#6# Erwin

388 46 13
                                    

''Başka sessiz muamele yok, Erwin! Konuş! Konuşmanı istiyorum!'' diye bağırdı All Might. Bayan Midoriya'nın dairesinde gördüklerinden sonra sonunda kediyi gafil avlayıp yakalamıştı. Şimdi de onu binaların üzerinde sert bir şekilde tutarak uçuruyordu.

''Konuşacak mısın yoksa bakalım bir kedi gibi dört ayak üzerine düşebilecek misin?!''

Kedi ona pençelerini doğrultup tısladı. Onu yere bırakmasını istiyor gibiydi.

''Artık cevabı olmayan sorular sormaktan bıktım! Senin bu dilsizlik oyununu daha fazla tolere etmeyeceğim! KONUŞ!''

All Might binaların üzerinde uçup kediye bağırırken dikkatini binanın tepesinde duran adam çekti. All Might kaşlarını çakıp adama baktı. Bu yüzü nerede görse tanırdı.

Kediyi kolunun altına koyup hızla adama uçmaya başladı.

''SEN!!''diye bağırdı All Might adama doğru hızla gelirken. Adam bu kadar çabuk yakalanmayı beklemediği için All Might'a tedirginlikle baktı. All Might adamın yanına inip yakasından tuttu.

''Eee.. okuldaki ilk günün nasıldı bakalım?''diye sordu adam tedirginlikle.

''Erwin! Hemen düzelt bunu!''dedi All Might.

''Ben hiçbir şey yapma-''

''Yapma! Başka şaka yok. Şu an hiç modumda değilim. Şimdi işleri eskiden olduğu haline dönder!''

''Eee...şimdi sana birkaç şey söyleyeceğim, yani beni dinlesen iyi olur.''dedi Erwin gergince gülerek. ''Bu boyutta hiç bir sorun yok bence. Sadece seninkinden birazcık daha farklı. Oh, harika! Schrodinger'ı da bulmuşsun.''dedi gerginlikle kediyi göstererek.

''Yani bu kediyi tanıyorsun! Onun sen olduğunu sanmıştım!''diye bağırdı All Might.

''Şey, evet. Gözünü senin üzerinde tutmasını söylemiştim. Bilirsin kaybolmaman için..''

''Kaybolmak mı?''

''Yani, dünya büyük bir yer. Bende senin soruma cevap verebileceğin kadarını görmeni sağladım.''

''Senin derdin hala bu aptal soru mu?''dedi All Might kızgın bir yüzle.

''E-evet...bu konuşmayı 2. defa daha yapabileceğimizi düşünüyordum. Şimdi olanları gördün ve--'' derken All Might Erwin'in üzerine korkunç derecede kızgın bir yüzle yürümeye başlamıştı. ''Şey- üzgün olduğunu görebiliyorum, bu...kesinlikle normal ve tepkini anlayabiliyorum ama-!''diye devam etti Erwin. Çatının sonuna yaklaşıyorlardı. ''--Sen bana vurmadan önce, çok sevgili öğrencinin nerede olduğunu tek bilen kişinin ben olduğunu hatırlatmak istiyorum.''

All Might'ın kızgın ifadesi gitti ve yerini meraklı bir ifade kapladı. Erwin All Might'tan biraz uzaklaştıktan sonra gülerek devam etti.

''Ayrıca eve tek gidiş biletinde benim yani, sadece hatırlatayım dedim.''

''Genç Midoriya nerede?''diye sordu All Might Erwin'e bakarak.

''Sadece o mu? Diğer öğrencilerin hakkında endişeli değil misin? Ya da yaran? Yoksa hepsini çoktan çözdün mü? Ve sadece Midoriya'ya ne olduğunu öğrenip parçaları birleştireceksin, değil mi?''dedi Erwin pis pis sırıtarak. Kedi sayesinde All Might'ın bunları çoktan çözdüğünü öğrenmişti. Sadece All Might'ın cevabını duymak istiyordu.

''...2 santimetre. Öyle demiştin.''diye düşüncelerini sesli bir şekilde dökmeye başladı All Might . ''2 santimetre yaramla midemin arasındaki uzaklıktı. 2 santimetre yüzünden... 6 yıl önce All For One'ı ciddi bir yara almadan yenmişim. Bu da demek ki asla bir varise ihtiyaç duymadım.

''Eh, bunları tek başına anlamış olmana sevindim. Ancak seni bu '2 santimetre' yüzünden buraya göndermedim.''dedi Erwin All Might'a gülümseyerek.

''Ne?''diye sordu All Might şaşırarak. Erwin'in onu sırf '2 santimetre' ile dalga geçtiği için ders olsun diye gönderdiğini sanıyordu.

''Şey, beni ciddiye almıyordun. Bende 2 santimetre şeyinin hedefimi kanıtlamak için iyi bir örnek olduğunu farkettim. Bu boyutta olup olmamayı aslında o kadarda önemsemiyorum. Sadece bu sabahki sorum için iyi bir örnek olabileceğini düşündüm. Tekrar denemek ister misin? Cevabının nasıl değiştiğini duymak için can atıyorum!''dedi Erwin.

''Hayır, dur artık! Bu saçmalık, ben oyun oynamıyorum!''dedi All Might kızarak.

''Ah, hadi ama! Olduklarından şüphelendiğim beyin hücrelerini bir kerecik olsa da çalıştır ve düşün! Neden bu dünya? Sana daha bu sabah ne yemini ettiğimi hatırlıyor musun?''diye sordu Erwin.

All Might bu sabah Erwin'in ettiği yemini hatırlayınca yüzünün rengi çekildi. 'İzci Sözü'. Öyle demişti. Sonra da her şeyi döküleceğini söylemişti.

''Aw, surat yapmana gerek yok. Soruma doğru cevap ver, ve eve dönmeye bir adım daha yaklaş. İzci Sözü. Hatırladın, değil mi?''dedi Erwin All Might'a sırıtarak.

''Bakalım... Başta farklı boyutlar teorisini ortaya atmıştın, burada hedefine ulaştın. Sonra da bana o kişi başka bir boyutta ölse bile kendi boyutumda kurtarırmıydım diye sordun. Bende 'ikisi de' dedim ama sen bu cevapla tatmin olmadın. Ki bu da bir kavgaya döndü ve konu '2 santimetre' meselesine geldi. Sende beni buraya ders almam için yolladın. Cevabıma karşılık olarak beni bu boyuta, öğrencimin bir kötü olduğu yere gönderdin, ki bu da beni gerçekten de zor bir duruma sokuyor. Ve senin de hiç bir şeyin bir anlamı olmadığını düşünen bir adam olduğunu bildiğime göre, benden Midoriya'yı bu suç dolu hayatından kurtarmayı denememi istiyorsun. Sırf benim...yapamayacağımı ispatlamak için.''dedi All Might üzgün bir şekilde.

''Bayanlar ve baylar, bakın kimler düşünebiliyormuş. Hemde hepsini kendi başına. Çok gururlandım.''dedi Erwin alaycı bir ses tonuyla.

All Might ona gelen ani sinirle bir anda Erwin'i yakasından tuttu ve çatının boşluğuna tuttu.

''Eh, sanırım burası da senin sinirlerine hakim olamayıp beni 10 katlı bir binadan attığın boyut oluyor.''dedi Erwin yüzünde hiç bir korku belirtisi göstermeyerek.

''....Hayır.''dedi All Might.

Erwin şaşkınca All Might'a baktı. Ona yaptığı şeylerden sonra onu bu binadan atacağına emindi oysaki.

''Burası senin kendi oyununda yenildiğin boyut.''dedi All Might yüzünde her zamanki yakışıklı gülümsemesiyle. ''Seni de yanımda götüreceğim ki bana Genç Midoriya'yı kurtarmam da yardım edebilesin.''

Erwin ona tuhaf bir ifadeyle bakıp konuştu.

''Hayır, beni düşürebilirsin. Hala yaklaşık 100 milyon boyutta hayattayım yani sorun yok.''

''Ha ha ha, hayır Erwin. Benden bu oyunu oynamamı istedin. Şimdi senin de oyuna katılma zamanın geldi, çocuk.''dedi All Might ve Erwin'i ters bir şekilde omzuna attı. Çatının kenarına gidip uçmak için hazırlandı.

''Hayır, dur! Bu sıradan bir arkadaş gezisi değil!--Seninle arkadaş olmak gibi bir isteğimde yok. Ben sadece seni küçük düşürüp hatalı olduğunu kabul ettirmeye çalışıyordum--''

All Might Erwin konuşurken bir anda havaya doğru sıçradı.

''--ASLINDA SENDEN NEFRET EDİYORUUUUM!!!''diye bağırdı Erwin. ''Beni yere indir! Beni yere indir yoksa bu boyuttan ayrılırım sen de burada sonsuza kadar hapsolursun!''

''Oh, eminim ki kesinlikle yaparsın. O zaman bu da ben kazandım demek olur, değil mi?''dedi All Might.

''Hayır--bunu kastetmedim!''

''Ha ha, ama öyle. Eğer ayrılırsan oyunun sonucunu görmekten korkup kaçan Erwin olursun. Kendi oyununda kaybetmekten korkacak kadar zayıf olan Erwin olursun. Eh, bu benim için sorun değil. İstediğin zaman ayrılabilirsin. Ama şunu hatırla, var olan bütün Erwinler arasında, sen korkak olan Erwin olacaksın.''dedi All Might sırıtarak.

Erwin All Might'ın psikolojik oyununu fark edince gözlerini kıstı.

''Seni oros--''sözünü bitirmeyip başını All Might'a çevirdi.

''Pekala, çocuğun nerede olduğunu biliyorum.''

*DEVAM ETMİYOR!* Another Dimension (BNHA//VILLAIN!DEKU AU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin