Hava bir anda ısınıyor ve bir anda soğuyordu ki bu Dominik'in havası ile doğrudan ilintiliydi. Zaten bir anda yağış meydana gelen bir anda da günlük güneşlik havaya sahip olan Atlantik'te bir ada ülkesinden de tam bu beklenebilirdi. Havanın soğukluğu yalnızca adayı değil Yunus Emre'yi de etkilemiş olmalıydı ki soğuktan kendisine en yakın bedeni sığınak olarak belirledi. Bu bilinçli bir Yunus değildi zira Yunus Emre eğer bilinçli olsaydı,uyanık olsaydı böyle bir tercihi asla yapmazdı ya da doğrusunu söylemek gerekirse şimdilik asla yapamazdı. Zaten böyle bir şeyi nasıl yapabilirdi ki Yunus Emre ? O Türkiye'de tanınmış bir dövüşçüydü böyle şeyleri asla yapamazdı. Hemen kendisine gelmeliydi. Haddizatında uyanık olduğunda her zaman bilinci ona bunu hatırlatıyor ve yüzüne karşı kurduğu bilinçaltının kurduğu hayallerine karşı bilinçüstü sert bir tokat darbesini kendisine atıyordu.Babasının ameliyatının üzerinde bıraktığı enkaz alanını daha toparlayamayan Yunus Emre şimdi sadece açlıkla değil aynı zamanda duygularıyla bilinciyle ve bilinçaltıyla yaptığı büyük bir gavze ile başbaşa idi. Fakat unuttuğu bir şey vardı uyurken,sarhoşken veya bilinci kapalı iken vücudunun kontrolü bilinçaltına aitti. Şimdi de uyuyordu ve bilinçaltı kendi hükümranlığını Yunus Emre'nin vücudunda ilan etmişti ve ona doğru gelen şeyi yapmak için en ufak bir tereddüt bile göstermiyordu. Ona sarılmak...
"Ona sarılmak,ona sarılmak,ona sarılmak,onu hissetmek,ona sarılmak,onu hissetmek,onunla bir olmak defalarca kez defalarca kez ona sarılmak ona sarılmak..." Bilinçaltı zaten kontrolünden çıkan kendisini daha da çıldırtmaya başlamıştı aklında olan tek şey buydu ; sarılmak ona sarılmak ve elinde bir fırsat vardı hava zaten soğuktu bunu sadece isteyen bilinçaltı değildi bunu Yunus Emre'nin doğrudan vücudu da istiyordu. Zira ısınmak bir fizyolojik gerekti.
Yavaşça halihazırda bir parçasının temas ettiği bedene yakınlaşmaya başladı.Bilinçaltı Yunus'un bütün normları meydan okurcasına Barış'a yakınlaşıyor ve ilk muvaffakiyetine galebe çalıyordu. Barış'ın ona hafif bir şekilde temas eden eli şimdi hafif bir şekilde temas etmiyordu. İkisi de uyuyordu ama bedenleri hala uyanıktı ve uyarılmaya açıktı.Yunus Emre şimdi Emre değil Yunus'tu ve Yunus, Emre'nin prangalarını tek tek http://xn--kryordu-rfbb.Barış'a biraz daha sokulmuştu, biraz daha, biraz daha ve biraz daha. Barış'ın nefesi artık doğrudan Yunus'un ensesine temas ediyordu. Barış ise sanki bunu hissetmişcesinr nefeslerini daha derin alıp vermeye başladı.Aldığı her nefeste burnuna ve ciğerlerine dolan her hava taneciğinde ona çok tanıdık gelen ve onu delirten bir kokuyu hissediyor ve onu deneyimliyordu. Barış aklından geçirdi sahi kimindi bu koku,kimindi bu tanıdık gelen koku,kimindi bu bana İrem gibi kokan,bana Firdevs gibi kokan bu koku ? Barış burnuna gelen kokuyu içine çekmek için yavaşça Yunus'a doğru yakınlaşmaya başladı ama onun için Yunus Emre Yunus değildi Yunus daha çok Emre'ydi. İkisi de birbirine yakınlaşıyor fakat ikisi de birbirine yakınlaşamıyordu. İkisi de birbirine yakındı fakat ikisi de asla yakın olamıyordu. Niye böyleydi ? İkisinin de aklında birbirinden alakasız ve bağıntısız ama mutlak bir şekilde birbirine bağlı çıkmaya mahkum fikirler dolaşıp duruyordu. İkisi de aynı olmayan aynı rüyalar görüyordu. İkisinin de kan basıncu artıyordu. Her bir santimde ikisi de uyarılıyordu ve bitti. İkisi neredeyse birbirine iki yılan gibi dolanmışlardı.Yunus'un kalbi ile Barış'ın kalbi arasında olan tek şey ikisinin göğüs kafesleriydi.
Yunus kendisine temas eden Barış'ın uyarılmış uvzunu hissetti. Fakat Emre hala uyuyordu. Yunus daha da uzva doğru yaslandı. Onun sıcaklığını hissetmek istiyordu. Barış da aynı hisler içindeydi o da Yunus Emre'yi hissetmek istiyordu. Kör bir köpek bile ona sunulan taze eti bulabilirdi aynı o şekilde Barış'ın vücudu ve Barış'ın cinsel uzvu da Yunus Emre'yi bulmuştu. Her saniye baskısını artırıyordu her saniye daha da yukleniyor-
"GAK GAK GAK!" karga sesi. O lanet olasıca karga yine ötmüştü. Yine ve yine ötmüştü. Bu ötüş Emre'yi uyandırmıştı ve hemen hızlı bir şekilde Yunus Emre kendisini Barış'tan çekti.Bölümü 10 üzerinden puanlar mısınız yazma hevesim kacıyor bu ara):
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YunBar | İmkansız Aşk
RomanceBu hikayede ki her sey hayal ürünüdür. Hic biri gerçeklikten esinlenerek yazılmamıştır. Sakayla karısık bir hikaye :)