Bir sonraki bölüm için sınır istemiyorum. Gizli gizli okuyunca büyük iş başarıyorsunuz çünkü.
Hatırlatma
Kaan kafasını ellerinin arasına sıkıştırıp gözlerini kapattı. "Hüda'dan boşanmayı düşünüyorum"
"Niye oğlum?! Siz boşanınca hiçbir şey iyi gitmez. Hem Rüya ne olacak. Küçücük yavrucak?!"
"Bilmediğin şeyler var anne"
"Neymiş onlar oğlum?! Anlatta bileyim!"
"Evlenmek için Hüdayı zorladım! Sevgili falan değildik. Ben ona zorla sahip oldum anne! O benimle hiç mutlu olmadı! Benim yüzümden bebeğini kaybetti! Ona her boktan şeyi yaşattım! Hayatını mahvettim!"
***
"Ne dedin sen ne dedin?!"
Yeliz Hanım fazlasıyla sinirlenmişti ve nasıl tepkiler vereceğini bilmiyordu.
"Her şey benim yüzümden oldu! Beni sevmedi ve sevmeyecek! Sırf kendi istediğimi alabilmek için onu zorladım."
"Bu konuyu daha sonra konuşacağız! Fakat Hüda seni seviyor! Bunun farkına ikinizde varamadınız! Şimdi ben yatıyorum kahvaltıda daha detaylı konuşuruz!" Dedi ve misafir odasına çıktı Yeliz Hanım.
Kaan bir süre derin nefesler alarak mutfakta oyalandı. Daha sonra kendini toparladığına emin olduktan sonra odasına gitti. Hüda Rüyanın yanında uyuduğu için oda boştu. Her ne kadar Hüda boşanmaktan emin olmasa da Kaan ondan ayrılmakta emindi. Hüda onu sevmiyordu bunu biliyordu. Sırf Rüya için bu evliliği sürdürmüştü. Artık kendi hayatına devam edebilirdi. Özgürdü. Kaan daha fazla vakit kaybetmeden avukatını aradı ve boşanma davası hakkında konuştular.
***
Sabah erken saatlerde Rüya gözlerini mis gibi kokularla açtı. Yanında ona sarılarak uyuyan annesini görünce gülümsedi ve yatağında annesini rahatsız etmemeye özen göstererek oturur pozisyonda durdu. Sonra hızlıca annesinin yanağına öpücük bıraktı ve "Annecim uyan hadi. Babaannem bije mış gibi kahvaytı hajıylamış"
Hüda Rüyanın bu sözleriyle gözlerini açmıştı. Uzun zamandır bu kadar huzurlu uyumuyordu. Rüya'ya gülümseyerek "günaydın annecim" dedi ve yanağına öpücük kondurdu.
Hüda Rüya'yı giyindikten sonra odasına gitti. Oda boştu. Kaan gece burada yatmamıştı. Yatak dünki gibi dümdüz duruyordu.
Dolaba ilerledi ve kıyafetlerini çıkardı. Dünkine göre gayet iyi hareket ediyordu. Her geçen dakika iyileşiyormuş gibi hissetti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kendine uzun bir süre aynadan baktı. Aldatıldığını öğrendiğinden bu yana fazlasıyla zayıflamıştı. Odadan ayrılıp mutfağa gittiğinde tezgahta ayaklarını sallayarak oturan Rüya'yla karşılaştı. Bir yandan babaannesinin sözlerine gülüyor bir yandan süt içiyordu. Bu kız hiç büyümese hep böyle masum kalsa ne olurdu sanki?
"Anne babam eykenden işe gitmiş bugün"
"Niye bu kadar erken gitmiş?"
O sırada Yeliz hanım söze girdi. "Bilmiyorum ama sabah senin adına bir posta geldi. Salondaki masaya bıraktım" dediği anda hızlı adımlarla salona geçip zarfı açtı.
Sinirli ve üzgün gözleriyle etrafa bakındı. Hemen mutfağa gidip "Yeliz anne sen Rüya'ya baksan ben Kaan'ın yanına gitsem olur mu?"
Yeliz Hanım'ın konuşmasına engel olan ince bir sesle tüm odak noktası Rüya olmuştu.
"Anne benide babama götüy, lüften.."
"Annecim bugün olmaz tamam mı? Bizim konuşmamız gereken şeyler var" dedi ve mutfaktan çıktı. Botlarını ve montunu giyip evden çıktı. Hava yağmurluydu ama insanın içini boğmuyordu.
Hüda şirkete geldiğinde ilk hedef Kaan'ın odası oldu. Oda boş olduğu için kolidora çıkıp sekreteri Neslihan'ın yanına gitti.
"Kaan nerede?!"
"Toplantı odasında, yanında avukatı var. Siz odasına geçin isterseniz ben Kaan beye haber veriyim Hüda Hanım" dedi.
Hüda bu teklifi onaylayıp Kaan'ın odasına gitti. Bir süre sonra odaya Kaan ile birlikte bir adam girdi. Kaan'ın yanında dev adam gibi duruyordu. Bayağı uzundu.
"Merhaba Hüda Hanım" dedi ve elini uzattı. Hüda karşılık verdiğinde "merhaba" dedi sakin bir sesle.
Üçü de kenarda duran koltuklara oturdular.
"Hüda Hanım ben Kaan Bey'in avukatı Selim, Kaan bey sizin ondan ayrılmak istediğinizi söyledi. Yani neden ayrılmak istediğinizi sorsam açık bir şekilde cevap verir misiniz?"
Hüda duyduğu şeylerle şoka girmişti. Demek Kaan ondan ayrılmak istiyordu. O anda aklına elindeki zarf geldi ve Selim'e uzattı.
"Bu zarf sabah geldi. Bunun öncesinde de böyle bir zarf gelmişti. Bunun icinde bir kadınla yatakta çekilmiş fotoğraflar var diğer zarfta ise bir video kaydı vardı. Onda da başka bir kadınla birlikte oluyordu!" Dedi kendinden emin bir tavırla.
Selim duydukları ve gördükleri şeylerden dolayı şaşırmıştı ve yutkundu. Daha sonra Kaan'a dönüp bir bakış attı.
"Eşinizi bu kadınlarla mı aldattınız?"
Kaan ciddi tavrını bozmadan "aldatmadım! Bunlar evlenmeden önce yaşanan şeyler. Birisi oyun oynuyor fakat Hüda hanım ne hikmetse anlamakta zorluk çekiyor!"
"Bu fotoğraflar boşanmanız için fazlasıyla yeterli"
"Ayrılmak için bu kadar hevesli olduğunu bilmiyordum" dedi Hüda sakin bir sesle.
"Sen istedin ben de yerine getiriyorum"
"Ben dün gece vazgeçtiğimizi sanıyordum!"
"Kapat bu konuyu şimdi. Başka şeyler konuşmamız lazım! Mesela Rüya, onu istediğim zaman göreceğim. Sende kalabilir çünkü kızların her zaman annneye ihtiyacı vardır. Düzenli olarak parayı hesabına yatırırım. Ev konusuna gelirsek istediğin evde kalabilirsin ama evlenemezsin!"
Hüda Kaan'ın neden böyle davrandığına anlam veremiyordu. Ama ona ayak uydurmaya çalıştı. İçi parçalansa bile...
"Niyeymiş o?! Ben evlenirim! Sonuçta ömrümün sonuna kadar tek yaşayamam öyle değil mi? Hem belki birine aşık olurum, mutlu olurum!"
Kaan ayağa kalkıp masaya vurdu ve bağırarak "HAYIR DEDİM! BU KONUDA TARTIŞMAYACAĞIZ! ANLADIN MI BENİ!" Hüda Kaan'ın sinirlenmesine dayanamıyordu. Her seferinde kalbini kıracak şeyler yapıyordu.
Hüda dik durmaya çalışarak ayağa kalktı. Kapıya geldiğinde "Göreceğiz!" Dedi ve odadan çıktı.
