1. Bölüm : Ruhu Kesik Kadın

44 10 41
                                    

Okumaya başladığın tarihi buraya yazar mısın?

Sizin her bir yorumunuz bize en çok moral ve motivasyon veren şey. Lütfen bolca yorum yapın.

Yeni bölüm için sınır 25 vote 30 yorum.

Keyifli okumalar...

_______________________________________

Etraftaki insanların yalancı ağıtları eşliğinde evi dolduran kulak tırmalayıcı sese aldanmayıp gözümdeki yaşları sildim ve derince bir nefes alıp daha şiddetli ağladım . Kim ne için ağlıyordu bilmiyordum ama ben en yakınımı kaybetmiştim. Kanımdan olmasa da canımdan olan birisinin ruhunu cennete uğurlamıştım.

İçerdeki gül kokusu yerini ter ve yemek kokusuna bırakırken herkesten izin isteyerek bahçeye çıktım. Hayatım bir kaç yıl içinde mahvolmuştu ve ben bugün mahvoluşun töreninde kendi yok oluşuma kadeh kaldırıyordum.

Her şeyim gitmiş kendimi bile tanıyamaz hale gelmiştim ve Tanrının huzuruna çıkamayacak kadar günahkardım. Hayatımdaki tüm ışıklar sönmüş, karanlıktan korkan bedenim kendi gölgesine sinmişti.

Geniş kapıdan bahçeye çıkıp soğuk merdiven basamaklarının birisine öylece oturdum.

Dakikalar sonra uzaktan gelen ağlama sesleri ile eğik başımı kaldırıp ileri doğru baktım. Bahçeye park edilen siyah onlarca arabadan çıkan herkes acı dolu gözlerine beni görünce nefret tohumları ekmişti . Yavaşça ayağa kalkarken başımın dönmesine aldırmadan herkesin yüzüne baktım. Utanç ve yalnızlık her yanımı sararken kaçacak bir çıkış yolu aradım fakat tüm yollar uçurumdu...

Bir kaç gök gürültüsünden sonra yağmur damlaları özgürlüğünü ilan ederek bir bir yere düştü. Herkesin gözü hala benim üzerimdeydi ve o gözlerdeki nefret her geçen dakika daha da katlanıyordu.

Hepsi nefret doluydu ama biri vardı ki içindeki tüm kin ve nefret yaşlı gözlerinin içinde kendini belli ediyordu. Zehirli bir ok gibi ruhuma saplanan her bir bakış ayakta durmamı zorlaştırırken yorgun yüzündeki ifadeye rağmen kin dolu bakışların sahibi kadın bana doğru yürümeye başladı. Bir adım dibimde bitince aniden yüzüme yediğim tokat bir an afallamama neden olurken gözümden firar eden bir damla yaş yağmur damlalarına karışıp toprakta yerini aldı.

Etrafımıza doluşan insanlar iyice hırçınlaşmış olan kadını tutmaya çalışıyor, yağmur tüm bunlara inat daha hızlı yağıyordu.

"Kızımı sen öldürdün"

Acı dolu haykırışı tüm bahçede can buldu. Can bulan o sözcükler ruhuma işkence ederken  bir hıçkırık dudaklarımdan firar etti.

Konuşmak istedim fakat olmadı. Dilim lal oldu, nutkum tutuldu. Kelimeler anlamı yitirdi ve o yağmur damlaları ruhumun en ağır darbesini aldığına şahit oldu.

"Size yemin ederim benim suçum değil"

"Kes sesini alçak pislik."

Gözyaşlarım artık kendini hissettirmezken gür bir ses duyuldu yaşlı kadının ardından.

"Bu kızın burada ne işi var?"

Ne yapacağımı bilemez halde etrafta göz gezdirirken kolumda hissettiğim parmakların sahibine çevirdim bakışlarımı.

Karanlığımdaki IşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin