. Üyeler, biri ile konuşmanın neden bu kadar pahalıya patladığını anlamayıp verilen cezalara kızsa da Jeonghan'a da acıyorlardı. Ama elden bir şey gelmezdi. Böyle düşünüyorlardı. Biri dışında.
+102********: Bir daha Jeonghan'a yazma.
minniejae:
Ne?
Anlamadım!
Karıştırdınız herhalde.
+102*********:
Choi Minjae değil misin?
minniejae:
Evet...
Siz kimsiniz?
+102**********:
Ben Hoshi.
minniejae:
İyi denemeydi!
+102**********:
Ben şaka yapmıyorum!
Şaka yapılacak bir halde de değiliz.
Jeonghan'ın senin yüzünden ne halde olduğunu biliyor musun?
minniejae:
Ne?
Ne haldeymiş?
Bir problemi yok diye biliyorum.
Biz hala konuşuyoruz.
+102***********:
Tabi bilmezsin.
Jeonghan Hyung ne zaman fanlarına karşı kötü olduğunu gösterdi ki?
Sıradan fanlar gibisin bizim için. Öyle olmaya devam et lütfen.
minniejae:
Sıradan fan...evet. Sanırım öyle kalmam daha iyi.
Ama Jeonghan'ın nesi olduğunu bilmek istiyorum!
İyi mi?
Hasta mı? Üzgün mü?
+102*********:
Jeonghan Hyung cezalar aldı.
Uyumak için neredeyse 1 saati bile yok.
Mental olarak da fiziksel olarak da ne kadar çöktüğünü biliyor musun?
Senden tek bir şey rica ediyorum.
Jeonghan hyung ile konuşmayı kes!
Lütfen!..
minniejae:
Bilmiyordum.
Bilseydim önlemimi önceden alırdım.
Haber verdiğin için...teşekkür ederim.
Jeonghan'a bir daha konuşmayacağımı söyleyeceğim.
İyi günler...
+102**********:
İyi günler...
Genç kız mesaja görüldü bıraktıktan sonra telefonu sakince yanındaki komidinin üzerine bıraktı. Uzandığı yatakta yan dönüp iyice çekti bacaklarını kendine. Korktuğu başına gelmiş, Jeonghan'a zarar vermişti.
Eli kolyesine gitmişti...
*Dün*
Bisikleti köşeye koyup nehre doğru oturmuşlardı. Genç adamın gözü kızın boynuna takılmıştı.
-Neye bakıyorsun? Dedi genç kız. Korkarak. Neden göğüslerini dikizliyordu ki?
-Tarzın hoş ama boynun boş duruyor. Bekle. Dedi Jeonghan ve ellerini ensesine götürdü. Boynundan çıkardığı kolyeyi kızın boynuna taktı. Fazla yakın durmuşları ve ikisinin de kalbi hızlanmıştı. Bir süre nefesleri birbirine karıştıktan sonra Jeonghan kendini düzeltti.
-Bunun sende kalması daha iyi olur. Sende dursun. Dedi genç adam. Kız şaşırarak "Bende kalması daha mı iyi olur?" diye yineledi. Evet diye başıyla onayladı genç adam...
-Bugün-
Genç kız hatırlayınca gözlerinden yaşlar süzülmüştü.
Uyanmak istemeyeceği bu rüya aniden kabusa dönmüştü. Ve şimdi bilinci açılmış bu beden yatağında ağlıyordu...
