Lost

21

Jennieden
Yemek yemek için otoparka yürümeye başladık.
Min joon sürekli espiri yaptığı için kahkaha atarak ilerliyordum.
Kahkaha atarken jiminle göz göze geldim.
-Nerden tanışıyorsunuz siz?(jimin)
Ye jin hemen jiminin koluna girince bütün neşemin kaybolduğunu hissettim.
Ben kollarına bakarken Min joon kolunu omzuma attı.
-Geç kalıyoruz yemekte konuşalım.(min joon)
Jimin o kadar sinirlenmiştiki çenesini sıkmaya başladı.
Ben ve min joon arabaya binince min joon durup yüzüme bakmaya başladı.
-Şu seni terkedip giden yakışıklı adi şerefsiz jimin mi?(min joon)
Ben şaşırarak gözlerine bakınca arabayı çalıştırıp odağını yola çevirdi.
-İlk defa birine hem nefret hem sevgiyle baktığını gördüm.Onun için canımı veririm gözümü kırpmadan demiştin.Gözlerindeki hayal kırıklığı çok belli.(min joon)
-Ben.(jennie)
-Kendini açıklama Jennie.Sen kime aşık olursan ol,ben hep burdayım.
Sevsende sevmesende.(Min joon)
-Onunla bir daha olmaz.(jennie)
Birden arabayı durdurup tekrardan gözlerime baktı.
-Kararını hemen verme,ben beklerim.Pişman olup benden gidersen yaşamayam.Ya gel,ya git jennie.(min joon)
Sesimi bile çıkaramadım.
Tekrardan araba sürmeye başladı.
İlk defa min joonu sinirli görüyordum.
Direksiyonu biraz daha sıkarsa kesinlikle direksiyonu kırardı.
Yemek yiyeceğimiz yere varınca arabadan indik.
Koluna girdim.
-Yah!Ya gül ya öl.(jennie)
Kendini tutamayıp sırıttı.
Jimin ve Ye jin de gelince neşemiz tekrardan gitmişti.
Jimini görmek bana acı veriyordu.
Beni bırakmasını asla affedemezdim.
Ağladığım,aç kaldığım zamanlar,sırf kalacak yerim olmadığı için parkta uyuduğum gün.
Hiçbirini unutmadım.
Sinirle arabadan inip min joon ve bana baktı.
-Hadi gidelim.(ye jin)
Ye jinin sesiyle gözlerimi jiminden alıp yürümeye başladım.
Yemek yerken herkes nasıl tanıştığını anlatıyordu.
Lisa sustuktan sonra ye jin anlatmaya başladı.
-Amerikadaki okuluma giderken bana araba çarptı.Hafifti iyiki.Sonra jimin arabadan indi.Dedimki evet,aradığım adam bu.(Ye jin)
Elimdeki soju bardağını sıkmaya başladım.
Jimin gözlerimin icine bakıyordu.
-Ne kadar tatlı.(jennie)
Gözlerim hala gözlerindeydi.
Lütfen sevgilisi olma jimin,lütfen.
-Sevgili misiniz?(jungkook)
Lisa jungkookun koluna sertçe vurdu.
Jungkook bana bakınca kafasını yere eğdi.
-Ben sevgiliyiz diyorum ama jimin ne evet diyor ne hayır.(ye jin)
-Öyle şeymi olur?(lisa)
-Sevgiliyiz gibi.(ye jin)
Alayla sırıtıp sojuyu kafama diktim.
Bunuda yaptın.
Bir bu kalmıştı.
Bunu da yaptın.
Ye jin,ben ve lisa inanılmaz sarhoş olmuştuk.
-Gidğeliğmm(jennie)
Ben yürümeye çalışırken jimin ve min joon aynı anda kolumdan tuttu.
İkisi bir birine sert sert bakarken kollarımı çekip onlardan kurtuldum.
-Beğn yğürüyeğbiliğrm.(jennie)
-Baya yürüyorsun.(jimin)
-Size iyi günler ben jennieyi evine bırakırım.(min joon)
Min joon tam beni götürürken jimin kolumdan tutup beni kendine çekti.
-Bende gelicem,seni daha tanımıyorum.(jimin)
-Bğırağanağ yğa.(jennie)
Başım dönme dolap mübarek.
Eve gelince min joon bana soğuk birşeyler içirip elimi yüzümü yıkadı.
Hafif kendime gelsemde hala sarhoştum.
Jimin ise içerde fotoları inceliyordu.
-Git artık.(jennie)
Tamam en azından cümlelerim düzeldi.
Kafamda düzelir birazdan belki.
-Evin güzelmiş.(jimin)
-GİT.(jennie)
Ben bağırınca min joon mutfaktan koşarak yanımıza geldi.
-Jennie sana her şeyi anlatıcam.(jimin)
-NEYİ ANLATICAKSIN?NASIL KORKUP KAÇTIĞINI MI?(jennie)
-Jennie sakin ol.(min joon)
-SENİ BULAMAYINCA DELİRDİM BİLİYORMUSUN?KAFAYI YEDİM !AĞLADIM,AÇ KALDIM,SOKAKTA YATTIM AMA EN ÇOK CANIMI SEN ACITTIN.(jennie)
Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştım.
Yaşadığım her şey gözümde canlanıyordu.
Evlerine gidip onun gittiğini duyduğum o an.
-Jennie.(jimin)
Gözleri dolu hir şekilde bana bakıyordu.
-Bizi mahvettin sen.(jennie)
Fısıltımla ellerini yumruk yaptı.
-Git.(jennie)