*DEVAM ETMİYOR!* Another Dimension (BNHA//VILLAIN!DEKU AU)

#7# Depo

''Zamanın doldu.''

''5 dakika daha.'' dedi bilgisayarın başındaki kıvırcık saçlı çocuk.

''Bunu 5 dakika önce de demiştin. Hayır demedi. Kapa çeneni!''

''O zaman 10 dakika daha.''

Maskeli adam çocuğun bilgisayarını kapattı.

''Midoriya, biliyorum hala yeniyim ama banka olayı hala devam ederken burada bilgisayar başında beklemek doğru mu? Tabii ki doğru mankafa.''

''Öyle, Twice.''diye cevap verdi İzuku.

''Hey!''diye seslendi kutuların üstündeki kadın. ''Neden her seferinde kopyalarımızı göndermek zorundayız ki? Eskiden kendimiz gidince daha iyiydi!''

''Dinle, Twice da artık takımda yani daha fazla bölgede daha az riskle etkinlikleri yapabiliriz.''diye açıkladı İzuku. ''Mesajımızı dünyaya yaymak için daha güvenli bir yol, ayrıca geri dönme olasılığımız da daha yüksek.''

''Ugh, o zaman bütün eğlenceyi kaçırıyoruz!''

''Eğlence için burada değiliz, Akane!''

''Sen eğlence için burada değilsin!''

''Biliyorsun, seni aramıza kattım çünkü bir şeyleri değiştirmek istediğini söyledin.''

''İstediğin kadar mızmızlan, seni Özgünlüksüz piç! Sırf şu 'hedefine' ulaşmak için insanların kalplerini kelimenin gerçek anlamıyla söken sensin!''

O sırada yandaki kutuların üzerinde uyuyan Kurt-Kötü bir ses duydu.

''Çocuklar, kapayın çenenizi. Burada birisi var!''dedi cam tavana bakıp.

Bir anda tavan kırıldı ve adam omuzunda biriyle beraber içeriye daldı. Adamın ayağını yere basmasından çıkan güçle bütün üyeler yere fırladı.

''Korkmanıza gerek yok! Çünkü ben buradayım!''

İzuku korkuyla tam önündeki adama baktı.

'All Might..!'

All Might yerde yatmış ona korku dolu yeşil gözlerle bakan çocuğun üzerine yürüdü. İzuku elleriyle başını sarıp gözlerini kapattı. Ancak sandığının aksine All Might ona elini uzatıp gülümsedi.

''Hadi, Genç Midoriya. Eve gitme zamanı.''

İzuku ona şok dolu gözlerle baktı. Bu kesinlikle duymayı beklediği şey değildi.

''Midoriya!''diye bir ses geldi arkadan. Gurup üyeleri çoktan ayaklanmış, All Might'a tehditkar gözlerle bakıyorlardı.

''Çekil oradan.''dedi kaslı olan kötü. Özgünlüğünü etkinleştirip ellerinde elektrikten ve havadan oluşan bir katman üretti ve All Might'a tehditkar bir şekilde salladı.

''Hayır, bekle!''dedi İzuku takım arkadaşına korkuyla bakarak. ''Bunu kazanamazsınız, kaçın buradan!''

Ama adam onu dinlemişe benzemiyordu. Aksine yumruğunu daha da sıktı. All Might'ta yerde oturan yeşil çocuğun kapşonundan tutup kaldırdı ve onu arkaya koydu.

'Ne yapacağım?'diye düşündü İzuku tedirginlikle. 'Hiç biri All Might'ı yenecek kadar güçlü değil. Hepsini bir yumrukta yok edecek! Yapacakları hiçbir şeyin bir önemi yok, kaçmaları gerek!'

Adam yumruğunu son güçle All Might'a savurdu. All Might'sa kolay bir şekilde yumruğu sol eliyle tutup durdurdu. 

''Bu güçlü bir yumruktu, genç adam. Şu an tam gücümde olmama rağmen etkilendim. Bunun gibi güçlü bir yumruk insanları kurtarmak için de kullanılabilirdi. Öyle olmadığı ne yazık. ''dedi All Might ve ardından adamın yüzüne tam gücüyle yumruğunu geçirdi.

''Raijin!''diye bağırdı İzuku.

All Might İzuku'ya dönüp onu sakinleştirmeye çalıştı.

''Merak etme, Genç Midoriya. Biliyorum, şu an kötü gözüküyor ama o iyi olacak. Onun gibi güçlü birinin bunu kaldırmış olabileceğinden eminim. Ancak haklıydın, senin dediğin gibi saldırmasaydı onun için daha iyi olurdu. Bunu konuşarak da halledebilirdik. Ve eminim ki yaptığın her şeyin iyi bir sebebi de var. Ancak korkarım ki yanlış yola sapmışsın. Küçük bir sohbete ne dersin?''

''Sohbet mi..?''diye sordu İzuku şaşkın bir şekilde. 'Bu bizim kaçma şansımız olabilir. Onu bu şekilde oyalayabilirim.'

'T-tabi. Hadi konuşalım.''dedi İzuku tedirgince.

O sırada Shun (kurt-kötü) All Might'ın arkasından fırlayarak üzerine doğru atladı.

''HAYIR! Senin gibilere söyleyecek hiç bir şeyimiz yok! 'Kahraman'lardan duyacak hiç bir şey kayda değer değil!''

'Shun, seni aptal! Kaçman gerekiyordu..!' diye içinden geçirdi İzuku Shun'un All Might'ın üzerine atlayan formuna bakarak.

Shun havadayken kuyruğunu döndürdü ve devasa dikenler All Might ve arkasında duran İzuka'ya geldi. İzuku gelen dikenlere bakarken All Might bir anda İzuku'nun önüne geçip onu gelen dikenlerden korudu. 

''Dikenlerini nereye attığına dikkat etmelisin, Bay Kurt.''dedi All Might her zamanki gülümsemesiyle.

'Beni korudu mu? Neden???'diye düşündü İzuku All Might'ın önünde çömelmiş haline bakarak.

''Eh, bu yakındı. Değil mi Genç Midoriya?''

'Genç Midoriya!? Beni gerçekten hatırlıyor mu?'

''Neden bankadaki kötülerin yanına gitmiyoruz? Böylece oradaki insanlar evlerine sağlam bir şekilde dönebilir.''diye önerdi All Might yerde çömelmiş çocuğun omuzuna bir elini koyarak.

'Banka? Doğru, banka! Eğer şimdi gidersek All Might buradan ayrılmış olur ve diğerleri kaçabilir. Ama oradaki siviller de.. Lanet.' Yeşil saçlı çocuk ne yapacağından emin olamaz bir şekilde yüz ifadesini All Might'tan gizlemek için kafasını eğdi. 'Ben..yapamam! Orada çocuklar varken burada kalamam. Ama, o bunu bilmiyor. Blöf mü yapsam? Yapmam gereklimi ki? Ne de olsa, onun hızında biri oraya dakikalar içinde varabilir. Ama hemen ayrılır mı, yoksa ilk bizi yakalar mı? Ama...eğer burada kalırsa oradaki insanlar ölecek. O zaman ayrılmak zorunda kalacak. Başka seçeneği yok!'

Yeşil saçlı çocuk ne yapacağına karar verince yandaki maskeli adama döndü.

''Twice!''

''E-evet?!''

''Zamanı geldi!''

xxx