-Beni duyuyorsanız,yakındaki Hastaneye doğru gelin şuan sizi izliyorum yollar şu anlık güvenli fakat hızlı olmanız gerekiyor.
Tammy ve Clementine şaşkınlık yaşamıştı yoksa düşündükleri kişi miydi.?
Thomas Hastaneyi görmüştü,yollarda terk edilmiş araçlar yüzünden yavaş gidiyordu.Tammy'nin kafası karışmıştı acaba Mark'mıydı?.
Hastanenin önüne geldiler.Thomas önden giderek içeriyi kontrol etti.Herhangi bir şey yoktu.Telsizden Hastaneye gitmelerini söyleyen yüzbaşı orada yoktu.Biraz şüphelendiler fakat başka kalacakları yer yoktu.İçeri girdiklerinde hastane savaş alanına dönmüştü fakat hastalıklılar'dan herhangi bir iz yoktu.
Karınları acıkmıştı.Yemek bulmak için odaları kontrol ettiler.Thomas doktorun odasına girmişti,etrafına bakınırken masanın üzerinde bulunan telsizden,
-Zemin kattaki odada gerekli yemek ve erzak var.
Thomas,telsizi aldı ve,
-Sende kimsin? Neden bize yardım ediyorsun?
-Dediğim gibi ben yüzbaşı,yakında göreceksiniz.
Dedikten sonra telsizi kapattı.Bir kaç defa ulaşmaya çalıştı fakat herhangi bir cevap veren olmadı.Bunun üzerine Thomas ilk olarak telsizdeki adamın dediği zemin kattaki.gitti ve Odaya girdiğinde Erzak kolilerini gördü.Ufak bir şaşkınlık yaşamıştı.Thomas Tammy'i yanına çağırdı ve erzak kolilerini kaldıkları odaya bir kaç koli indirdiler.kolileri açtıklarında yemek ve içecekler vardı. çok mutlu olmuşlardı.fakat Thomas ve Küçük Mark, Tammy ve Clementine bu kadar çok sevinince şaşırmışlardı.
Küçük Mark ve Thomas hale neler olduğunu anlamamıştı.Thomas Tammy'e
-Telsizdeki sesi duyduktan sonra çok sevindiniz.Anlamadığım şey neden bu kadar sevindiniz.?
Tammy gülümseyerek,
-Hatırlıyorsan sana birini anlatmıştım,Biz askerden,Campın istilaya uğradığı zaman bizi helikopter ile oradan kurtarmıştı.Onunla birlikte Ukranya'ya gelmiştik.En son bizi kurtarmak için kendini feda etmişti o günden beri bir gün ortaya çıkacağını biliyorduk..Eminimki o.
Thomas,
-Onun olduğuna nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz,ya Igor gibi Manyağın tekiyse o zaman zor kurtuluruz bunu biliyorsunuz.
Tammy Thomasın bu sözlerini birazcık sinirlenmişti omzuna çarparak yanından uzaklaştı.Tammy onun olduğuna inanıyordu.Sabahı beklemek zorundaydılar Hava kararmıştı onlar için tehlikeliydi sabaha doğru telsizden aynı kişi,
-Uyanma vakti uykucular yola çıkma vakti o hastane bir gece hayatta kalabilirsiniz.Polis aracının telsizini açık tutun.Size yolu anlatacağım.
Thomas bu gizemli kişiyi çok merak ediyordu.Yanlarına ufak tefek yemek aldılar.Ve yola koyuldular.Yollar boştu biraz şüphelenmeye başladılar arabayı kenara çekti ve etrafa baktılar.Normalde hastalıklı olması gerekiyordu fakat hiç birinden bir iz yoktu ne ceset nede bir kan izi.Thomas telsizdeki kişiden şüphelenmeye başladı.Herhangi bir şey söylemedi yola devam ettiler.En sonunda bir mağara girişine benzeyen bir yere geldiler.Telsizdeki adam oraya girmelerini söyledi.
Tammy Clementine ve Küçük Mark girişe doğru yürümeye başladılar.Thomas bir anda önlerine geçerek,
-Daha içeride ne olduğunu bilmiyorsunuz?! Ya o Mark değilse? Bir tuzaksa? Ve adını bile söylemedi.
Tammy Mark olduğuna kendini o kadar ikna etmişti'ki Thoması ittirip yere düşürdü ona yüksek bir sesle,
-Onun olduğuna eminim,yolumuza çıkma yoksa.... neyse biz gidiyoruz gelmek istiyorsan gelirsin.
Thomas gitmeyi reddetti çünkü o adama güvenmiyordu.Tammy,kardeşi ve Küçük Mark kapıya yaklaşmışlardı kapı açıldığında silahlı birkaç asker çıktı.Bir anda ateş ettiler ve hepsini bayılttılar.Görünüşe göre bayıltıcı merviler kullanıyorlardı.Thomas hemen saklanmıştı.Askerler etrafa bakındı daha sonra kapıyı kapatıp içeriye girdi.
Thomas Hemen bir şey düşünmek zorundaydı.onları oradan kurtarmak zorundaydı.Dost olsalardı bayıltmazlardı.Thomas Haklı çıkmıştı telsizdeki kişi onları göz göre göre tuzağa çekmişti.Thomas güvenmiyordu fakat Tammy onun Mark olduğunu düşündü.Bir Plan kurmak zorundaydı arabaya binmişti.O sırada Biraz ileriden İşaret fişeği atıldı.Thomas fişeği fark etmişti ve yardıma ihtiyaçları olduğunu düşündü arabayı fişeğin atıldığı tarafa doğru sürdü.Bir benzin istasyonuna gelmişti arabadan indi ve içeriyi kontrol etmek için girdiği sırada arkadan biri kafasına silah dayadı döndüğünde bir erkek vardı.Thomas ellerin havaya kaldırarak,
-Kimsin sen? Burada ne işin var,Oradaki askerlerin seni görmemeleri imkansız.
Yavaş bir şekilde önündeki sandalyeye oturmasını istemişti ve sorduğu soruya cevap olarak,
-Ben yüzbaşı Mark olaylardan önce askerdim en son İngilterede campımız vardı.Hastalıklı bir insan fark edilmediği herkesi hastalıklara çevirdi ve istila edildi,Oradan iki tane kardeş vardı Tammy ve Clementine onlarla birlikte buraya geldik.geldik fakat bir çiftlikte pusuya düştük onları kurtarmak için orada kaldım.
Thomas Markın dedikleri duyunca çok şaşırmıştı bu Tammy ve Clementinenin arkadaşıydı.Panik bir şekilde,
-Tammy ve Clementine seni arıyordu,telsizdeki adamın senin olduğunu sanmışlardı fakat o sen değilsin galiba onları tuzağa düşürdüler.
Mark sinirli bir şekilde,
-Ne oldu onlara?! Çabuk söyle.
Thomas,
-Biraz ileride bir üs var.bir adam telsizden bize yardım etmişti gece kalmamız için bir güvenli olan bir hastaneye getirdi sabah yola çıktık ve en son olarak buraya gelmemizi istedi fakat ben ona güvenmemiştim.Onu senin olduğunu sandılar ve kapıya yaklaştıkları zaman bir grup asker onları bayıltarak içeriye aldı ben hemen saklandım beni görmediler.
Mark olanları duyunca Sinirlendi ve,
-Onları oradan kurtarmak zorundayız,Bunu biliyorsun orada insanlar üzerinde deney yapıyorlar onları öldürecekler hızlı olmalıyız.
Thomas Marka onları kurtardıktan sonra nasıl kurtulduğunu sordu.Mark,
-Uzun hikaye elimizi çabuk tutmalıyız onları oradan çıkarmak zorundayız yoksa orada ölecekler.
Markın elinde patlayıcılar vardı planları giriş kapısını havaya uçurup içeriye sızmaktı Markın elinde birçok silah vardı bu onlar için yetecekti.Planı sabaha karşı yapacaklardı herkesin uyuduğu bir anda sızacaklardı.Mark telsizdeki yüzbaşının tahmin ettiği kişi olabileceğini düşünüyordu. O kadar çok sinirlenmişti'ki.Onu öldürmek için her şeyi yapacaktı
Thomas ise bu işin arkasındaki kişiyi çok merak ediyordu.Onları kurtarmak için her şeyi göze almıştı...